Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Yeni Şafak'ın haberiyle ilgili olarak ''Maliye Bakanı, bırakın parti liderlerinin hesabını, sade vatandaşın hesabını bile açıklamaz'' dedi.
Abone olUnakıtan, AK Parti TBMM grup toplantısından önce, gazetecilerin, ''150 trilyon liralık siyasi parti var mı?'' sorusu üzerine, bu konuda dün yazılı açıklama yaptığını belirtti. Unakıtan, ''Maliye Bakanı, bırakın parti liderlerinin hesabını, sade vatandaşın hesabını bile açıklamaz. Bu, mümkün değildir. Maliye Bakanı, bakanlık görevinden ayrıldıktan sonra bile açıklamaz'' diye konuştu. Kanunlara göre bu tür bilgileri Maliye Bakanı ve ilgililerin açıklamasının mümkün olmadığını belirten Unakıtan, ''O yüzden kimse bir bardak suda fırtına koparmaya kalkmasın'' dedi. Unakıtan, gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine, sözlerinin gayet açık olduğunu ifade etti ve bu konuda tekrar soru sorulmamasını istedi. ''CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın tepkisini nasıl değerlendirdiğinin'' sorulması üzerine Bakan Unakıtan, Baykal'ın açıklamasını erken yaptığını söyledi. Unakıtan, ''O da benim hakkımda bazı sözler söylediğinde, 'bunları söyledin mi?' diye yazılı olarak sordum, O da 'söylemedim' dedi. Ben de bir şey yapmadım. Bana bunu sorsaydı, 'bunu söylemedim' derdim'' diye konuştu. Unakıtan, böyle bir bilginin basına nasıl ulaşmış olabileceğini bilemediğini söyledi. Bütün siyasilerin, mal varlıklarını belirli usullere göre açıkladığını kaydeden Unakıtan, bu konuda siyasi müessesenin de fazla zedelenmemesi gerektiğini belirtti. -ERBAKAN'IN CEZASI...- Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ise kapatılan RP'nin son genel başkanı ve eski Başbakan Necmettin Erbakan'ın ''kayıp trilyon'' davasında aldığı hapis cezasının infazının 4. kez ertelenmesiyle ilgili yaptığı değerlendirmede, Erbakan'ın ödemesi gereken paranın karşılığını teminat gösterebileceğini; hapis cezasını da evde çekebileceğini söyledi. ''Bu, bana çok ters gelmiyor. 'Bu para ödenmedi de hapse atıldı...' özgürlükler bakımından hoş bir tablo değil bence'' diyen Kuzu, şunları kaydetti: ''Hakkında çıkarılabilecek yasada, 'başbakandır' diye yazılmaz zaten... Şahıs için zaten yasa çıkaramazsınız. Bu durumda olan herkese uygulanacak şekilde bir düzenleme yapılabilir. Mevcut yasada, 6 ay ve üzerinde olan cezalar bakımından, 'evde, yaşı da 65'i geçmişse şu kadar süre gözaltı olabilir' diyor. Buradaki sorun; hem hapis hem de para cezası var. Parayı ödemem deyince, 'hapse girsin' gibi bir mantık var. Bu, çok doğru bir mantık değil. Bunu, Erbakan hoca bağlamında değil, hukukçu olarak söylüyorum. Orada ödememe varsa... Nasıl ki bir alacak davasında 'eldeki malları haczedilir' diyorsa... Yaşı dikkate alınarak hapsi gözaltında çekmesi, bana daha insani ve mantıklı geliyor.''