Öğrenciler için en önemli uyarılardan biri de ortamı ve insanları iyice tanımadan arkadaş edinmemeleri.
Abone olEge Üniversitesi (EÜ) Mediko Sosyal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi görevlisi Psikolog Dr. Aydan Taşcı, ailelerinden uzaklaşarak, başka illere üniversite öğrenimi görmek için giden öğrencilerin ilk başlarda kendine güven sorunu yaşadıklarını belirtti. Gençlerin yabancı bir şehirde öncelikle panik içinde olduklarını dile getiren Taşcı, “Bu gençlerin yabancı bir şehirde barınma ve maddi sorunlarının yanı sıra arkadaş edinme sorunları da oluyor. Kendilerini yalnız hissediyorlar. Ancak onlara tavsiyemiz, insanları iyice tanımadan arkadaşlık etmesinler” diye konuştu. Öğrencilerin ilk dönemde kenti ve ortamı tanımaları açısından yurtta kalmalarının daha doğru olduğunu ifade eden Taşcı, ailelerden uzak olmanın verdiği özgürlük duygusu nedeniyle gençlerin yanlış kişilere yönlenebileceğine dikkati çekti. Okul içindeki etkinliklere katılma sayesinde gençlerin hem çevreye daha kolay uyum sağlayabileceklerini hem de doğru arkadaşlar edinebileceklerini kaydeden Taşcı, uyum sorunu olan gençlerin çoğunun iyice düşünmeden tercih yaptıklarını ve bazen umduğunu bulamamanın verdiği hayal kırıklığını yaşadıklarını sözlerine ekledi. Sosyal fobi Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mediko Sosyal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi görevlisi Psikolog Nilgün Öngider de, üniversite öğrenimi için küçük yerleşim yerlerinden büyükşehirlere giden öğrencilerin, sosyal fobi sorunu yaşadıklarını belirterek, bu sorunun susmayı tercih etme, yemek yemeyi istememe şeklinde ortaya çıktığını söyledi. Kırsal kesimde ilişkilerin daha samimi ve sıcak olduğunu ifade eden Öngider, “Üniversiteye kırsal kesimden gelen gençler iletişim kurmakta zorlanıyor. Bunun sonucunda kendini ifade edemeyerek, depresif, içe kapanık oluyorlar” dedi. Uyumla ilgili sorunlarda, okulun psikolojik danışma ve rehberlik servisine başvurulmasını isteyen Öngider, kendini yalnız hisseden gençlere, okuldaki sosyal kulüplere ve aktivitelere katılmalarını önerdi.