AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP'nin Atatürk ve CHP geleneğiyle bağlarını kopardığını söyledi. Ünal, yeni CHP'nin söyleminin PKK ve DHKP-C'nin ortak söylemi olduğunu ifade etti.
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisine yönelik eleştirilerine cevap verdi. Kılıçdaroğlu'nun "ağır bir Erdoğanfobya yaşadığını" söyleyen Ünal, CHP'nin Atatürk ve CHP geleneğiyle bağlarının koptuğunu ifade etti.
AK Parti MYK toplantısı sonrası açıklama yapan Parti Sözcüsü Mahir Ünal, MHP ile oluşturdukları Milli Mutabakat Komisyonunun öncelikli olarak ittifak yasasıyla ilgili iki parti bünyesindeki komisyonların çalışmalarını değerlendirdiğini, Anayasa Komisyonuna havale edilmesinin ardından Genel Kurul'da yasalaştırıldığını anımsattı.
Seçime, yürütmenin şekline, üst bürokrasiye dönük bazı yeni düzenlemelerle ilgili benzer bir çalışma yürütüldüğünü belirten Ünal, CHP'nin partisine yönelik eleştirileriyle ilgili de şunları söyledi:
"Genel başkan yardımcılarından birinin Selahattin Demirtaş ile Deniz Gezmiş benzetmesi. Bütün bunlar anlaşılabilir ve izah edilebilir. Buna, Kılıçdaroğlu'nun parka ve postal giydiği günleri hatırlatmasını da eklemek gerekiyor. Biliyorsunuz Marksist Leninist Komünist Parti ve 10 marjinal örgüt HDP'ye destek verdi ve Figen Yüksekdağ karşımıza eş başkan olarak çıktı. Bunların ortak özelliklerine baktığımızda bunların Stalinist yöntemleri kullandığını görürsünüz. İdeolojik angajmanları aynıdır. Sorunların çözümünü silahlı mücadele olarak gördüklerini biliyoruz.
"CHP GELENEĞİYLE BAĞLARI KOPTU"
Yeni olan şey Kılıçdaroğlu CHP'sinin yeni Marksist Leninist angajmanlarıdır. CHP'nin HDP'yle, YPG'yle, DHKP-C ile ortak angajmanlarını görmemiz gerekir. Atatürkle ve CHP geleneğiyle bağını kopardığını söylerken kastımız budur.
Her ne kadar Avrupa'daki marksist leninist gelenek gelişime katkı sunmuş olsa da, bizdeki gelenek arkaik, geride kalmış bir ortak fikri ideolojik işbirliğini ifade ediyor.
CHP'nin eylemlerini, protestolarını, yurtdışında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne dönük pozisyonunu, kutsallara değerlere karşı aldığı tavrı da buradan okumak gerekir.
KILIÇDAROĞLU'NUN DÖVİZ KURLARIYLA İLGİLİ SÖZLERİ
Bu erdoğanfobyanın artık geldiği nokta Erdoğan düşmanlığı, Erdoğan korkusu, onda Türkiye düşmanlığına dönüşmüş durumda. 'Türkiye'de adalet, can ve mal güvenliği, mahkeme yok.' diyen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün kurumlarının meşruiyetini tartışmalı hale getiren Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Türkiye'ye yatırım yapmayın.' demesini de gayet normal karşılıyorum. Bu DHKP-C'nin, PKK/PYD/YPG'nin, MLKP'nin, yani bu ortak geleneğin temel karakteristik özelliğidir. Dolayısıyla bu yıkıcı söylem, bir muhalefet değil apaçık bir düşmanlık şeklinde kendisini gösteriyor.
SP LİDERİNİN AÇIKLAMALARI
Bunları değerlendirmeye değer görmüyorum. Nihayetinde bu değerlendirmeler daha çok bir spekülasyon oluşturmak ve yeni tartışma alanı oluşturmak ve bunlar üzerinden siyasal konum oluşturmak üzere bu dil ve söylem görülüyor. Bunlar Karamollaoğlu'nun kendi siyasi görüşleridir. Bu siyasi değerlendirmeler yeni değil. Sadece "Karamollaoğlu böyle düşünüyormuş" diye düşünüyorum.