İngiltere'de ünlü bir teknik direktörün geneleve girerken yakalanmasıyla başlayan tartışma ortalığı karıştırdı.
Abone olİngiltere'de ünlü bir teknik direktörün geneleve girerken yakalanmasıyla başlayan tartışma ortalığı karıştırdı. Çünkü internet ortamında bu ünlü futbol adamının kimliği açık bir şekilde yer alırken, İngiliz yasaları, gazetelerin bu ismi yayımlamasını yasaklıyor.
İngiltere’de ünlü bir futbol menajeri, Taylandlı hayat kadınlarının saatine 130 sterlin ücret aldığı bir geneleve girerken görüldü.
Menajerin kim olduğu neredeyse bütün medya mensupları, hatta internette yayınlanmasıyla bütün kamuoyu tarafından bilinse de ülkede insan hakları temelli, özel hayata saygıya yönelik bir yasa olduğu için İngiliz basını yöneticinin kimliğini açıklayamıyor. Bu, "herkesin bildiği sır" İngiliz medyasının tepkisine neden oldu.
Özel hayat kanunu, 1998 İnsan Hakları Anlaşması temel alınarak geliştirildi. Bu yasaya göre, İngiltere’deki hakimler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca kararlar alabiliyor. Bu yüzden futbol menajerinin ismini vermek, gazetelere dava açılmasına neden olabilir.
Geçtiğimiz yıl News of the World gazetesi, Formula 1’in eski başkanı Max Mosley’in grup seks yaptığını iddia etmiş ancak daha sonra Mosley’in açtığı davada olay kanıtlanamadığı için gazete 60 bin sterlin ödemek zorunda kalmıştı.
BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE
Menejerin herkes tarafından bilinmesine karşın adının verilememesi, hem avukatlar hem de milletvekilleri arasında tepkilerin doğmasına neden oldu.
Gizlilik yasasının, ifade özgürlüğü kısıtladığına dair eleştiriler yapılırken, yasaların aynı zamanda dünyada İngiltere’nin basına baskı ve sansür uyguladığı konusunda ünlenmesine neden olduğu söylendi.
The Daily Mail gazetesi, İngiltere’de özellikle Mosley olayından sonra gizlilik yasasının uygulanışının farklı bir yöne kaydığına dikkat çekerken, kanunu onaylayan avukatların bile bu durumdan tedirgin oldukları belirtildi.
Gazetenin değerlendirmelerine yer verdiği avukat Duncan Lamount, yasanın net bir tanımının olmadığını belirtti ve bu durumun tehlikeli olabileceğinin altını çizdi. Yazıda aynı zamanda güçlü ve tanınmış kişilerin, yaşadıkları skandalları saklamak için basına yasaklar getirmesi de eleştirildi.
MİLLETVEKİLLERİ DE TEPKİLİ
Gazeteye konuşan milletvekilleri ve avukatlar, gerçek bilginin halka ulaşmadan sansüre uğramasına tepki gösterirken, gizlilik yasasının artık basının ifade özgürlüğüne zarar verecek bir halde uygulanmaya başlandığına dikkat çekti.
The Times gazetesi yazarlarından Alexi Mostrous köşesinde, İngiltere’de yaşanan bu skandalın gizlilik yasalarını test ettiğini ifade etti.
The Sun gazetesi ise menajerin ismini basınla paylaşmaktan çekinmediğine vurgu yaptı, ancak buna rağmen geçtiğimiz yıllarda kabul edilen özel hayata saygı kanunu kapsamında gazetelerin yöneticinin ismini kullanamadığını belirtti.