Türk güldürü tarihinin kilometre taşı sayılan Nasrettin Hoca'nın, kendisine has espri ve şakalarıyla öne çıkan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la meslektaş olduğu ortaya çıkt
Abone olKendisine has espri ve şaka anlayışıyla medyanın her zaman ilgi odağı olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın Nasrettin Hoca'yla şaşırtmayan bir benzerliği ortaya çıktı. Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi Cevdet Yakupoğlu, yaptığı araştırmada fıkralara konu olan Nasreddin Hoca'nın, Selçuklular döneminde Maliye Bakanlığı (Müstevfilik) yaptığını belirlediğini söyledi. Yakupoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nasreddin Hoca konusunda Selçuklu dönemine ait Farsça ve Osmanlıca arşivlerde çeşitli araştırmalar yaptığını kaydetti. Araştırmalarında, Türk halkının belleklerindeki ''fıkra kahramanı'' olan bir Hoca Nasreddin'e rastlamadığını ifade eden Yakupoğlu, ancak Selçuklular döneminde İç Anadolu Bölgesi'nde Maliye Bakanlığı yapmış, aynı adlı kişiye rastladığını bildirdi. Yakupoğlu, Müstevfi Hoca Nasreddin'in 1280'li yıllarda Kastamonu'da yaşayan Çobanoğlu Beyi Yavlak Arslan'ın oğlu olduğunu öne sürerek, şunları kaydetti: ''Hoca Nasreddin Çobanoğlu Beyliği'nde aldığı iyi bir eğitimin ardından Selçuklular tarafından Konya, Kırşehir, Aksaray ve Akşehir'in bulunduğu bölgeye Maliye Bakanı olarak atanmıştır. Hoca Nasreddin, İç Anadolu Bölgesi'nde Maliye Bakanlığı yaptığı dönemde çok adaletli bir yönetim gösterdiği için halkın sevgisini ve sempatisini kazanmıştır. 1284-1291 yılları arasında bölgedeki mal sayımı sırasında Hoca Nasreddin, zengin, fakir herkesin malını sayıyor ve bunu adaletli bir şekilde yaptığı için halk memnun kalıyordu. Nasreddin Hoca'yı çok seven halk, sürekli onun hakkında konuşurmuş. Hoca da zaman zaman çevresindeki insanlarla şakalaşırmış. Hukuk konusunda ve dini konularda oldukça bilgili olan Nasreddin Hoca, zamanla halkın gözünde efsaneleşmiş ve böylece fıkralara konu olmuştur.'' HOCA İLİ İLGİLİ DİĞER İDDİALAR... Yakupoğlu, Hoca Nasreddin'in Candaroğulları Beyliği'nin kurucusu Süleyman Paşa tarafından öldürüldüğünü ve mezarının şu anda nerede olduğunun bilinmediğini iddia ederek, şöyle devam etti: ''Bugüne kadar Nasreddin Hoca ile ilgili verilen bilgilerin pek çoğu tahminlerden ibaret. 1999 yılından bu yana yaptığım bilimsel araştırmalar sonucunda bu verileri ortaya çıkardım. Nasreddin Hoca ile ilgili fıkraların ortaya çıkmasının gerçek nedeni, O'nun İç Anadolu halkını Moğol baskısına karşı koruması, pratik zekası ve halkın dertlerine kısa sürede çözüm bulması. Selçuklu hükümdarlarının bile görüşemediği Moğol valileriyle istediği gibi görüşerek, halkın sıkıntılarını devlet katında kısa sürede çözmesidir. Alelade bir insanın bir Moğol Valisi'ne 'Senin peştamalın ancak elli akça eder, sen beş para etmezsin' manasına gelecek ağır sözler sarf edebilmesi mümkün değildir. Bunu ancak Hoca Nasreddin gibi hem Moğolların gözdesi hem de halkın sevgilisi olan bir büyük devlet adamı yapabilirdi...''