BIST 9.640
DOLAR 34,64
EURO 36,63
ALTIN 2.939,04

Ümmetin askeri Türk milleti

Kavm-i etrake necibe-i necip Türk milleti varken İslam sancağı yere düşmeyecek.Çünkü ümmetin askeri Türk milletidir.

İslam Coğrafyasının başındaki en büyük bela hep mezhep savaşları olmuştur. Emperyalizmin İslam ülkeleri üzerindeki emellerini gerçekleştirmek içinde çeşitli örgütleri bu noktada kullanmaya devam etmiştir ve etmektedir..

İşte Türkiye Cumhuriyetinin, Türk milletinin İslam dünyası için ne kadar önemli olduğu da bu noktada çok önemli olmuştur.

Yol göstericidir..

Uyandırıcıdır..

Bütün İslam dünyasına da örnektir..

Dünyaca ünlü sosyolog Prof. Dr. Ali Mazrui,  Müslüman ülkelerin kendine has sorunları olduğunu Türkiye'nin İslam dünyasında daha büyük bir rol üstlenmesi gerektiğini  belirtirken  ''Onlarda liderlik görmek zor. Elimizde sadece Türkiye kaldı'' şeklindeki sözleri çok anlamlıydı.

Bakıldığı zaman Türkiye’ nin komşularının çoğunluğu bunların çoğunluğunu Araplar oluşturur geçmişte bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun parçasıydılar zaten..

O nedenle mezhep savaşları ile kendi kendini yiyip bitiren İslam dünyasında  Türkiye Cumhuriyeti ile örnek ve kilit ülkedir..

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu gerçek ışığında hareket etmektedir.

Erdoğan 13. İslam Zirvesi’ nde yaptığı konuşmada şöyle demişti;

“Dünyanın dört bir yanından mağdurların, mazlumların çığlıkları yükseliyor. Maktullerin yürek parçalayan görüntüleri geliyor. Maalesef bu çığlıkların ve görüntülerin kahir ekseriyeti Müslümanlara aittir. Müslümanlar olarak üstesinden gelmemiz gereken sorunların başında mezhepçilik fitnesi geliyor, ırkçılık fitnesi geliyor. Her zaman ifade ettiğim gibi benim dinim Sünnilik de değildir, Şiilik de değildir. Benim dinim İslam'dır. Ben tıpkı 1 milyar 700 milyon kardeşim gibi sadece ve sadece bir Müslüman’ım. Diğer tüm farklılıklar bu inancımın, bu sıfatımın gerisindedir. Bakın Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Bir Müslüman'a kardeşinin kanı da malı da helal olmaz.” 

Bu çok şey anlatan çok önemli bir uyarıydı..

İşte bugün Haçlı zihniyetinin çığırtkanlığı ile Ortadoğu’da yaşanan savaşların, Müslüman’ın Müslüman’a savaş açmasının, birbirini yok etmeye çalışmasının nedeni mezhepçilik fitnesinden başka bir şey değildir...

Türkiye’ nin bugün ortaya koyduğu tavır da bunun önüne geçmeye çalışmak, Haçlı zihniyetinin Ortadoğu üzerindeki emellerine ulaşmasına engel olma arzusudur...

İşte bu nedenledir ki değişen dünya düzeninde ümmetin askerinin Türk milleti olması emperyrlizmin önündeki en büyük engeldir..

O nedenle  Türk milleti'de hedeftir.

Çünkü Türk milletinin çöküşü demenin ümmeti bitirmek  olduğunu bilerek çalışma yapılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan neden hedeftir.Önlerindeki en büyük engel olması milletin, ümmetin ve dünyada mazlumların gür sesi olmasıdır. Bakın bunu yurt dışına gittiğiniz zaman karşınızda bulduğunuz her Müslüman’ın duygularında apaçık şekilde görürsünüz.

İngiltere’den gelen bir dostum şunu söylemişti..

“Londra’da bindiğim taksinin şoförleri genelde Arap olurdu. Hepsi bana Recep Tayyip Erdoğan’ı sorup övgü ile bahsederdi. Hatta kendisine dua ettiklerini söyleyenlere de şahit olduk defalarca.”

Yani Ortadoğu’da yaşanan mezhep savaşları  emperyalistlerin büyük bir oyunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Mezhepleri farklı olan Müslümanların birbiri ile konuşmayıp, birbirini kafir ilan etme noktasına gelmeleri ve savaşmaları büyük oyunun en önemli kilometre taşıdır.

Mezhepçilik ümmete yapılan en büyük ihanettir.

Hangi mezhepten olursanız olun tek din İslam değil mi?

Ne yazık ki tarihsel oyun bu…

Ama baktığımız zaman Türk devletleri buna hiç müsaade etmemişler tarih boyu. Türkiye’de şu an mezhebi farklı diye kimse bir Müslüman’ı ayırt etmez. Bu bizim geleneklerimizden gelir.

O nedenle Haçlı zihniyetinin mezhepler vasıtası ile ümmet içinde çıkardıkları fitneye yine engel olacak, bunu ortadan kaldıracak tek güç Türk milletidir.

Çünkü Türk milletinin ümmetin askeri olduğu gurur duyulacak bir büyük gerçektir.

Dünyada Müslümanlığı en iyi, en güzel şekilde yaşayan, asla mezhepçilik  yapılmayan, mazlumların gür sesi olmaya devam eden , güçlü ordusu ile meydan okuyan insanların bulunduğu tek adres Türkiye’ dir.

Bakın Balkan Savaşları sırasında Mehmet Akif’in ‘millet=ümmet’ formülü ön plana çıkmıştır. Birinci Balkan Savaşı’ nda karşımıza çıkan güçler, bir Hristiyan milletler koalisyonuydu: Bulgarlar, Yunanlılar, Sırplar... Ortak hedefleri de Müslümanlardı..

Akif’in hem Türklere, hem Araplara yönelik ‘Siz birbirinizin ayrılmaz parçasısınız’ anlamındaki mısraları da yetmedi.

Demişti ki: 
“Türk Arap sız yaşamaz, kim ki yaşar der, delidir. 

Arap’ ın Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir.” 

Fakat birinci Dünya Savaşı’ nda Şerif Hüseyin’in başını çektiği Arapların, İngilizlerle anlaşması Akif’e göre ‘sağ gözleri, sağ elleri’ olan Türklerin Arap yarımadasından çıkarılmasına katkıda bulunmayı  tercih etmeleri yıkımlarının sömürülenler olmasının ana nedeni olmuştu. 
Mehmet Akif’in şiirlerindeki ‘millet=ümmet’ formülü, Arnavut ve Arap milliyetçiliği karşısında sarsılmış da olsa, Cumhuriyet döneminin başlangıç yıllarında -çoğu halde bir ‘temenni’ olarak kaldı ama- devam etti. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şu ifadeleri  ümmet=millet düşüncesini ortaya koymaktadır.

“Biz 75 milyon kardeş olarak el ele vereceğiz. Bizde ayrımcılık olmaz. Bizde Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü, Roman... Böyle ayrılık olmaz. Ben Türk’ü Türk olduğu için sevmiyorum. Arap’ı Arap olduğu için sevmiyorum. Kürt’ü Kürt olduğu için sevmiyorum. Yaratılanı Yaradan’dan ötürü seviyorum.” 

Cumhurbaşkanın ‘millet’ anlayışı, Mehmet Akif’in şiirindeki gibi. Yani  ‘Millet’ kavramının içine sadece ‘Anasır-ı İslamiye’ yi sokması çok dikkat çekici..

Nedir ‘Anasır-ı İslamiye?’

‘Müslüman unsurlar, milletler’

Yani ümmet=millet

İşte o nedenle ümmetin Anasır-i İslamiye’ si (askeri)  hiçbir mezhep ayrımı yapmayan Türk milletidir.

Türkiye,Türk milleti  hep mezhep savaşlarına uzak kalmıştır..

Çünkü Mustafa Kemal ideali Arapların ideali değildi..

Bir büyük ulus yaratmaktı..

Bu büyük milletin  genlerinde hiç mezhep savaşı olmamıştır. Olaya hep Anasır-ı İslamiye gözü ile bakmıştır..

Türk milleti kimliği ırkçı değil bütün kimlikleri altında kucaklayıp, Anasır-ı İslamiye gözü ile bakarak hep  örnek olmuştur..

Dünyada  Ay yıldızlı bayrağı ile birlikte İslam bayrağını Anasar-ı İslamiye gözü ile bağımsız bir şekilde hep gönderde tutan bir millet varsa o millet Osmanlının küllerinden  Mustafa Kemal ile yeniden doğan Türk milletidir..

Mustafa Kemal TBMM’de 1 Mayıs 1920’de çıkan bir tartışmada bakın neler söylemiştir;

“Efendiler, Burada maksud olan ve Meclis-i âlinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep Anasır-ı İslâmiye’dir, samimi bir mecmuadır.  Bunun böyle olduğunu hepimiz biliriz. Hep kabul ettiğimiz esaslardan birisi ve belki birincisi olan hudut meselesi tayin ve tespit edilirken, hudud-u millîmiz İskenderun'un Cenubundan geçer. Şarka doğru uzanarak Musul’u, Süleymaniye’yi, Kerkük’ü ihtiva eder. İşte hudud-u millîmiz budur dedik! Hâlbuki Kerkük şimalinde Türk olduğu gibi Kürt de vardır. Biz onları tefrik etmedik.. Bu mecmuayı teşkil eden her bir “unsur-ı İslâm” bizim kardeşimiz ve menafii tamamıyla müşterek olan vatandaşımızdır. Ve yine kabul ettiğimiz esasatın ilk satırlarında bu muhtelif Anasır-ı İslâmiye ki: vatandaştırlar, yekdiğerine karşı hürmet-i mütekabile ile riayetkârdırlar ve yekdiğerinin her türlü hukukuna; ırkî, ictimaî, coğrafî hukukuna daima riayetkâr olduğunu tekrar te’yid ettik ve cümlemiz bugün samimiyetle kabul ettik. Binaenaleyh menafiimiz müşterektir. Tahsiline azmettiğimiz vahdet, yalnız Türk değil, yalnız Çerkez değil hepsinden memzuc bir unsur-ı İslâm’dır. Bunun böyle telâkkisini ve sui-tefehhümata meydan verilmemesini rica ediyorum.”

İşte bu konuşmanın ardından Reis, “Bu mesele hakkında müzakere kapanmıştır”  diyerek tartışmaya son noktayı koyarken 'Büyük Türk milleti' vurgusunu da yapmıştı. 

Evet sevgili okurlar..

İşte bugün Ortadoğu’ da dış fitnelerle çeşitli örgütler üzerinden çıkarılan mezhep savaşları içinden Türkiye yara almadan çıkıyor bütün dünyaya hem müslüman hem laik olarak  damgasını vuruyorsa bunun nedeni Türk milleti olduğu gerçeğidir..

Öyle bir millet ki bu millet;

Vatanı, milleti, bayrağı ve din kardeşi için savaşıp şehitlik mertebesine ulaştığında, Peygamberimize komşu olduğuna inanan bir millettir.

Dünyada bir başka millet yeryüzünde yoktur.

Türkiye şehitler ülkesidir...

Ne diyor Mehmet Akif şehitler şiirinde;

“Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, 
Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.

O nedenle Türk milleti ümmetinde askeridir...

Ümmet=Türk milletidir..

Anasır-ı  İslamiye’dir..

Malazgirt'en Anadolu'nun kapılarını açmaktır.

İstanbul'u fetih etmek, Trabzon'u almaktır..

Selahaddin Eyyubi' dir.

Şeyh Edebali' dir..

Alparslan'dır,

Fatih'tir, Kanunidir, Yavuz'dur..

Mustafa Kemal' dir..

Hepsi demiştir lerki.;

"Zordur her şeye göğüs germek..

Ama unutma..

Zahmet olmadan rahmet olmaz.."

Söylenecek son sözde şudur..

"Kavm-i etrake necibe-i necip Türk milleti varken İslam sancağı yere düşmeyecektir"