Türkiye genelinde yüksekokul ve üniversite mezunu işsiz sayısı 57 bin 892 kişi olarak belirlendi.
Abone ol 58 bin üniversite mezunu iş arıyorTürkiye"de işsiz yüksekokul ve üniversite mezunlarının sayısında 2003 ve 2004 yıllarında artış olurken, 2005 yılında düşüş görüldü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan"ın soru önergesini yanıtlarken, Türkiye"de işsiz yüksekokul ve üniversite mezunlarının sayısıyla ilgili bilgi verdi. Başesgioğlu, Türkiye İş Kurumu kayıtlarına göre yıllar itibariyle yüksekokul ve üniversite mezunu işsiz sayısının 2002 yılında 21 bin 523, 2003"te 46 bin 625, 2004"te 76 bin 724, 2005"te ise 57 bin 892 olduğunu bildirdi.
İşsiz güçsüz dolaşıyorlar
2003 ve 2004 yıllarında kuruma kayıtlı işsiz üniversite ve yüksekokul mezunu gençlerin sayısında artış meydana gelirken, 2005 yılı itibariyle düşüş görüldüğüne işaret eden Başesgioğlu, Kurum kanalıyla 2003-2004 yılları arasında; 341"i ABD, 844"ü Avrupa ülkeleri, 374"ü Türk cumhuriyetleri ve 602"si çeşitli ülkeler olmak üzere toplam 2 bin 161 yüksekokul ve üniversite mezunu gencimiz yurtdışına gitmiştir dedi.
Nitelikli beyin gücü göçünün önlenmesi ve tersine çevrilmesinde hükümet, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydeden Başesigoğlu, nitelikli işgücünün ülke içinde verimliliğini sağlayarak, yurtdışına kaçışının önlenmesinin ancak böyle bir koordinasyonun oluşturulması ve sürdürülmesine bağlı olduğunu vurguladı.
Son yıllarda istihdam yapısının tarım sektöründen sanayi ve hizmetler sektörüne doğru yönelmesi ve tarımın toplam istihdamdaki payının düşmesinin, hem daha kalifiye işgücünün istihdam edilmesini kolaylaştırdığına, hem de toplam verimliliği artırdığına işaret eden Başesgioğlu, şunları kaydetti:
Ülkemizde son yıllarda toplam üretim ve verimlilik, istihdama nazaran daha fazla artmıştır ve bunun en önemli nedenleri, teknolojik gelişmeler ve daha kalifiye işgücünün istihdam edilmesidir. Tarım sektörünün göreceli büyüklüğünün azaltılması ve ortaya çıkan atıl işgücünün kalifiye işgücüyle daha yoğun teknoloji gerektiren sektörlere aktarılması; hem nihai üretim artışının sağlanması hem de kalifiye işgücü istihdamının sağlanması ve farklı arayışlara girmesinin önlenmesi açısından önemli ve ülkemiz açısından önceliklidir.