Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku yüksek lisans öğrencisi Murat Aksoy, başörtüsü konulu kitabında, başörtüsünün kanunen yasak olmadığını savunuyor.
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan ve yabancı bir gazetecinin merkezde yer aldığı başörtüsü tartışmalarına, önümüzdeki günlerde yayınlanacak bir kitap ilginç boyutlar getiriyor. Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku yüksek lisans öğrencisi Murat Aksoy, başörtüsü konulu kitabında, Türkiye’de aslında başörtüsünün kanunen yasak olmadığını savunuyor. “Dini Bir Vecibe Olarak Başörtüsü-Siyasal Bir Simge Olarak Türban” adını verdiği çalışmasında Aksoy, konuyu hukukî, tarihî, sosyal, siyasal ve psikolojik açılardan ayrıntılı olarak incelediğini, mevcut yasağın yorumdan kaynaklandığını, bu konuda yasal bir düzenlemenin bulunmadığını söylüyor. Kendisi Alevi kökenli olan Aksoy, yaklaşık bir buçuk yıllık çalışması sonunda bu konuda tespit ettiği kritik noktayı şöyle ifade etti: “Son olarak yasalaşan 2547 sayılı Yüksek Öğrenim Kanunu’na 3670 sayılı kanun ile eklenen Ek Madde 17 halen yürürlüktedir. Bu da ‘yürürlükteki yasalara aykırı olmamak koşuluyla yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir’ hükmüdür. Bu maddenin iptal edilmesi için dönemin muhalefet partisi tarafından açılan iptal davası Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Bu konuda Anayasa’nın 153/2 maddesi açıkça; ‘Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.’ der. Yani Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda bir hüküm ihdas etmesi mümkün değildir.” Zaman’ın sorularını cevaplayan Aksoy, Türkiye’de otoriter zihniyetten tanımlanmış bir laikliğin söz konusu olduğunu söyledi. Murat Aksoy, “Bu, derinliği kılık-kıyafetle tanımlayan bir zihniyetin iflasıdır. Aslında burada başörtüsünün yasak olup olmamasından çok, dikkat çekmek istediğim nokta yasaların uygulama ve yorumlarındaki keyfiliktir.” dedi. Haber: Ahmet Dinç Kaynak: Zaman