Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversite harçlarının alınmaması için çalışma başlattıklarını söyledi
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerde harcı kaldırmaya karar verdiklerini belirterek, ''Arkadaşlar çalışmalarını yapıyorlar. Burs, krediyi aynı şekilde devam ettireceğiz, harcı da inşallah almayacağız ve böylece bunu gündemden tamamen düşüreceğiz'' dedi.
Kanal 24'te ''Sansürsüz Özel'' isimli programa katılarak, soruları yanıtlayan Erdoğan, üniversitelerde harç alınmayacağına ilişkin haberin hatırlatılması üzerine, Türkiye'de kimin ne söylediğine çok dikkat edildiğini söyledi.
Konunun Bakanlar Kurulu ve AK Parti'nin yetkili organlarında gündeme geldiğini, 1,2 milyar liralık harcın zaten öğrencilere kredi olarak verildiğini belirten Erdoğan, ''Devletten çıkıyor bu. Buna rağmen ideolojik yaklaşımlarla gösteriler yapılıyordu'' dedi.
Üniversite harçlarının tamamen kaldırılması, yükün kabullenilmesini benimsediklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Harcı kaldırma kararını verdik. Arkadaşlar çalışmalarını yapıyorlar. İnşallah önümüzdeki dönemde harç almayı düşünmüyorum. Bu benim bütün arkadaşlarıma teklifim. Onlar da nihai çalışmasını yapıyorlar. Dolayısıyla burs, krediyi aynı şekilde devam ettireceğiz, harcı da inşallah almayacağız ve böylece bunu gündemden tamamen düşüreceğiz. Tabii o malum çevreler yine bir başka pankartı açacaktır o ayrı mesele. Veyahut da üzerine farklı şeyler yazılır, yumurtaları da atacaklardır, onlar ayrı konu.''
Erdoğan, gösteri yaptığı için cezaevlerinde olan öğrenciler ve cezaevindeki gazeteciler konusuna yaklaşımının sorulması üzerine, bazı gerçeklerin iyi görülmesi gerektiğini söyledi.
Üniversite öğrencisinin katil olabileceğini, teröre bulaşabileceğini ifade eden Erdoğan, ''Bunun önünde bir öğrencilik var diye bunları temize çıkarmaya kalkarsak, üniversitelerde 1980 öncesinde yaşananlar hiçbir zaman unutulamaz'' diye konuştu.
AYLARCA OKULA GİDEMEDİM
Üniversite döneminde kendisinin aylarca okula gidemediğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
''Gidemeyişimin sebebi, karşıt gruplar silahlarla, satırlarla tehdit ediyordu. 'Ya bizim yanımızda olacaksın ya yok edeceğiz'. Ben de bir siyasi partinin gençlik kolları başkanıyım. Biz tabii, 'en iyisi gitmeyelim' diyorduk, imtihan dönemi gidiyorduk. Bunları yaşadık. Biz şimdi üniversitelerimizin aynı duruma düşmesini istemiyoruz. Çok açık söylüyorum, bir üniversitemizde bilim kurulunu topluyoruz TÜBİTAK'ın ağırlıklı olarak başını çektiği. 6 ayda bir bu toplantıyı yapıyoruz ve bu toplantıda geliyorlar taşlarla, yumurtalarla toplantının yapıldığı alanda bağırıyorlar, çağırıyorlar, şu oluyor, bu oluyor ve saire. Şimdi bunlara eyvallah mı edeceksiniz? Bunlara karşı herhangi bir yaptırım olmayacak mı? Burada yapılan bilim toplantısı. Burada bakanlar var, rektörler var, çeşitli bakanlıkların en üst düzey yetkilileri var ve burada yapılan toplantıların hepsi bu ülkenin geleceği için. Ve siz orada toplantının yapıldığı mahalle taşlarla, yumurtalarla adeta taarruzda bulunuyorsunuz. Ve bunların sıfatı öğrenci. Bir kısmı o üniversitenin değil, farklı yerlerden gelme. İçlerinde ajan provokatörler de vardır. Bunlara karşı tabii ki emniyetin alması gereken tedbirler var. Bunlar yapıldığı zaman güvenlik güçleri seyirci kalırsa, ben bir Başbakan olarak, bu işin sorumluluğunu taşıyan bir insan olarak güvenlik güçlerine, 'sen görevini niye yapmıyorsun' derim. Ben inanıyorum ki o tabloyu yaşayanlar da 'sen görevini niye yapmıyorsun' der.''
DOSYALARDAN ÇOK ŞEY ÇIKIYOR
Erdoğan, sadece harç protestosunda bulunduğu için tutuklanmış, hüküm giymiş öğrencilerle ilgili değerlendirme yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine, bu kişilerin dosyasında, iddianamesinde neler olduğunu bilemeyeceğini belirtti.
''Sadece harç protestosunda bulunduğu için içeride olduklarına ihtimal vermiyorum'' diyen Erdoğan, bu kişilerin dosyasından çok şeyler çıktığını, bunu bilemediği için iddialı konuşmayacağını dile getirdi.
Kendisinin önüne gelen şeyleri gördüğünde hayrete düştüğünü vurgulayan Erdoğan, ''Bunu devletin kademelerinde görüyoruz. Bakıyorsun devlette önemli yerde bir memur ama çok çok farklı ilintiler, bağlantılar içinde olanlar var. Bunları gördüğünüzde şaşırıyorsunuz, 'nasıl olur bu iş' diyorsunuz'' ifadelerini kulandı.
Başbakan Erdoğan, tutuklu gazetecilerin durumuyla ilgili bilgileri Adalet Bakanı'ndan istediğini belirterek, basın kartı almanın zor olmadığını, dolaylı yollardan alındığını, gazete mensubu olmanın da çok zor olmadığını söyledi.
Bu kişilerin terör örgütüyle bağlantıları olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Terör örgütü adına bunlar birçok şey yapıyorlar. Ortada bir terör örgütü var ve siz bu terör örgütüne yönelik bağlantılarınız ve onların şu veya bu şekildeki eylemlerinde rol almışsınız ama sıfatınız gazeteciymiş. Girmeyecek mi içeri? Bunları da görmemiz lazım. Türkiye bunun bedelini bugüne kadar çok ağır ödedi ve hala ödemeye devam ediyor. Şu anda yine birilerinin çok savunduğu içeride olan gazeteciler var ki bunların da Türkiye'de hükümet devirme, iktidar devirme gibi gayretlerin içinde olduğu çok açık, belgelerle ortada. Dosyaları, iddianameleri gördüğüm zaman ben de şoka girdim.''