BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  SEÇİM

Ulusalcı yazardan İhsanoğlu'na hırsız suçlaması!

Ulusalcıların Ekmeleddin İhsanoğlu isimine muhalefeti sürerken Soner Yalçın, çatı aday İhsanoğlu'nun "akademik hırsızlıkla" suçladı...

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
CHP ve MHP'nin Cumhurbaşkanlığı için aday gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu'na karışı ulusalcı yazarların muhalefeti tam gaz devam ediyor. Sözcü si yazarı Soner Yalçın bugünkü yazısında İhsanoğlu'nun akademik kariyerini sorgularken "intihal" suçlamasında bulundu.

Yalçın "Ekmel Bey ”intihalci” çıktı" başlıklı yazısında İhsanoğlu'nun, Prof. Dr. Fahri Unan'a ait olan ”Fatih Külliyesi Medreseleri” ile ilgili doktorluk tezini çaldığı ve tahrif ederek kendi imzasıyla yayınladığını iddia etti.

İşte Yalçın'ın yazısındaki ilgili bölüm:

ÇATI ADAY İÇİN AKADEMİK HIRSIZLIK İDDİASI

''Çatı'' çevresi, Çankaya Köşkü'ne aday gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu'nun özellikle bilim adamlığı ve kibarlığına övgü yarışında. Söylenenler-yazılanlar ne kadar gerçek? Gelin sizi yıllar önce yapılan bir intihal tartışmasına götüreyim. Konu, Fatih Medresesi idi. Ekmel Bey'in kaleme aldığı makalesi çalıntı mıydı? ''Akademik hırsızlık'' iddiasına Ekmel Bey nasıl şaşırtıcı yanıt verdi?..

FATİH KÜLLİYESİ

İstanbul Fatih’te Fevzi Paşa Caddesi üzerindedir. Büyük devrimci Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra İstanbul’da inşa edilen ilk külliye idi.

Külliye yıllardır Nakşibendilerin kontrolündedir. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun baba dostlarının-öğrencilerinin ders verdiği bir yerdir. Ama konumuz başka…

Yıl 1993…

Hacettepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fahri Unan, ”Fatih Külliyesi Medreseleri” ile ilgili doktorluk tezini; görüşlerini almak üzere İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) başkanı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’na gönderdi. Ekmel Bey, tez ile ilgili tek kelime etmedi; ne eleştirdi ne de övdü.

Prof. Unan bu teziyle doktor ve ardından doçent, profesör oldu. Fakat akademik dünyanın merdivenlerini çıkmak pek öyle kolay olmadı.

Yıl 1996…

Ekmel Bey, “Fatih Külliyesi Medreseleri Ne Değildi! Tarih Yazıcılığı Bakımından Tenkit ve Değerlendirme Denemesi” başlıklı uzun bir makale kaleme aldı… Sunuşunu Recep Tayyip Erdoğan’ın yazdığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı yayınlarında (Sayı 17, s.105-136), ”İstanbul Armağanı/Fetih ve Fatih” konu başlıklı dergide yayınladı.
Fahri Unan, dergiyi okuyunca küçük bir şoke geçirdi. Çünkü Ekmel Bey’in makalesi, üç yıl önce yazdığı tezinin aynısıydı! Dayanamadı…

EKMEL BEY'İ BİLİM DÜNYASINA ŞİKAYET ETTİ

Türkiye Günlüğü Mart-Nisan 1996 tarihli dergiye, Ekmel Bey’in intihalini/ yani tezinden aldığı alıntıları ve fikirlerini kaynak göstermeden kendi görüşüymüş gibi yazmasını eleştirdi. Bilim dünyasına şikayet etti. ”Tezimizin Sayın İhsanoğlu’na böyle bir ilham kaynağı teşkil etmesi bizi elbette sadece memnun eder. Ancak, bizim çalışmamız vesilesiyle kaleme alınmış olan bir yazının, bir taraftan taşıdığı başlıkla fazla bir ilgisinin bulunmaması, diğer taraftan ciddi yanlışlarla, peşin hükümlerle ve tenakuzlarla dolu olması ve nihayet henüz yayımlanmamış bulunan çalışmamızda ileri sürülen bazı düşüncelerin açıkça kaynak gösterilmeden aktarılması, bizi bu yazıyı yazmaya sevk etti…”

OSMANLICA'YA HAKİM DEĞİL

Prof. Dr. Unan’a göre, Ekmel Bey’in makalesi doçentlik tezinin özetiydi. Ekmel Bey ”bilimsel makalesini” tezinde yer alan o ana kadar Fatih külliyesiyle ilgili çalışmalarda başvurulan kaynakların dışında, hiçbir yeni veri ve argümana dayandırılmamıştı. “Sayın İhsanoğlu, konu üzerinde çalışan her araştırmacının şu veya bu şekilde gözden geçirdiği kaynakların ihtiva ettikleri verileri, orijinal sayılabilecek değerlendirmelere tabi tutmadığı gibi, kaleme aldığı söz konusu yazısında, üzerinde durduğu konular hakkında şimdiye kadar bilinenlerden çok farklı bir şey de söylememektedir.”

TEZDEKİ HATALAR DA ÇALINMIŞ

Öyle ki… Prof. Unan’ın tez kapsamında yaptığı hataları bizzat Ekmel Bey de yapmıştı!
Keza… Ekmel Bey sadece doçentlik tezinden değil başka yazarlardan da intihal yapmıştı. “İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Halis Efendi kitapları arasında siyaset kısmında 206 numarayla kayıtlı olduğu belirtilen ve ilk defa Şerafettin Yaltkaya tarafından neşredilen” metin buna örnekti. Ekmel Bey, ”Yaltkaya’nın metnini aktarırken metnin aslına sadık kalmamakta, metin üzerinde kendisine göre düzeltmelerde bulunmaktadır.”

İNTİHAL VAR AMA TAHRİF DE VAR!

Ekmel Bey makalesinde Osmanlıca’ya da hakim olmadığı için hatalar da yapmıştı. “Eski Türkçe’nin yapısının tam olarak farkına varamadığı için, metinde doğru olarak okunan kelimeleri, tashih edildiği zannıyla” bozmuştu.

Akademik detaylara girmeyeyim; ilgilenenler dergiye bakabilir.