BIST 9.550
DOLAR 34,55
EURO 36,02
ALTIN 3.007,30
HABER /  POLİTİKA

Ümüğümüzü sıktırmayacağım!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan IMF'ye çıktı. IMP ile görüştüğünü açıklayan Erdoğan bakın neler söyledi?

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Böyle bir kriz ortamında IMF'nin isteklerine boyun eğerek yarınımızı karanlığa sokamayız'' dedi.

Erdoğan, Karapürçek Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Altındağ İlçe Teşkilatı 3. Olağan Kongresi'ne katıldı.

Kongrede yaptığı konuşmada, dünyada yaşanan küresel mali krize değinen
Erdoğan, dünyanın bir ekonomik küresel kriz yaşadığını kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu:

BİZ DERSİMİZİ ALDIK

''Bu ekonomik küresel krizi inşallah Türkiye olarak bizler en az zararla atlatacağız. Bunu neye dayanarak söylüyorum? Çünkü 90'lı yılların krizleri, 2001-2002 yılların krizlerinden biz dersimizi aldık. Dersimizi ona göre çalıştık, çalışıyoruz. Sıkıntılarımız yok mu? Tabii ki olacak ama biz bunları başarıyla atlatacağız.

FELAKET TELLARLARINA SESLENİYORUM

İnşallah bunu da başarılı bir şekilde atlatacağız. Fakat böyle bir dönemde hala ülkemde felaket tellallığı yapanlara sesleniyorum. Siz, dünyada felaket tellallığı yapanlardan mı, yanasınız yoksa ülkemizin aydınlık yarınlarını yakalama gayreti içerisinde olanlardan mı yanasınız?

İMF İLE GÖRÜŞÜYORUZ

İlgili bakanlarım bu ülkede ekonominin içerisinde olan tüzel kişiliklerle, gerçek kişilerle görüşmelerini yapıyorlar ama bize akıl veriyorlar. (Efendim IMF ile alınan kararı neden açıklamıyorsunuz? Biran önce açıklayın). IMF ile görüşmediğimizi kim söylüyor? Biz sizin talimatınızla mı IMF ile masaya oturup karara bağlayacağız? IMF ile zaten biz görüşmelerimizi yapıyoruz.

IMF'YE ÜMÜĞÜMÜZÜ SIKTIRMAM

Bu karşılıklı menfaat esasına dayalıdır. Eğer benim menfaatlerim yerine gelirse oturur anlaşmamızı yaparız. Yoksa bugüne kadar IMF'ye karşı olmayan bir iktidar şimdi niye karşı olsun? Ama böyle bir kriz ortamında IMF'nin isteklerine boyun eğerek yarınımızı karanlığa sokamayız. Mesele bu. Ülkenin Başbakanı olarak arkadaşlarıma şunu söylüyorum. IMF yetkililerine de siz bunu söyleyeceksiniz. Bizim böyle bir dönemdeki büyüme hızımız, bütçe düzenlememiz, bütün bunlarda eğer bizimle bir esneklik içerisinde anlaşmaya varırsanız eyvallah oturur imzalarız. Ama yok, (Böyle bir fırsatı bulduk, hemen ne yapalım? Ümüğünü sıkalım). Kusura bakmayın. Bedeli ne olursa olsun buna da fırsat vermeyiz.''

''TERÖR ÖRGÜTÜ VE YANDAŞI OLAN SİYASİ PARTİ''

Erdoğan, yaptığı konuşmada, yatırımlara durmadan devam edileceğini söyledi. Tunceli'ye dün bir ziyaret gerçekleştirdiğini de hatırlatan Erdoğan, Tunceli'ye Başbakan olarak 2, genel başkan olarak da 1 kere olmak üzere toplam 3 kez gittiğini ifade etti.

Önümüzdeki hafta sonu Van ve Hakkari'ye gideceğini bildiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Şunu çok açık, net söylüyorum: Eğer teröre destek verenler, eğer terörün yandaşları kalkıp da 780 bin metrekarelik vatan toprakları içerisinde başbakanın herhangi bir şehre gidişini engelleme gayretleri içine giriyorsa boşuna. Her metrekaresine gideceğiz, çalışacağız, yatırımlarımızı yapacağız. Bizi bu ülkede herhangi bir vatandaşımızdan koparmak mümkün değil. İster Türk , Kürt, Zaza, Arnavut, Çerkez, Boşnak olsun, ne olursa olsun. Biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki Yunus'un diliyle 'yaradılanı Yaradan'dan ötürü severiz'.

PKK terör örgütü bizi Kürt kökenli vatandaşlarımızdan koparmak istiyor, boşuna uğraşıyor. Bizim için Türk kökenli vatandaşlarımızla Kürt kökenli vatandaşlarımız arasında hiçbir fark yok. Hepsine aynı mesafedeyiz.Terör örgütü ve yandaşı olan siyasi parti maalesef kimlik siyaseti yapıyor. Hizmet siyaseti değil. Hizmet verelim anlayışları yok. Onlar zaten kimlik siyaseti yapıyorlar. Terörle oy alacaklarını zannediyorlar, tehditle oy alacaklarını sanıyorlar. Bir kere sıçrarsın, iki kere sıçrarsın ama üçüncü de yorulursun. Bunun neticesi bu.

Benim milletimle terör örgütü arasındaki mesafe açılıyor, daha da açılacak. İnşallah bu başarıldığı zaman da terör örgütü bir yalnızlığın içinde kendi kendine kıvranarak bitecektir. Bunu böyle bilmeliyiz. Birbirimize inanacağız, ülkemize güveneceğiz. Gözümüzü hedeflerden ayrılmadan ilerleyeceğiz. Türkiye, yarınlarında bugünlerden çok daha mutlu ve müreffeh bir ülke olacak.''