BIST 8.619
DOLAR 34,28
EURO 37,21
ALTIN 3.017,90
HABER /  GÜNCEL

'Ulusalcıların amacı anarşi yaratmak'

Milliyetçi kesimin takip ettiği ‘ulkucu.org' sitesi yayın danışmanı Muhsin Kadıoğlu, ulusalcılığın AKP'ye karşı gençleri sokağa dökmek için organize edildiğini açıkla

Abone ol

İstanbul Aydınlar Ocağı eski Genel Sekreteri ve milliyetçi kesimin yakından takip ettiği ‘ulkucu.org' sitesi yayın danışmanı Dr. Muhsin Kadıoğlu, ‘ulusalcılığın' AK Parti iktidarına karşı gençleri sokağa dökmek için organize edildiğini açıkladı. Sağ ve sol görüşten çeşitli grupların oluşturduğu ‘ulusalcı ittifak' toplantılarının birinde kendisinin de yer aldığını bildiren Kadıoğlu, bazı sol grupların ‘millileşme eğilimi'nin kavram anarşisini de beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Sol grupların Türk milliyetçilerini kullanmak istediğini vurgulayan Kadıoğlu, ulusalcı ittifakın gerçekçi olmadığını kaydetti. Kadıoğlu, şunları söyledi: "Çünkü millileşme eğilimi gösteren sol gruplar içinde yer alanların lider kadrolarının ‘Türk' kelimesinden bizim anladığımız manayı anlamadıklarını, ‘İslam ve din' kavramlarına bakışlarının bizimle aynı olmadığını, AKP'yi iktidardan uzaklaştırmak için, ‘Kuvay-ı Milliye' adını kullanarak Türk gençliğini AKP'ye karşı sokak eylemlerinde kullanmak' hedefinde olduğunu hissettim. Nitekim eski Maocu, teröristbaşı Apo'nun kankası, şimdinin ulusalcısı bir şahsın oğlu, bir televizyon programında Kuvay-ı Milliye'yi ‘AKP'ye karşı sokak eylemleri başlatmak' olarak tanımladı. Kuvay-ı Milliye ruhu, emperyalizme karşı topyekün mücadele ruhudur. Oysa, şimdinin ulusalcılarından bazıları hâlâ Doğu Türkistan'daki özgürlük savaşçılarına ‘Amerikan ajanı' diyor. Yani, dünkü ağababalarıyla göbek bağları sürüyor..." ‘Kuvayı Milliye bir oyun’ Kadıoğlu, Kuvay-ı Milliye kavramı etrafında 12 Eylül 1980 öncesinde olduğu gibi, "birilerinin" gençlik üzerinde "örtülü" bir program uygulamak isteyebileceğine dikkat çekti. Kuvay-ı Milliye'nin, İstiklal Harbi yıllarında işgalcilere karşı halkın tepkisi sonucunda kurulduğunun altını çizen Dr. Kadıoğlu, "Kuvay-ı Milliye, İstanbul Hükümeti'ni yok saymış, yeni bir bağımsızlık hareketi örgütlemişti. Şimdi Kuvay-ı Milliye teşkilatlanması yapılacaksa, gayri meşru ilan edilen kurumlar hangileri? Ordu görevinin başında, polis görevinin başında, halkın oyuyla seçilmiş bir hükümet var. O zaman bu teşkilat kime ve neye karşı kurulacak? Bir kavram kargaşasıyla karşı karşıyayız." dedi. Sol grupların Türk milliyetçilerinin ‘önce devlet' felsefesini istismar ettiklerini belirten Kadıoğlu; "Kuvay-ı Milliye düşüncesinin tümüyle ‘devlet' olmasa bile, bazı kurum ve kuruluşlara karşı ‘savaş açmak' manasında algılandığı anlaşılıyor. Türk milliyetçileri demokratik yollarla iktidara gelmek isteyen bir fikir hareketidir. Dolayısıyla, sokak eylemlerini değil, bilgiyi ve yeni projeleri öne çıkartmaktadır. Sol bir taraftan 'ulusalcılık'tan söz ediyor; ama internet sitelerinde Marks'ın, Lenin'in, Che'nin posterleri ve resimleri yer alıyor. Bunların neresi ulusal?" ifadesini kullandı. Kadıoğlu, Kuvay-ı Milliye adıyla bir araya gelen çeşitli sivil toplum örgütlerinin belli bir protokol imzalamadıklarını vurguladı. Soldan bazı kimselerin, üç beş kişiyi bir araya getirerek Kuvay-ı Milliye adıyla çeşitli dernekler kurduklarını kaydeden Kadıoğlu, bunun bir oyun olduğunu söyledi. Türkiye'de kendine "ulusal ittifak" adını veren grup içinde samimi olanların sayılarının son derece az olduğunu belirten Kadıoğlu, Ülkü Ocakları'nın söz konusu ittifakın içinde yer almadığına dikkat çekti. Türk milliyetçileri ile ittifak kurmaya çalışanların, sözde Ermeni soykırım anıtına çelenk koyan eski bir belediye başkanına ittifaka liderlik önerdiği iddiasında bulunan Kadıoğlu, "Bu, Türk milliyetçileri ile millileşme eğilimi gösteren sol gruplar arasındaki kan uyuşmazlığının en açık örneğidir. Bir tarafta terörist Apo'nun kankası, öte tarafta sözde Ermeni soykırım anıtına çelenk koyan eski bir belediye başkanı, diğer yanda Türk milliyetçilerinin siyasi partilerinin genel başkanına akıl almaz iftiralarda bulunanlar. Böyle ittifak olmaz." dedi. Kadıoğlu, ‘ulusalcı hareket'in içinde yer alan bazı isimlerin kamuda görevdeyken AB uyum yasalarının kabulü için mücadele ettiklerine, şimdi ise uyum yasalarının Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirdiğinden söz ederek ‘felaket tellallığı' yaptıklarına dikkat çekti. Kaynak: Erkan Acar/Zaman

ATM