BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,69
ALTIN 2.964,63
HABER /  DÜNYA

Üniversiteler terör alanı haline getirilmemeli

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerin terör alanı haline getirilmemesi gerektiği uyarısında bulunarak “Onun için bizim üniversitele...

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerin terör alanı haline getirilmemesi gerektiği uyarısında bulunarak “Onun için bizim üniversitelerimizin çatısı altında asla bunlara müsaade edilmemelidir. Oralarda herkes elinde bilgisayarı ile kitapları ile dolaşmalıdır. Böyle bir şey olduğunda da yönetim anında bunlara müdahale etmelidir. Elindeki yetki ve selahiyeti en iyi şekilde kullanmalıdır. Hiç taviz verilmemelidir. Tüm disiplin mekanizmaları en ideal şekilde işletmelidir. Çünkü bunlar fırsat bulduklarında üniversiteleri aynı şekilde terörize etmenin gayretine giriyorlar” dedi.
“Darbelerdin hiçbir haklı, meşru tarafı olamaz” diyen Erdoğan, “70 yıl otokratik bir sistemle yönetiyorsunuz bir ülkeyi. İkinci bir siyasi parti yok. 70 yıl bu süreç devam ediyor burada zulüm var, dayatma ve ölümler var. 70 yıl üzerine halkın iradesi sandıkta tecelli ediyor halkın bu iradesi üzerine yüzde 52 ile Mursi geliyor ve Mursi’ye bir yıl bile tahammül edemiyorlar. Niye sabredemiyorsunuz ? Eğer Mursi’nin hatası varsa getirdikleri gibi götürürler. 3 yıl daha tahammül et 70 yıl tahammül ettiler. Üç yıl getiren götürür. Niye sabredemiyorsunuz çünkü dert başka. Çünkü alıştıkları bir yolsuzluklar silsilesi var. Eğer biz Türkiye’ye 1’i 3’e, 4’e ve 5’e katladıysak şunu size özellikle hatırlatmak istiyorum. Bu dönemde geçtiğimiz dönemler ile kıyaslanamayacak kadar yolsuzlukların o bağlantılarını kestik. Sıfır yolsuzluk halen yok mu var. Ama onları aşacağız. Kayıt dışı ekonomi halen var onları da aşacağız. Onları aştıkça zaten daha da güçlü olacağız. O yüzden önümüz açık. Bunu başaracağız. Mursi yanlış yaptı demek doğrudan doruya darbeyi meşrulaştırmaktır. Ortada üç bine yakın ölü varken, bir demokrasi cinayeti varken Mursi’yi gündeme getirmek darbecilerin sırtını sıvazlamaktır” şeklinde konuştu.
Mısır’da yaşananların geçmişte Türkiye’de de yaşandığını hatırlatan Erdoğan “27 Mayıs darbesi meşrulaştırılmak istendi. ‘Menderes hatalıydı’ dediler. 12 Eylül meşrulaştırılmaya çalışıldı, ‘Siyasetçiler hatalıydı’ dediler. ‘Merhum Erbakan için de hatalıydı’ dediler. 28 Şubatı meşrulaştırmaya çalıştılar ve Menderes’i, arkadaşlarını ipe götürdüler. Onun içinde diktatör dediler. O günün gazeteleri var bende. Şimdi aynı şeyi şahsıma söylüyorlar. Ben diktatör olacağım birisi kalkıp bana diktatör diyecek. Onun vay haline. Diktatörlüğün mizacında karakterinde böyle şeylere tahammül yoktur. Anında götürürler. Diktatör görmek isteyenler Suriye’ye gitsin. Bakın 100 bin’e yakın insan öldürüldü. Aynı şey şu anda Mısır’da var. Dünyanın çeşitli yerlerinde var” ifadelerini kullandı.

“SEVSİNLER SİZİN ÖZGÜRLÜK MÜCADELENİZİ”
Erdoğan, “Benim polisim kalkıyor su sıkıyor, biber gazı sıkıyor şiddet deniyor” diyerek Türkiye’de Gezi Parkı olaylarına vurgu yaptı. Erdoğan, rektörlere uyarılarda bulunarak şunları söyledi:
“Molotof kokteyli ile kamunun bütün araç ve gereçleri yakılıyor , dükkanlar sivil araçlar yakılıyor, bunlar diktatörce, şiddete başvuranlar olarak değerlendirilmiyor. Neymiş özgürlük mücadelesiymiş bunlar. Sevsinler sizi. Bunların neresi özgürlükçü. Özgürlük mücadelesi verenler fikren verir, düşünce ile verir. Demokratik yollarla sandıkta verir. Sandıkta kazanamayacaklarını görenler işte dağda silah ile yürüyorlar sokaklarda silah ile yürüyorlar. Onun için bizim üniversitelerimizin çatısı altında asla bunlara müsaade edilmemelidir. Oralarda herkes elinde bilgisayarı ile kitapları ile dolaşmalıdır. Böyle bir şey olduğunda da yönetim anında bunlara müdahale etmelidir. Elindeki yetki ve selahiyeti en iyi şekilde kullanmalıdır. Hiç taviz verilmemelidir. Tüm disiplin mekanizmaları en ideal şekilde işletmelidir. Çünkü bunlar fırsat bulduklarında üniversiteleri aynı şekilde terörize etmenin gayretine giriyorlar. Üniversitelerimiz bir terör alanı bir terör meydanı değildir. Oralarda bilgi vardır, ilimin tahsili vardır. Oradaki insanlar toplumun örnekleridir. Örnek olmaları gerekir.”
(İHA)