BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,57
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL

Üniversitede 'Türban Krizi'

İstanbul Üniversitesi'nde "Türban Krizi" yaşandı. Bu seferki daha önce yaşananlardan farklıydı. Bir kadın, eşinin ödül törenini, türbanlı olduğu için izleyemedi.

Abone ol

Eşinin ödül törenine alınmayan Ayşe teyze bahçeden de kovuldu Avukat Dursun Elçi, meslekte 25 yılını doldurduğu için barodan plaket almaya hak kazandı. Ancak Elçi, eşiyle birlikte gittiği törenin yapılacağı İstanbul Üniversitesi’nde bir sürprizle karşılaştı. İstanbul Barosu 127. kuruluş yıldönümü ve Avukatlar Günü nedeniyle meslekte 25, 30 ve 35 yılını tamamlayan avukatlara plaket verdi. 68 yaşındaki Avukat Dursun Elçi, meslekte 25 yılını doldurduğu için plaket almaya hak kazandı. Elçi, törene eşiyle birlikte katılmak istedi. Ancak İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Cemil Birsel Konferans Salonu’nda yapılan törende bir sürprizle karşılaştı. Ayşe Gürcan Elçi, başörtülü olduğu için içeriye alınmadı. Avukat Elçi, ısrar etmedi; eşine, “Bari arabada bekle.” dedi. Fakat Fen Fakültesi Dekan Vekili ve İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Şafak Ural, bunun da mümkün olmadığını söyledi. Üniversite otoparkındaki araçtan çıkarılan Bayan Elçi, otobüse binerek evinin yolunu tuttu. Avukat Dursun Elçi, ödülünü almak için kürsüye çıktı. Ancak bu mutlu tablonun heyecanı ile bütün gece uyuyamadığını söyleyen Elçi, kendisini izlemeye gelen eşi Ayşe Gürcan Elçi’nin içeriye alınmaması nedeniyle sevincinin yarım kaldığını belirtti. Eşinin törene alınmaması üzerine üniversitenin bahçesindeki otoparkta arabanın içinde beklemek istediğini kaydeden avukat, yetkililerin buna da izin vermediğini ifade etti. Daha sonra dekanının da bahçeye geldiğini kaydeden Elçi, “Kendisine ‘İçeri girmesin, arabada otursun.’ diye rica ettim. ‘Oturamaz.’ dedi. Hanımım çok üzüldü ve gitti. Ben de yıkıldım. Arabamın mülkiyetine dekan nasıl karışabilir? Tazminat davası açacağım.” diye konuştu. Rektör Yardımcısı Prof. Şafak Ural ise konu ile alakalı konuşmak istemediğini söyledi “Eşimin başında türban değil, Anadolu kadınına özgü bir örtü vardı. Siyasi bir amacımız olamaz.” diyen Dursun Elçi, eşinin, avukat olmasında çok emeği geçtiğini vurguladı. 66 yaşındaki Ayşe Gürcan Elçi, ev hanımı ve iki çocuk annesi. Eşi Dursun Elçi'nin Turgutlu'da müftülük yaptığı sırada dışarıdan İstanbul Hukuk Fakültesi'ni bitirdiğini kaydeden Ayşe Gürcan Elçi, “O zamanlar kirada oturuyorduk. Eşim hem çalışıyor, hem de okuyordu. İki çocuğumun ve evin yükü benim omuzlarımdaydı.” diye konuştu. Elçi, olayı şöyle anlattı: “Arabayla içeri girerken bizi uyardılar. Güvenlik görevlileri yanımıza geldi. Ben o zaman ‘Törene girmeyeyim, arabada oturayım.’ dedim. 'Başını açıp oturabilirsin.' dediler.” O sırada dekanın da bahçeye geldiğini anlatan Elçi, avukat eşinin dekana kendisinin arabada oturması için ricada bulunduğunu, fakat dekanın buna da izin vermediğini belirtti. 68 yaşındaki Dursun Elçi, 13 yıl müftülük, 10 yıl da İstanbul'da murakıplık ve İstanbul merkez vaizliği yaptığını dile getirdi. Daha sonra kendi isteğiyle vaizlikten emekli olduğunu ve 1980 yılından beri avukatlık yaptığını vurgulayan Elçi, “Ben demokrat bir insanım. Eşime başını aç içeri gir, ya da eve geri dön demedim. O kendi kararını verdi ve üzülerek eve döndü.” diye konuştu. Daha sonra durumu Baro Başkanı'na ilettiğini söyleyen Elçi, Başkan’ın, “Bu, üniversitenin kararı, biz karışamayız.” dediğini aktardı. Avukat Elçi, arabanın da ev gibi mesken olduğunu, hukukun çiğnendiğini ve dava açacağını belirtti. ZAMAN