Ünlüler ama çok çektiler!

İşte birbirinden farklı ünlülerin hayatlarındaki trajik olaylar... Yarışmadan sonra hayatları değişti 1983 yılı güzellik yarışmasının Türkiye ikinci güzeli olarak seçilen Sema Yunak 16 yaşındaydı. Podyumda kendinden emin mutlu ve gururlu bir şekilde yürürken daha sonrasında olacaklar hakkında hiçbir fikri yoktu. O güzel gülümsemesi ve deniz mavisi gözlerini parlatan o tacı takarken bu tacın ailesini dağıtacağından haberi yoktu. Sema'nın erkek kardeşi Tunç Sema'nın bu yarışmaya katılmasıyla ilgili hiçte iyi şeyler düşünmüyordu ve katılmasına her defasında karşı çıkıyordu. Sema yarışmaya katıldı ve daha sonrasında alkol bağımlısı olan babası ve kardeşi yarışma yüzünden şiddetli tartışmalar yaşadılar. Sema Yunak'ın babası, abisi Tunç'u bir anlık sinirle öldürerek ceza evine girdi. Bu olaylar sonrasında Tulu Bey eşi Nadire Hanım terk etti. Tulu Yunak, 8 yıllık cezaevinde kaldıktan sonra aftan yararlanarak 1991 yılında özgürlüğünü tekrardan ellerine aldı. Geçtiğimiz yıllarda Tulu Bey bir şeker reklamı için kamera karşısına geçti. Trafik kazasında anne ve babasını kaybetti Seyirciyi ekranlara kitleyen bir çok programda adı geçen Acun Ilıcalı anne ve babasını feci bir trafik kazasında kaybetti. Annesi, babası ve Acun'un 10 aylık kızı Bodrum'a gitmek üzere yola çıktılar. Babası karşıdan aşırı hızla gelen araçla çarpıştı ve kaza sonrasında çarpan araç patladı. Acun haberi abisinden aldıktan sonra ne olup bittiğini anlamadan soluğu hastahanede almıştı. Daha sonrasında Acun Ilıcalı yaşadıklarını şöyle anlattı. Hastaneye vardık, gecenin üç buçuğu, bu işleri söylemenin bir raconu vardır, olmalıdır, hala sinirleniyorum düşününce, "İlknur Ilıcalı’yı ziyarete geldim" dedim. Adam, önündeki deftere baktı, bir sayfa açtı, sonra başka bir sayfa, kafasını bile kaldırmadan "Ölmüştür!" dedi. "Ergün Ilıcalı?" dedim, aynı aşağılık ve duygusuz ifadeyle "Ölmüştür" dedi. İçimden sadece şu geçti. "Allah’ım bu yaşadıklarım kötü bir rüya olsun." Birazdan Bakırköy’deki evde uyanayım ve diyeyim ki, "Kabusmuş çok şükür uyandım geçti..." Bir ümit bekledim ama yok, her şey gerçekti." Acun Ilıcalı'nın 10 aylık olan kızı ise bebekler için olan araç koltuğu sayesinde kurtuldu. Acun Ilıcalı'nın abisi, annesi ve babası... Babası annesinin katili! Ünlü sanatçı Arabeksin babası Müslüm Gürses'in hayatında aile faciası var. Müslüm Gürses'in babasıyla görüşmemesinin nedeni ise filmlerde bile zor rastlanan kötü bir olay. İlk darbeyi ağabeyisinin öldürülmesinde alan Gürses, bu kötü olaydan çok etkilenir ve İstanbul'a gelir. Ailesi de Şanlıurfa'dan Adana'ya göç eder. Fakat Adana'da daha acı bir olay yaşanır. Müslüm Gürses'in babası Mehmet Akbaş, annesinin katili olur. Akbaş, cezaevinde cezasını çekip memleketi Şanlıurfa'ya döner ve kendine yeni bir yuva kurar. Müslüm Gürses ise babasını affedemez ve uzun süre görüşmeme kararı alır. Müslüm Gürses'in babasının canına kıydığı annesi ve kardeşleriyle... Babası yüzünden ülkeden ayrılmak istedi Seda Sayan'ında karıştığı baba kız kavgasında Aysun Kayacı balıkçılık yapan babası Selahattin Kayacı'yla araları çok açık... Bu aile sorunlarına karışan Seda Sayan ile mahkemelik oldular Kayacı, görüşmemesinin nedenini babasından küçükken şiddet gördüğü iddia etmesidir. Kayacı, "O adam alkolik ve ağır şizofren hastası. Kan bağı yüzünden onun gibi delirmekten çok korkuyorum. Sürekli taciz ediliyorum" şeklinde açıklama yapmıştı. Kızının yalan söylediğini bu sözlerle dile getirdi Selahattin Kayacı: Maldivler'deki tsunami dalgası kafasında arıza bırakmış. Kayacı'nın babasını affetmeye hiçte niyeti yok. Selhattin Kayacı kızının yalan söylediğini söyleyerek iddaları red ediyor. Manken Aysun Kayacı ise bu sorunların uzak durmak ve eğitim hayatını sürdürmek için misafir öğrenci olarak ABD'ye gitti fakat çok duramadan geri döndü. Hayattaki babası onun için öldü Babasıyla arası bozuk olan bir diğer ünlüde Ebru Gündeş. Gündeş 4 yaşındayken evi terk eden alkol bağımlısı babası için senelerce "öldü" diyen Gündeş, babasını hep basından sakladı. Şöhret olduğu ilk yıllarda mezar başında dua edip "Benim babam burda diyerek" basının karşısına çıkmıştı. Uzun yıllar sonra eskicilik yapan Remzi Gündeş berbat bir halde ortaya çıktı ve "Benim Ebru Gündeş diye bir evladım yok" diyerek içini döktü. Gündeş, 27 yaşındayken bir kardeşi daha olduğunu öğrenildi. Bu durum karşısında annesi sürekli sessizliğini korudu. Babası halen hayatta olan Gündeş babasıyla görüşmemeyi sürdürüyor. "Dünya görüşümüz ayrı" dedi Tanınmış oyuncular biri olan Hande Ataizi daha 3 yaşındanyken babası ve annesi yollarını ayırdı. Ataizi, mimar olan babasıyla hiç görüşmedi. Babası için "Oturup iki çift laf edemiyoruz" diye söylemişti. Babası için yine "O bütünüyle manevi dünyayı seçti. Ben de Müslümanım ama bunu yaşam tarzına yöneltmem" dedi. Ataizi, babasıyla dünya görüşleri çok farklı olduğu için görüşmediğini söylemişti. Bu gülüşün ardında bir trajedi saklı Taçlı güzellerimizden biri olan Ceyda Düvenci, oyunculuğuyla da kendinden söz ettiriyor. Mutlu bir evliliği olan Düvenci, o güzel gülüşünün ardında kötü hatıralardan izler var. Düvenci'nin annesi Zümrüt Hanım kızını en son 4 yaşındayken gördü ve hep öyle kaldı. Düvenci'nin müzik öğretmeni olan annesi 7 Mart 1981'de henüz 30 yaşındayken geçirdiği bir trafik kazasında gözlerini kaybetti. Sakin bir cumartesi günüydü... Öğrencileri tiyatroya götüreceklerdi. Mustafakemalpaşa'dan Bursa'ya... Ardından dönüş yolculuğu başladı. Zümrüt Hanım ön sıralarda ouruyordu. Uykusu gelince kızı Ceyda'yı otobüsün arka tarafına yolladı ve uykuya daldı. işte ne olduysa o sırada oldu. Karşıdan gelen minibüs ile Düvenci ve annesinin içinde bulunduğu araç çarpıştı ve araç devrildi. Düvenci'nin annesi başına şiddetli bir darbe aldı. Kendi anlatımışla başına gelenler korkunç: "Göz hizam ile burnum birbirinden ayrılıyor. Burnum kırılıyor, üst çenem kopuyor. Elmacık kemiklerim unufak oluyor." O halde görenler genç kadının öldüğünü sandı. Sonra nefes aldığı fark edilince yaşadığı anlaşıldı ve hastaneye götürüldü. Bir kaç hastane sonunda kabul edip onu aldı. Ama gözleri için yapacak bir şey yoktu. Eşi İsmail Düvenci onu Londra'ya da götürdü. Ama göz sinirleri kopmuştu. Bu kazadan sonra Ceyda Düvenci de travma yaşadı. Onu, 18 yaşına kadar onlarla birlikte yaşayan anneannesi büyüttü. Annesi Ceyda Düvenci'yi kazanın olduğu sıradaki yani 3 buçuk yaşındaki yüzüyle hatırlıyor hala... Lüle lüle sarı saçlarını pembe yanaklarının yanından omuzlarına dökülen haliyle. Güzide 2 yaşındayken anne ve babası evliliğini bitirme kararı alıp, boşandılar. Annesini 9 yaşında tanıdı Manken Güzide Duran, gençlik ve çocukluk döneminde üzücü olaylar yaşadı. Babaanneleri küçük Güzide'yle abisi Gökhan'a baktı. Ünlü manken annesini ancak 9 yaşına geldiğinde tanıyabildi. Annesi hayatına girdikten sonra güzellik yarışmaları ve zirveye çıkana kadar çok zor yıllar yaşamış.