Maliye Bakanı Unakıtan'a göre hükümet IMF'nin vereceği 700 milyon doları istemeyip IMF'ye kapı gösterilmeli.
Abone olMaliye Bakanı Kemal Unakıtan, IMF'nin Türkiye'ye vermeyi planladığı 700 milyon dolara hükümetin ihtiyacı olmadığını belirterek, "Bana kalsa çok teşekkür edip dışarı çıkartırız. Bu bizim prestijimizdir" dedi. Eskişehir Ticaret Odası'nca (ETO) vergi rekortmenlerine ödül verilmesi dolayısıyla düzenlenen törene Maliye Bakanı Unakıtan da katıldı. Bakan Kemal Unakıtan, kamudaki aşırı borçlanmanın faizleri beraberinde getirdiğini vurgulayarak, Türkiye'nin 2003 yılında 65.5 katrilyon lira faiz ödemek zorunda olduğunun altını çizdi. Unakıtan, sıkıntının kamuda olduğunu ifade ederek, "1978 yıllarında Türkiye'nin en büyük problemi döviz problemiydi. Yani ödemeler dengesi muazzam açık veriyordu. 70 sente muhtaç hale gelmiştik. Şimdi, o problemi değiştirdik. Bugünün problemi borç ve faizdir. En fazla üzerinde durmamız gereken problem bu. Faizi hepimiz ödüyoruz. Dolayısıyla bununla savaş etmek, bunu indirmek bütün Türkiye'nin görevidir. Sadece hükümetin, Maliye Bakanı'nın değil" diye konuştu. Bütçe açıkları, borç ve faiz oranlarını indirmek gerektiğini vurgulayan Kemal Unakıtan, gelirden fazla harcama alışkanlığının son yıllarda ülkeye musallat olan bir hastalık olduğunu kaydetti. Unakıtan, giderleri karşılayabilmek için alınan borçların borçla kapanmasının ülkeyi bu noktaya getirdiğini dile getirdi. "HANTAL KAMU YENİDEN YAPILANMALI" Unakıtan, kamunun hantallaşması neticesinde iş yapma dinamiğinin köreldiğini söyleyerek, kamuyu yeniden yapılandırmanın, bütçe açıklarını kapatıp gelirleri çoğaltmanın şart olduğuna işaret etti. Maliye Bakanlığı'nın o kadar zor bir iş olmadığını belirten Unakıtan, sanayici ve tüccararlara 'ufku geniş' olmayı tavsiye etti. Unakıtan, vergi barışıyla toplanan paranın 4.5 katrilyon lirayı geçtiğini açıklayarak, "Vergi Barışı sonunda bu rakamın 5 katrilyon lira olması planlanıyor. 5 katrilyon az bir para mı? Eğer, biz bunu almasaydık, şimdi yine falancanın kapısında borç arar duruma gelecektik. Ama biz, kendi kaynağımızı harekete geçirdik" dedi. Türkiye'yi siyasi istikrara kavuşturan AK Parti Hükümeti'nin israfları önleyip, tasarruflara gittiğini anlatan Kemal Unakıtan, şunları söyledi: "Hastalara pahalı ilaç yerine daha ucuz ilaç verilmesiyle günde 1 trilyon lira tasarruf yapıyoruz. 14 katrilyon lira (yaklaşık 10 milyar dolar) israfı kestik. 1.8 katrilyon lira da ek vergilere kaldı. Maalesef, milletimizden o kadar fedekarlığı istemek mecburiyetinde kaldık. Ben inanıyorum ki, milletimizi, verginin ilave bir kereye mahsus olmak üzere alınması değil, bu vergilerin soygunculara, üç kağıtçılara gitmesi endişelendiriyor. Bizim iktidarımız da böyle şey olmaz. Bundan önce yapılanları da kimsenin yanına kar bırakmayacağız. Eskilere bir bir yaptıklarının hesabını soracağız." "VERGİ VERMEYENLERİN ÜSTÜNE ÇOK FENA GİDECEĞİM" Vergi Barışı'nın ardından banka kanalıyla para ödeme uygulamasını başlatacaklarını bildiren Maliye Bakanı, senetler üzerindeki damga vergisini de kaldıracağına söz verdi. Kayıt dışı kalıp, vergi vermeyenlere seslenen Unakıtan, "Kayıt dışı vergi vermeyenlerin üstüne çok fena gideceğim. Bağırtı, çağırtı istemiyorum. Kimse bana gelmesin. Biri vergiyi öder, öteki bakar. Böyle yağma yok. Herkes kuzu kuzu vergisini ödeyecek. Vergi ödemek bir kültür işi. Onları biliyoruz. İsim isim biliyorum ama şimdi söylemiyorum. Onlar kendilerini bilirler. Dikkat etsinler, ayaklarını denk alsınlar. Vergi Barışı bitti, Maliye üstlerine gelecek. Bu arada vergi konusunda Türkiye değişiyor. Hükümetimize düşen iş ise vergiyi yerinde kullanmak. Vergiyi yerinde kullandığımızı da şeffaf olarak herkese göstereceğiz. Önce şeffaf olacağız, kendimizi değiştereceğiz. Devlet, hükümet olarak bunlara riayet edeceğiz. Milletimizden de vergi isteyeceğiz. Artık, kalkınmaya hızla başlamamız lazım. O günlere geldik. Sıkıntılı günleri geride bırakıyoruz. Göreceksiniz, önümüzdeki günlerde faizler hızla düşecek. Sadece devlete borç verip, devletten borç alan bankacılar hepinizin kapısını çalmaya başlayacak. Kredi vermek için gelecek. Siz de ona göre hazırlıklı olun. İyi pazarlık, hesap yapın. Ondan sonra faize yenilmeyin. Herkes ayağının ütünde durmak mecburiyetinde. Kimse kimseye dayanmasın. Amerikayı'da gözünüzde büyütmeyin. Oralarda şakır şakır mağazaları açıp satış yaparsınız. Ben çok iş yaptım oralarda. Onların farkı nedir diye baktım. Orada bir adam, bin 500 metrekare kapalı sahada makine yapıyor. Satmadığı yer yok. Ufkunu geniş tutuyor. Türkiye olarak bunu yapmaya gücümüz yeter. Türk müteşebbisi her şeyin altından kalkar" dedi.