BIST 9.673
DOLAR 35,17
EURO 36,57
ALTIN 2.959,51
HABER /  DÜNYA

Üniversite kaydı için duruşma gününü bekliyor

Gezi Parkı olayları nedeniyle tutuklanan ve daha önce girdiği LYS’de aldığı puanla Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Dağlar D....

Abone ol

Gezi Parkı olayları nedeniyle tutuklanan ve daha önce girdiği LYS’de aldığı puanla Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Dağlar D., Erzurum Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olarak yargılanmayı bekliyor. Dağlar’ın üniversiteye başlayabilmesi için 6 Eylül’de İstanbul’a gidip kesin kayıt yaptırması gerekiyor.
Duruşma tarihi henüz belli olmayan Dağlar D. (18), gözaltına alınmadan önce girdiği LYS sonuçlarını ise cezaevinde öğrendi. Türkçe-Matematik puan türünde aldığı 430,94122 puanla Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Dağlar D.’nin üniversiteye başlayabilmesi için 6 Eylül’de İstanbul’a gidip kesin kayıt yaptırması gerekiyor.

DAĞLAR’IN ’GEZİ’YE KATILMASI AİLE DRAMINA NEDEN OLDU
Konuyla ilgili bilgi veren Dağlar D.’nin avukatı Onur Duman, müvekkili Dağlar D.’nin eğitim-öğrenim yaşamının başarılarla dolu olduğunu, Gezi eylemlerine katıldığı için gözaltına alındıktan sonra Dağlar ve annesi Leyla D.’nin yaşadıklarının bir aile dramına dönüştüğünü belirtti.
Av. Onur Duman, 18 yaşındaki Dağlar D. hakkındaki iddianamenin tamamlanıp yargılama aşamasına geçilmesiyle ilgili tarihin henüz net olmadığını, ancak müvekkilinin kazandığı üniversiteye 6 Eylül’de kayıt yaptırması gerektiğini söyledi.

DAĞLAR’IN ANNESİ ÜZÜNTÜYE DAYANMADI, AKLİ DENGESİNİ YİTİRDİ
Av. Duman, müvekkilinin durumuna çok üzülen annesi Leyla D.’nin de tüm bu yaşananlara daha fazla dayanamayıp akli dengesini yitirdiğini ve bu nedenle kaldırıldığı Erzincan Devlet Hastahanesi Psikiyatri Bölümü’nde tedavi altına alındığını açıkladı. Av. Duman, yaşananlar hakkında şu bilgileri verdi:
"Müvekkilim Dağlar D.’nin okul hayatı başarılarla doludur. Birçok okul birinciliği ve Erzincan ikinciliği bulunmaktadır. Lise son sınıfta da tüm dersleri beştir. Tutuklandıktan sonra ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenleri Dağlar D.’nin ailesinin ziyaretine gitmişler ve ailesinin acısını paylaşmışlardır. Dağlar D.’nin tutuklanmasından ötürü annesi Leyla D. rahatsızlanarak Erzincan Devlet Hastanesi Psikiyatri Bölümü’ne kaldırılmıştır. Halen bu hastanede müşahede altında tutulmaktadır. Leyla Hanım, birkaç gün önce taburcu edildi ancak doktorları yaşadığı ani üzüntünün kendisinde travma etkisi yarattığını belirterek, ilaç tedavisine başladı. Müvekkilim ve ailesinin yaşadığı bu üzücü olaylar zincirinin ortadan kalkması için elimizden geleni yapacağız. Ancak henüz dava tarihi bile netleşmiş değil. Müvekkilim Gezi Parkı eylemlerine katılmak gibi aslında suç oluşturmayan bir gerekçeyle tutuklanmıştır. Tutukluluk hali halen devam etmektedir. Gözaltına alınmadan önce girdiği LYS sınavında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandığını cezaevinde öğrenmiştir. Dağlar’ın tutukluluğu sürerse üniversiteli de olamayacak."

"BU ÇOCUKLARIN GELECEKLERİ KARARTILMASIN"
"Dağlar gibi çok sayıda mağdur olan genç kız ve çocuklarımız ve ailesi var. Başbakan başta olmak üzere hükümet yetkililerinin sadece demokratik haklarını kullanan bu çocuklarımıza da sahip çıkmasını bekliyoruz" diyen CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ise, şöyle konuştu:
"Dağlar kızımız gibi çok sayıda gencimiz ve aile dramı var. İstanbul’da tedavi altında uyutulduktan sonra İzmir’e dönen Mustafa Ali Tombul, İzmir’e döndü ama kafatası karnına gömülerek. Yani yarım döndü, babası işinden, Mustafa eğitim yaşamından oldu. Çocuklarının durumundan büyük üzüntü duyan aileleri var. Bu çocukların gelecekleri karartılmasın. Gezi tutuklularını ziyaret ettiğimizde gördük ki, çok sayıda okul ve eğitim yaşamlarını kaybolacak olan gencimiz var. Çalışan ve eğitim gören gençler var. Dağlar’ın annesini anlamak lazım. Ateş düştüğü yeri yakar ama durumunu anlayabiliyorum. Çocuklarının başına gelen bu inanılmaz olaylar sonucu insanın aklını yitirmemesi çok zor. Dağlar’a ağlıyoruz, Dağlar’ın annesine ve onun gibi nice çocuğumuza ağlıyoruz. Çağrımız, toplumsal barışı sağlayacak olan en başta bu ülkeyi yönetenlere. Ülkeyi yöneten Başbakan ve bakanlar, bu ülkeyi yönetenler anayasal haklarını kullanan, demokratik haklarını kullanan bu çocukların hayatlarının kararmasına izin vermemeli. Derhal bu yaralar sarılmalı, gençlere sahip çıkılmalı, onların tekrar eğitim yaşamlarına dönmesi için ne gerekiyorsa yapılmalı."
(İHA)