Plansızca açılan üniversitelerden her yıl 230 bin civarında öğrenci mezun oluyor. Ya sonrası? Sonrasını sormayın çünkü ATO'nun raporuna göre tablo iç karartıcı..
Abone olTürkiye'deki mevcut eğitim sistemi ''işsiz üniversite mezunları'' üretiyor. Türkiye'de 53'ü devlet 24'ü vakıf olmak üzere 77 üniversite bulunuyor. İstihdam olanakları ve Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu meslekler dikkate alınmadan plansızca açılan üniversitelerden her yıl 230 bin civarında öğrenci mezun oluyor. Ankara Ticaret Odası'nın hazırladığı ''Geleceğe Silgi: Eğitimli Küskünler Dosyası'' adlı rapora göre, 2001 krizinde 1 milyondan fazla beyaz yakalı işini kaybetti. Bu sayıya her yıl onbinlerce yeni mezun üniversite eğitimli genç ekleniyor. En gözde meslek sahiplerinden biri olan doktorlar bile işsizlik tehdidi ile karşı karşıya... Tıp fakültelerinden her yıl 4 bin 500 civarında doktorun mezun olduğu ve 3 bininin işsiz kaldığı belirtiliyor. 10 bin civarında işsiz doktor bulunduğu, önümüzdeki 5 yıl içinde ''işsiz doktor'' sorununun ciddi bir boyuta ulaşacağı, 2020 yılına kadar ise işsiz doktor sayısının 40 bini bulacağı tahmin ediliyor Türkiye'de ''veteriner hekimler'' arasında da işsizlik ciddi bir sorun haline geldi. Yaklaşık 18 bin veteriner hekimin 3 bini işsiz. 6 bini de mesleklerinin dışında işlerle uğraşıyor. Sayısı 20'yi bulan veteriner fakültelerinden her yıl 1200 veteriner hekim mezun oluyor. 1969 yılına kadar ziraat fakültesi sayısı 4 iken bugün bu sayı 27'ye ulaştı. Ancak bu fakültelerin çoğu ziraat mühendisi ihtiyacından değil politik kararlarla açıldı. Sonuçta ''işsiz ziraat mühendisleri ordusu'' yaratıldı. Ülke genelinde 35 bin ziraat mühendisi işsiz... Binlerce kimyager, fizik, biyoloji, matematik, felsefe, sosyoloji,tarih, psikoloji bölümü mezunu ile kimya mühendisi, fizik mühendisi, jeofizik mühendisi, çevre mühendisi ve peyzaj mimarı da işsiz... Bir iş sahibi olanların çoğu da öğretmenlik yapıyor. 2001 krizinde her 8 mühendis ve mimardan birinin işsiz kaldığı, ''işsiz mühendis ve mimar'' sayısının 50 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. -İŞSİZ MÜHENDİSLER DERNEĞİ - Üniversite mezunları arasındaki işsizlik öyle bir hale geldi ki, uzun süredir iş bulamayan ve umutlarını yitirenler ''İşsiz Mühendisler Derneği'', ''İşsiz Ziraat Mühendisleri Derneği'' bile kuruldu. Türkiye çapında 26 şubesi bulunan İşsizler Derneği'nin üyelerinin yüzde 70'i üniversite mezunu... Bunlar arasında makina mühendisleri, veterinerler ve ziraat mühendisleri çoğunlukta. -ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIĞIN TOPLUMA MALİYETİ - Türk Eğitim Derneği'nin (TED) yaptığı ''Üniversiteye Giriş Sisteminin Ailelere ve Topluma Maliyeti Araştırmasına'' göre, 2004 yılında ÖSS'ye giren 1 milyon 786 bin 963 öğrencinin üniversite kapısına gelene kadar ÖSS'ye hazırlık için yaptığı harcama tutarı 8.4 milyar dolara ulaştı. Üniversite kapısına gelene kadar kişi başına yapılan ÖSS harcaması ise ortalama 4 bin 711 doları buldu. Bir yıllık ÖSS hazırlık harcamaları 2.9 milyar dolar... 2004 yılı rakamlarına göre öğrenci başına yıllık ÖSS harcaması 1646 dolar. Araştırmada, son 15 yılda 21 milyon öğrencinin ÖSS sınavına girdiği ve bu öğrencilerin ÖSS için yaklaşık 34.5 milyar dolar harcamayaptıkları belirtiliyor. Önümüzdeki 15 yılda ortalama yıllık 2.7 milyon öğrencinin sınava gireceği ve 2 bin dolar harcama yapacakları varsayıldığında bu miktarın 81 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Araştırmada ayrıca, istihdam yaratmak için 2004 yılı rakamlarıyla kişi başı 90 bin dolarlık yatırım harcaması yapılması gerektiği, 34.5 milyar doların 377 bin 780 kişiye, 81 milyar doların ise 900 bin kişiye istihdam sağlayacak bir kaynak olduğu vurgulanıyor. -ÜNİVERSİTE MEZUNUNUN MALİYETİ 28 MİLYAR LİRA- Devlet üniversitesinde okuyan, devlet yurdunda kalan bir üniversite öğrencisinin barınma, harç, kitap, yemek, yol ve giyimden oluşan masraflarının aile bütçesi üzerindeki yükü yıllık 7 milyar lirayı buluyor. 4 yıllık bir fakülteyi bitiren üniversite mezununun ailesine maliyeti toplam 28 milyar liraya ulaşıyor. Bu durumda işsiz gezen 317 bin üniversite mezununun sadece toplumamaliyeti 8 katrilyon 876 trilyon lira (6 milyar 574 milyon dolar). Devletin üniversite öğrencisi başına yaptığı harcama yılda ortalama 2 bin 336 dolar (3 milyar 153 milyon TL)... Bu rakam 4 yılda 9 bin 344 doları (12 milyar 614 milyon) buluyor. 317 bin işsiz üniversite mezununun devlete maliyeti 2 milyar 961 milyon dolara (4 katrilyon liraya) yaklaşıyor. 317 bin işsizin topluma ve devlete toplam maliyeti ise 9 milyar 535 milyon dolar (12 katrilyon 876 trilyon lira) Üstelik rakamlara, Türkiye'nin bu nitelikli işgücünden yoksun kalmasının maliyeti dahil değil. -ASIL MESLEĞİNİ YAPMA ORANLARI- Pek çok üniversite mezunu iş bulamama kaygısıyla asıl mesleklerinin dışında bir alanda çalışmak zorunda kalıyorlar. Elektrik ve elektronik teknisyenleri arasında asıl mesleğini yapmaoranı yüzde 48.6, inşaat mühendisleri arasında yüzde 65.3, elektrik veelektronik mühendisleri arasında 61.2, makina mühendisleri arasında yüzde 59.3, orman mühendisi ve ziraat mühendisleri arasında yüzde 38. -ÜNİVERSİTE MEZUNU PAZARCILAR- Çıkış yolu arayan üniversite mezunu işsiz gençler, semt pazarlarında ya da sosyete pazarlarında açtıkları tezgahlarda ya da işportacılık yaparak geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Semt pazarlarında üniversite mezunlarının sayısı yüzde 30'u bulurken, İstanbul Bahçeşehir Belediyesi'nin yaptığı araştırmaya göre sosyete pazarlarında bu oran yüzde 80. -ATO BAŞKANI AYGÜN- ATO Başkanı Sinan Aygün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin üniversite sisteminin masaya yatırılması ve istihdam olanaklarını da gözönünde bulundurarak yeni politikalar üretilmesi gerektiğini söyledi. ''Yapılması gereken yeni üniversiteler değil yeni istihdam alanları açılmasıdır'' diyen Aygün, Türkiye'de ara eleman sıkıntısı yaşandığını ancak eğitim sisteminin bu ihtiyaca yanıt veremediğini bildirdi. Aygün, şunları söyledi: ''Bu yıl sınava giren her 100 öğrenciden 23'ü üniversiteye yerleştirilecek. 77'si açıkta kalacak. Gençliğini iyi değerlendiremeyen toplumlar geleceğini de değerlendiremez. Hamburger, kola ekonomisi genç işsizler ordusu yarattık. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, işsiz gençler yetiştirdik. Her hükümet döneminde takvim yaprakları gibi değişen saatli maarif sistemi iflas etmiştir.''