Bir süre önce Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kendine bağlanan Kemal Unakıtan disiplin için hazineyi de istiyor.
Abone olMaliye Bakanı Kemal Unakıtan, kamuda mali disiplinin sağlanabilmesi için Hazine Müsteşarlığı'nın da Maliye Bakanlı'na bağlanması gerektiğini söyledi. 2. Kamu Mali Yönetim Reformu Arenası'na katılan Unakıtan, ‘‘Hiç reforma meforma gerek yok. Yapacağımız ne biliyor musun arkadaş, ayağımızı yorganımıza göre uzatmak. Öyle cafcaflı laflara gerek yok’’ diye konuştu. Unakıtan, kamu maliyesinin gelir, gider ve borçlanma olmak üzere üç ayağa oturduğuna dikkat çekerek, gelir ve giderin bütçede görülmesine karşın borçlanmanın ayrı bir birim olan Hazine Müsteşarlığı'nda olduğunu vurguladı. BİRLİKTELİK YOK Kemal Unakıtan, kamu mali yönetiminde bu anlamda bir birlikteliğin bulunmadığını belirtti. 1983 yılına kadar Hazine Müsteşarlığı'nın Maliye Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösterdiğini anımsatan Unakıtan, bu dönemde gelir, gider ve borçlanmanın Maliye Bakanlığı'nın denetiminde tek elden yönetildiğini söyledi. Maliye Bakanlığı'nın, bütçeyi hazırlarken giderlerini gelirlerine göre ayarladığını vurgulayan Unakıtan, ‘‘Gideri yaparken geliri düşünüyorsunuz da borçlanma Hazine'de olunca, bakın 1983'ten beri borçlanma hızlı bir şekilde gitmiş. Hazine'nin işi gücü borç bulmak. Borç bulmak nasıl olur, faizi verdim mi bulursun’’ dedi. Hazine Müsteşarlığı'ndaki Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'nün bu borç ve faizin neler getirip neler götüreceğini düşünmediğini anlatan Unakıtan, ‘Çünkü ona deniyor ki borç bul. Siyasi otoriteler insandan devamlı surette para isterler. Habire ver, harcama yapayım. Şirin gözükeyim, güzel görüneyim, millete hoş gözükeyim popülist politikalar yapayım, hesaplar kitaplar hep buna göre. Bul para Hazine, Hazine ne yapsın ver bakayım borç’ diye konuştu. FONLAR BÜTÇE DELİYOR Çok sayıda fon oluşturulduğuna da dikkat çeken Unakıtan, bunların bütçeyi delmek için kullanıldığını söyledi. Unakıtan, ‘‘Disiplinden kimse hoşlanmıyor, rahmetli Özal da hoşlanmazdı. Hemen bir fon’’ diye konuştu. Unakıtan, Savunma Sanayi, Tanıtma Fonu ve Sosyal Yardımlaşma Fonu dışındaki bütün fonların, bütçe içine alındığını da kaydederek, hiç bir kamu harcamasının denetim dışında bırakılmayacağını vurguladı. Maliye Bakanı, bağımsız kurulların harcamalarına da değinerek, şunları söyledi: ‘‘Para öyle harcanıyor ki. (Efendim biz bağımsızız.) Sen devletin içinde değil misin? Herkes disiplin altına girmek mecburiyetinde. Maliye Bakanlığı, bu şekilde herşeyi kendi kontrolünde mi toplamak istiyor? Benim böyle bir derdim yok. Ama devletin menfaati, kamu mali yönetiminin tek elde toplanmasını gerektiriyor. Aynı çatı, aynı yönetim altında olmasını gerektiriyor.’’ Dövize dikkat edelim başımıza iş açabilir Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ihracattan sağlanan dövizin Türkiye'yi ayakta tutan unsurların başında geldiğini belirterek, ‘‘Dövize çok dikkat etmeliyiz. Yarın öbür gün başımıza iş açabilir’’ dedi. Bazı vergi yasalarında değişiklik yapan yasa tasarısının Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında AKP'nin verdiği önergeyle, antrepolara yapılan teslimlerin ihracat sayılması yönünde düzenlemeye gidildi. İhracat teslimi yapılacak yetkili gümrük antrepoları ile buralarda düzenlenmesi zorunlu belgeleri belirlemeye, konulacak mal miktarı ve cinsi ile bunların antrepoda bekleme sürelerine ilişkin olarak sınırlama getirmeye Gümrük Müsteşarlığı'nın görüşünü almak koşuluyla Maliye Bakanlığı yetkili olacak. Komisyon'un CHP'li üyeleri, hayali ihracatı artıracağını ifade ederek düzenlemenin karşı çıktı. CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, düzenlemeyle bu yılki ihracatın kağıt üzerinde 50 milyar dolara çıkacağını söyledi. Eleştirilere yanıt veren Maliye Bakanı Unakıtan, hayali ihracatın artacağı görüşüne karşı çıkarak, ‘‘İki üç tane zibidi çıkıyor, bütün sektörü karalıyor. Buna izin vermeyelim’’ dedi. Para yok kardeşim Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bakanların kendisine ‘‘Para lazım, iş yapamıyoruz’’ diye yakındığını belirterek, ‘‘Yok kardeşim yok. Bu kadar basit. Bunun faturasını millet ödüyor’’ dedi. Ülkede kamuda ciddi bir hastalık yaşandığını, bunun da sürekli borçlanmadan kaynaklandığını kaydeden Unakıtan, borçlana borçlana kamu borç yükünün 150 milyar doları aştığını belirtti. Gelirin ve giderin bütçede olduğu Türkiye'de borçlanmanın ise Hazine tarafından gerçekleştirildiğine işaret eden Unakıtan, şöyle devam etti: ‘‘Demek ki, kamu mali yönetiminde bir birliktelik yok. Daha önce gelir ve giderin yanısıra borçlanma da Maliyenin içinde idi. Biz giderleri yaparken, geliri düşünüyoruz. Bu sene fazla gelir yok, giderimiz de aşağı olsun dedik ve giderleri 15.8 katrilyon lira düşürdük.’’ Banka batıranlardan hesap sorulacak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, mali yapı içinde bankaların da düşünülmesi gerektiğini vurgularken, günümüzde bankacılık sektörünün sürekli devlete borç verdiğini söyledi. ‘‘Türkiye'de gerçek bankacılık var mı? Bence yok. Habire ver devlete borcu, al faizi’’ diyen Unakıtan, bu şekilde ‘‘lüzumlu lüzumsuz’’ banka kurulduğunu belirtti. Bunların denetiminin de iyi yapılmaması sonucunda millete fatura çıkarıldığını kaydeden Unakıtan, son bankacılık operasyonlarının kamu maliyesine 39 milyar dolarlık bir yük getirdiğini bildirdi. Unakıtan, ‘‘Kur bankayı, kur bankayı. Sonra bankalar kurucularına kredi verir duruma geldi. Har vur harman savur. Faturayı da millet ödüyor, bunun hesabının sorulması lazım ve de sorulacak’’ açıklamasında bulundu. Milletin çok vergi ödediğini, bazen ‘‘Bu vergiler yetmiyor. Bazı vergileri çifte koyuyoruz’’ denildiğini anlatan Unakıtan, milletin de bu vergilerin nereye harcandığının peşinde olmasını istedi. Maliye Bakanı, ‘‘40 milyar dolar bir kaç kişiye mi gitti? Kim götürdü? Baka baka gidiyor. Toplumda bir kişi de buna bir şey demiyor. Birisi, ‘Türk toplumu itirazı değil, şikayet etmesini bilir’ demişti. Bazen hak veriyorum. İtiraz etmemiz lazım. Bu paralar, kime, nasıl gidiyor’’ dedi. Kaynak : Hürriyet