BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Umur Talunun gözleri neden doldu?

Balçiçek Pamir'le Söz Sende bu akşam Umur Talu'yu ağırladı. Askerlerden gelen telefonlar yazarı duygulandırdı.

Abone ol

Balçiçek Pamir’le söz Sende’nin bugünkü programının konuğu ekranlardan uzak kalmayı tercih eden usta gazeteci ve Gazete Habertürk yazarı Umur Talu’ydu.

Talu programda Türk basınının geldiği noktadan, yazılarında bolca eleştirdiği TSK’ya, Bülent Arınç-Deniz Baykal arasındaki söz düellosuna kadar gündemdeki konular hakkında görüşlerini belirtti. Ayrıca kendi gazetecilik kariyerinin bilinmeyenlerini de anlattı.

BEN ORADA BİTİYORUM

Yılların gazetecisi Umur Talu, en çok ve en sert eleştirdiği kurumların başında gelen Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bahsederken programa mailler yağmaya başladı. Gelen mesajların çoğu uzman çavuşlar ve astsubaylardandı. Balçiçek Pamir’in “Siz kurumlarını çok eleştiriyorsunuz ama ordu mensupları sizi çok seviyorlar” değerlendirmesine karşılık olarak Talu şunları söyledi: “Aslında bu iş OYAK’la başladı. Ben bu askerlerin dişten tırnaktan arttırdıkları birikimleriyle kurulan OYAK’ın yönetim kurulunda bir tek astsubay veya uzman çavuş bulunmamasını eleştiren yazılar yazmıştım. Onlarla iyi ilişkilerimiz o gün bugündür devam ediyor.”

Talu konuyla ilgili sözlerine, “Bana mesela Gabar Dağı’ndan telefon açıyor ve diyor ki ‘Yahu sen ne cesur bir adamsın!’ İşte o an ben orada bitiyorum. O sırada evdeyim, sokaktayım ya da çalışıyorum. O dağda nöbet tutan adamın beni cesur zannetmesi için bu ülkede her şeyin tepe taklak olmuş olması gerekiyor, anlatabiliyor muyum?” derken gözyaşlarına hakim olamadı.

İŞTE O ANLAR

İşte programdan diyaloglar:

MUHABİRLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE GEÇENLER VAR!

Balçiçek Pamir: Bir konferansta 'muhabirlikten mütehatliği' geçenler oldu' dediniz.

Umur Talu: Elinizdeki medya gücü sizi arakiplerinize karşı iki kat güçlü yapar. Herkesi sıstırabilecek bir güç. Kendini de zamanla çürüten bir güç. Bizim mesleğe başladığımız yıllardan çok farklı bir noktaya gelindi. Siyeset ile olan ilişkiler sağlıksız. Gazetecilik filtresinden nasıl geçireceksin bu ilişkileri? Ben Teyyip Erdoğan'ın da Çiller'in de uçağına binmedim. Oraya gidip söylenenleri not alıp yazıyorsan bu gazetecilik değil. Başbakan'ın açıklamayı düşünmediği bir şeyi kopartırsan şapka çıkartılır. Ama o da yok.


GERÇEK GAZETECİLİK YAPAMAZSAN SİTCOM GAZETECİLİĞİ YAPARSIN!

Hürriyet'in tepesinde yaşanan değişim ve Ertuğrul Özkök'ün gidişini değerlendiren Umur Talu önemli eleştiriler yaptı. Talu ve Pamir Özkök'ün 'sitcom' gazeteciliğini masaya yatırdı.

Umur Talu: Uzun bir süre bir gazeteyi yönettiğinizde şuna bakılır. Hangi manşetlerle gündeme damganı vurdun. Hangi gizli gerçeği ortaya çıkarttın?

Balçiçek Pamir: Aydın Doğan Hürriyet'i satın aldığında Özkök'ü kovmak istemiş ama siz engel olmuşsunuz. Doğru mu?

Umur Talu: Doğrudur. O zaman doğru olan oydu onu yaotım. Ortadabir haksızlık varsa doğru olanı yapmak gerekir.

Balçiçek Pamir: Şekil değiştirmek gerekiyordu ama bu şekilde bir değişim ne kadar doğrudur? Bu konuda şüphelerim var

Umur Talu: Arkadaş burada  kendi gazetecilik zaafının teorisini yapıyor. Gündeme, sürece damga vuran, toplumu etkileyen haberler yapamadıkça geriye kalan sıradan haberleri allayıp pullayarak 'sitcom' falan diyerek sunuyor. Kendisini haber konusu yapıyor... Gazete ciddi bir şeydir, ciddi bir imkandır. Ciddi işler yapmak mümkündür. İnsna dokunan, vicdanlı ve hakikatlerle ilgilenen bir gazetecilik yapılabilir. Öz budur. Gerisi şekil olayıdır. Ama bu özü yapmadıktan sonra sitcom falan bir anlam ifade etmez.

Balçiçek Pamir: Sizin gibi çok az insan var ama

Umur Talu: Bu ülkede gazeteciliğin 'kakari kikiri' hakkı yok. Arada sırada eğlenceli işler de yaparsın ama bütün bir ömrü bunu yaparak geçirdikten sonra gazetecilik yapmış olmazsın.