Ünlü oyuncu Meltem Cumbul, “Günümüz dünyasında sanal alem dediğimiz ortam gerçek hayatın tam da ortasına yerleşmiş durumda. Bugün sadece ünl...
Abone olÜnlü oyuncu Meltem Cumbul, “Günümüz dünyasında sanal alem dediğimiz ortam gerçek hayatın tam da ortasına yerleşmiş durumda. Bugün sadece ünlüler, sanatçılar, sporcular değil, toplumun her bireyinin bu sayısallaşan ortamda kendisinin varoluşu hakkında kesin bir hükümranlığa varması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında Harrington Park Otel’de Oyuncular Sendikası ve Deriş Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Oyuncu hakları, imaj hakları, telif hakları ve sözleşmeleri konularının tartışıldığı toplantıya konuşmacı olarak oyuncu Meltem Cumbul, avukatlar Sera Kadıgil ve Okan Çan katıldı. Toplantıyı Yeşilçam’ın ünlü sanatçıları Eşref Kolçak, Bulut Aras, Timur Silmaç ve diğer sanatçılar izledi.
Toplantının açılışında konuşan ünlü oyuncu Meltem Cumbul, 1991’de World Wide Web’in Copyright haklarını tüm topluma verilmesiyle dünyada müthiş bir patlama yaşandığını kaydetti. Ardından dünyada internet aleminin oluşmaya başladığını ifade eden Cumbul, “2000 yılına kadar geçen ilk 10 yılda Amerika’daki Vahşi Batı gibi kuralsız, mevcut yasal sistemleri felç eden süreç yaşandı. İnternet sadece bilgiye erişim ve iletişimi kolaylaştırmak gibi olumlu kolaylıklar getirmekle kalmadı. Aynı zamanda yasal ve ahlaki krizler yaratan kaosları da beraberinde getirdi. 11 Eylül 2000 faciası internet de devlet denetiminin maksimum düzeylere çıkardı. Özgürlüğün okyanusu olarak tanımlanan internet bir anda bireylerin dünya tarihinde hiç görülmemiş bir şekilde fişlendikleri ve sayısal envanterlere dönüştükleri ortam haline geldi” dedi.
SANAL MEVCUDİYET
1997’de bu alandaki potansiyeli fark ederek 1998’den itibaren siber alemde kendi sanal mevcudiyetini oluşturmaya başladığını belirten oyuncu, şunları söyledi:
“ dönem için çok ciddi geri dönüşler aldım. Türkiye ve yurt dışında takipçi kitlesi oluştuğunu gördüm. Galiba biraz erken bir dönemdi. İkna etmekte zorluk çektiğimi hatırlıyorum. Hobi olarak algılandığını fark ettim. İnternet mevcudiyetim fiilen önemini yitirdi. Yıllar geçtikçe terk ettiğim mevzilerde sanal sahte Meltem Cumbulların oluştuğunu gözlemledim. Yasal çerçevenin net olmaması nedeniyle hakkımda ve kişiliğim çerçevesinde üretilen negatif içerik benim gerçek kişiliğimi ve sanatsal hayatımın ürünlerine zarar vermeye başlamıştı. Bana 1998’de ‘Siber Alem Prensesi’ denmesine yol açan meltemcumbul.com dahil olmak üzere ve birçok url’de sahte ve gayrı meşru içerik üretildi. Kişisel imajımı hedef alan, benim ürettiğim sanatsal içerik ve görüntülerimle beni vuran hastalıklı bir alan kontrolsüz bir şekilde büyümeye başladı. Bazı yazılı ve görsel medyanın da bu içeriği medyanın da bu içeriği ilkesiz bir şekilde kullanmaya başlamasıyla ve yaymasıyla bu zarar daha ciddi boyutlara ulaştı.”
“KİMSE SANAL DÜNYAYI KÜÇÜMSEMEMELİ”
Oluşan bu ortamla tek başına mücadele etmenin zor olduğunu belirten Cumbul, “İşte bu noktada çok olumsuz gelişme oldu. Oyuncular Sendikası tüm sanatçılarını ortak sorunlarını çözmek benimle örmek çalışma hazırladı” dedi. Günümüzde sanal alem denilen ortamın gerçek hayatın tam da ortasına yerleşmiş durumda olduğunu belirten Cumbul, “Bugün sadece ünlüler, sanatçılar, sporcular değil toplumun her bireyinin bu sayısallaşan ortamda kendisinin varoluşu hakkında kesin bir hükümranlığa varması gerektiğini düşünüyorum. Kimse sanal dünyaya küçümsememeli, ihmal edilebilir, dışlanabilir olgu olarak görülmemelidir. Bugün kurulan yeni dünya düzeninde her yeni doğan bir sayısal klonuyla hayata gelmektedir. Şu anda benim gördüğüm bir Meltem oturuyor. Bir tane daha Meltem var, sanal. Şu an yeni dünya kanunu bunu öngörüyor” dedi.
ARINMA SÜRECİ
Gerçek Meltem Cumbul ile sanal Meltem Cumbul’u yeniden barıştıracak bir arınma sürecini yaşadığını dile getiren Cumbul, “Meltemcumbul.com adresinde sahtekarı değil, beni bulacaksınız. Facebook, twitter gibi sosyal medya alanlarında Meltem Cumbul gerçek Meltem Cumbul olacak” diye konuştu. Sanal alemde gecekonduyu kaldırdıklarını belirten Cumbul, “Bütün oyuncu arkadaşlara örnek teşkil etmesini istemiyorum, bütün topluma teşkil etsin” dedi.
“SİLUET BİR İMAJ HAKKIDIR”
Avukat Emre Çan ise sanatçıların oyuncuların oynadıkları, ürettikleri sanatla var olduğunu kaydederek, imaj hakkının, ünlü hakkı, kişilik hakkı, şöhret hakkı gibi isimleri olduğunu belirtti. Ünlü kişilerin ünvanı, ismi, resmi, yüz ifadeleri, özdeşleşmiş özelliklerinin bir marka olduğunu ifade eden Çan, "Örneğin basketbolcu Mıchael Jordan’ın ismini ayakkabıda kullanırsanız. Tüketicini ilgisini çekecektir. Siluet bir imaj hakkıdır. Firma Jordan’ın ismini bir imaj olarak kullanıyor. Kişinin o maddi ve manevi varlığını oluşturan her türlü değer bu kapsama girebiliyor" dedi.
MAHKEMELER DUYARLI
Türkiye’de imaj hakkının tarihçesi hakkında da bilgiler veren Çan, "1931 yılında Türkiye’de Naşide Saffet Türkiye güzeli seçildi. Ardından katıldığı Avrupa’da göz güzeli seçildi. Sonra Türkiye’de bir çikolata firması Saffet’in resmini çikolatada kullanıyor. Saffet, imaj haklarının zedelenmesi nedeniyle dava açıyor.Mahkemeler bunu o dönemde bir hak zedelenmesi olarak görmüyor. Mahkemeler şimdi bu konuda çok duyarlı" diye konuştu.
DAVALAR KAZANILIYOR
Firmaların ünlülerin resimlerini kullanarak yaptığı reklamlarla konuşmasını destekleyen Çan, bu konuda sanatçıların imaj zedelenmesi ile ilgili açtıkları davaları kazandıklarını kaydetti. Çan, Meltem Cumbul’un da İzmir’de bir restoranın açılışının davetiyesinde izinsiz olarak kullanıldığını hatırlatarak, Cumbul’un yapılan reklam hakkında bir işlem başlatmadığını belirtti.
“İMAJ HAKKI DEVREDİLEMEZ”
Ünlülerin kullanıldığı her resmin imaj zedelenmesi oluşturmadığını dile getiren Çan, "Eğer resim, görüntü ticari menfaat elde etmek için kullanılıyorsa imaj zedelenir. Bu konuda kullanımlara karşı hukuki işleme girmek mümkündür. Bunun sosyal paylaşım sitesi üzerinden yapılması önemli değil. Kısa tanıtım yapılan mecra önemli değil. İmaj hakkı devredilecek bir hak değildir. Bunu kullanmak isteyen kişi sizden izin istemek zorundadır. Burada siz söz konusu kişilik hakkını siz başka birine devredemezsiniz. Ancak izin verirsiniz. Bu hakkı her zaman geri alabilirsiniz" şeklinde konuştu. Çan, ünlü sporcu ve sanatçıların giydiği kıyafet ve kullandığı ürünlerde belli bir markanın ürününü kullanması halinde sanatçıya bedel ödendiğini kaydetti. Ünlü birinin resminin basın hukuku çerçevesinde kullanılan kullanımdan ayırt etmek gerektiğini dile getiren Çan, ticari kullanım olduğu zamanlarda müdahale edilebileceğine değindi. İmaj hakkının korunmasına çok boyutlu yaklaşmak gerektiğini ifade eden Çan, sanatçılar ve yapımcılar açısından ayrı ayrı ele alınması gerektiğini belirtti.
MELTEM CUMBUL TESCİLLENDİ
Meltem Cumbul’un isminin Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edildiğine dikkati çeken Çan, Cumbul’un artık elinde ticari marka olduğuna dar tescil belgesi olduğunu açıkladı. Oyuncular açısından bütün sözleşmelerde hak sahibinin bireyin kendisinin olduğunu işaret eden Çan, sosyal medyada yer alan ünlülerin sayfalarında bazı markaların reklamını yaparak gelir oluşturduklarını belirtti. Bunu bir örnekle açıklayan Çan, "Kim Kardishian, bir twet başına reklamını yaptığı firmadan 8 bin dolar para alıyor. Çünkü 18 milyon takipçisi var" dedi. Çan, sanatçıların ve sporcuların taklit hesaplara karşı onaylanmış hesaplar kullanmaları gerektiğinin uyarısını yaptı.
MELTEM CUMBUL İSİMLİ SAHTE KİMLİKLER
Meltem Cumbul hakkında Facebook’ta 4 adet sahte kimlik 27 adet sahte hesap oluşturulduğunu kaydeden Çan, "Marka tescilinin olması çok önemlidir. Biz de Meltem Cumbul ile ilgili yaptığımız çalışmalar kapsamında sahte kullanımlar durdurulmuş durumda” diye konuştu. Melten Cumbul ile ilgili sosyal medyada rahatsız edici videoları, yaptıkları başvurularla kaldırdıklarını kaydeden Çan, "Herşeyi yargı ile çözmeye çalışırsak bir kaos oluşur. Sosyal medyada bunun farkında. Her açılan davanın ardından bu şirketlerin hali ne olur" dedi.
“ÇOK ÜZÜLDÜM”
Toplantıda bulunan sanatçı Meral Orhansay ise, "Benim adıma açılan sahte twitter hesabından 800 adet siyasi içerikli tweet atılmış. Bunlar beni ifade etmiyor. Çok üzüldüm, rahatsız oldum. Cezalandırılmasını istiyorum. Herkesin yaptığı yanına kar kalıyor. Ben adli yola başvurdum. Teşhir edilmesini istiyorum" diye konuştu.
(İHA)