GAZİANTEP Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ, Gaziantep'te toplantı yaptıkları salonununun basılmasıyla ilgili Bahçeli'yi sorumlu tuttu.
Abone olGAZİANTEP Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ, MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile birlikte, Mersin’in Silifke İlçesi’nde toplantı yaptıkları salonun bir grup ülkücü olduğu bildirilen kişilerce basılmasının sorumlusunun MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli olduğunu söyleyerek "Ucunda ölüm de olsa toplantılarımıza devam edeceğiz" dedi.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenleyen Özdağ ve Halaçoğlu, kendilerine yönelen saldırıyla ilgili şikayetçi olacaklarını ve hukuksal işlemleri yapmaları için Mersin'de avukatlara vekâlet verdi. Düzenledikleri basın toplantısında konuşan Ümit Özdağ, "Bu yapılan saldırılardan Bahçeli sorumludur. Ucunda ölüm de olsa toplantılarımıza devam edeceğiz. Dün İçişleri Bakanı ile görüştüm ve bu konu hakkında kendisine durumu bildirdim" dedi.
Ümit Özdağ, bugün de saldırı tehditleri aldıklarını belirtti basın toplantısında şunları söyledi:
"Hiç bir tehdit ve baskı bizi kararlılığımızdan vazgeçirmeyecek. Bu saldırının gerçekleşmesinde yolu açan Devlet Bahçeli'nin evvelsi gün yaptığı açıklamadır. Bahçeli, 'Ülkücüler bir işi yarım bırakmazlar' diyerek Sayın Sinan Oğan'a İstanbul'da yapılan ve kürsünün devrildiği saldırıyı yarım bir saldırı olarak nitelendirmiştir. Şimdi bazıları bunu üzerine vazife çıkartmış ve İstanbul'daki saldırıyı Mersin'de, Silifke'de tamamlamak amacıyla saldırmışlardır. Ama biz konferansımızı yaptık ve yapacağız."
TÜM TÜRKİYE'Yİ DOLAŞACAĞIZ
Nisan ayının 16'sına kadar bütün Türkiye'yi dolaşacaklarını belirten Özdağ, şöyle devam etti: "Bu süre içerisinde yapacağımız toplantılar sırasında bize yönelik her saldırıdan, kesin ve açık dille açıklıyorum, sorumlu Devlet Bahçeli'dir. Dün akşam bir programa katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı, bunun saldırı değil demokratik bir protesto olduğunu söyleyerek suçu övmüştür. Kendisi ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Yine kendilerinin yeni siyasi müttefikleri Ak Parti milletvekilleri Burhan Kuzu twitterda suçu övmüş, Mehmet Metiner ise televizyondan bunun demokratik hak kullanımı olduğunu söyleyerek suçu övmüştür. Kendileri ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Silifke'de saldırıyı gerçekleştirenlerin kim olduğunu biliyoruz. Elimizde hem isim listeleri, hem görüntüleri var. Kendileri ile ilgili de suç duyurusunda bulunacağız. Cezalandırılması için dava açılmasını isteyip davanın takipçisi olacağız.'
ÖLÜM DAHİL HER ŞEYİ GÖZ ALDIK
Silifke'de bir grup tarafından yapılan baskında ağır şiddet kullanımının gerçekleştiğini ifade eden Özdağ, ölüm dahil her şeyi göza aldıklarını ifade ederek şöyle devam etti:
"Anamur İlçe Emniyet Müdürü'ne de teşekkür ederim çünkü bunu Anamur'da da denediler ama emniyet etkili bir önlem almış. Polis Akademisi'nde yıllarca öğretim üyeliği yapmış biri olarak ve güvenlik konularında uzman bir kişi olarak söylüyorum ki, Silifke'de İlçe Emniyet Müdürünün olayların bu hale gelmesinde açık görev kusuru vardır. Türkiye'nin her yerinde bu mücadeleyi verirken, bize saldırmayı, yaralamayı, öldürmeyi düşünen herkes bilsin ki biz anayasayı, Türkiye'nin birliğini ve dirliğini korumak için bunu göze aldık. Ölüm dahil her şeyi göze aldık ve yürüyüşümüze devam edeceğiz. Bunu bilin ve ona göre saldırın.'
BÜTÜN MESELE HAYIR KORKUSU
Referandumu ortaya koyanların, 'halktan milletten korkmayın' diye yola çıktıklarını ama şimdi halkın tercihini engellemek için baskı ve şiddet dahil her türlü şeyi yapmakta olduklarını kaydeden Yusuf Halaçoğlu ise şunları söyledi:
"Madem referandumdan bu kadar korkacaklar ve baskı yapacaklardı, o zaman tek maddelik referandum yapsalardı ve hayırı kaldırıp evet deselerdi. Çünkü referandumda ya evet ya hayır diyeceksiniz. Ama Cumhurbaşkanı'ndan başlayarak, Başbakan ve Adalet Bakanı, dün yapılan saldırıyı görürseniz MHP Genel Başkanı dahil olmak üzere, sanki hayır demeyi engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Terörizmle işbirliği içinde olduğumuzu, FETÖ ile işbirliği halinde veya onlarla aynı düzeyde olduğumuzu söylüyor Cumhurbaşkanı. 15 Temmuz'da şehit olanlar evet diyenlermiş, hayır diyenler de 15 temmuz ile eşdeğer olan kişilermiş. Madem böyle söyleyecektiniz neden referanduma gidiyorsunuz? Bütün mesele korku ve halkın çoğunluğunun hayır diyor olması. Halkımız tek adam yönetimini kabul etmiyor.'