BIST 8.946
DOLAR 34,33
EURO 37,11
ALTIN 2.987,78
HABER /  GÜNCEL

Uludere raporu katliamı aydınlatacak mı?

TBMM Uludere Komisyonu Başkanı İhsan Şener, 34 köylünün ölümüne ilişkin 10 aydır yaptıkları inceleme sonucunda yazacakları raporun içeriğine ilişkin bilgi verdi.

Abone ol

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Uludere Alt Komisyonu, çalışmalarında son aşamaya geldi. Komisyon, 14 Kasım Çarşamba günü yapacağı toplantıda raporun yazımına başlayacak.

Alt komisyon, Şırnak Uludere’de 34 köylünün öldürüldüğü hava bombardımanı ile ilgili, yaklaşık 10 aydır sürdürdüğü incelemelerinde son aşamaya geldi. Komisyon Başkanı AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener konuyla ilgili yaptığı açıklamada 14 Kasım'da yapacakları toplantıda milletvekillerinin raporun sonuç bölümünde olmasını arzu ettikleri düşüncelerini ifade edeceklerini, bunların raportör tarafından kaleme alınacağını söyledi. Raporun yeni yıldan önce çıkacağını düşündüğünü ifade eden Şener, “Kesin bir tarih vermek istemiyorum, çünkü muhalefet partisi milletvekilleri her seferinde yeni bir teklifle geliyor. Hem 'rapor niye çıkmadı?' diyorlar, hem de her toplantıda yeni bir işle geliyorlar ama bundan sonra buna müsaade etmeyeceğiz” dedi. 

“MUHALEFET BEKLENTİYİ YÜKSELTTİ”

Sürecin uzadığı, raporun geciktiği konusundaki eleştirilerin sorulduğu Şener, “Biz bugüne kadar bütün kararlarımızı oybirliği ile aldık. Muhalefetin en son 'NATO'ya, Kuzey Irak'a, ABD Savunma Bakanlığı'na yazı yazalım' teklifleri vardı, bunları reddettik. Çünkü makul değil, bunlar süreci çok uzatacak şeylerdi. Herkes şu ana kadar elde ettiği bilgilerle, görüşmelerle kanaatlerini rapora yansıtacak.” 

Olayın karanlıkta kalan noktalarının özellikle talimatı kimin verdiği sorusunun raporda yanıtlanıp yanıtlanmayacağı konusunda ise Şener şu yanıtı verdi, “Türkiye bir hukuk devleti, derebeylik değil. Hukuk devletinde herkesin görev ve yetki alanı bellidir. Biz tabi ki bazı noktalara soru işaretleri koyacağız ama bu olay, adli bir olaydır ve bu adli olayın ortaya çıkartılmasını, 'kusurlu, hatalı kimdir, eksik kalan nedir?' sorularının cevaplarının ortaya çıkartılmasını sağlayacak olan adalet mekanizmasıdır. Özel yetkili savcılığın hazırlık soruşturması devam ediyor. Biz raporumuzu tanzim edip kamuoyu ile paylaşacağız. Bizimki inceleme komisyonudur, araştırma ve soruşturma komisyonu değildir. Bazıları buna çok fazla anlam yüklüyor ama İçtüzük'te herkesin görevi bellidir. İnceleme komisyonu olayla ilgili fotoğrafı çeker ve bunu kamuoyuyla paylaşır. Biz suçluyu bulacak, ceza verecek konumda olan bir komisyon değiliz. Böyle anlamlar yüklenilmesi de hoş değil. Basının burada etkisi çok büyük. Biz mümkün mertebe, doğru anlaşılır cümleler kurmaya çalışıyoruz ama muhalefetten belki iyi niyetli arkadaşlarımız, haber olsun diye bazı cümleler kullanıyorlar, bunlar tabii kamuoyunda bir kanaat oluşturuyor. Bu beklentiyi çok fazla yükseltmenin mantığı yok. Biz fotoğrafımızı çekeceğiz, raporumuzu ilgili bakanlıklar, kurum ve kuruluşlara göndereceğiz. Ama bu, şu anlamı taşımıyor; 'Suçlu Ahmet'tir, cezası şu kadardır, Mehmet'in ihmali vardır...' Böyle bir şey beklemek yanlış, böyle bir şey olmaz. Bu, görevimizi, haddimizi aşmış olur, sınırlarımızı aşamayız. 

“EVET, HATA YAPILMIŞTIR AMA…”

Konuya ilişkin kendi kanaatlerini de paylaşan Şener, “Evet bir hata yapılmıştır. Ancak eksikliklerin, kusurların, hataların ortaya çıkarılması mekanizması bizim komisyona ait bir konu değildir. Bunu adalet teşkilatı ortaya çıkaracaktır. Gerekli soruşturma devam ediyor. Bunun neticesinde ne olacağını şahsen ben de merak ediyorum bir vatandaş olarak. Burada bir hata olduğunu başından beri Hükümetimiz de kabul etmiştir. Onlara anında tazminatları ödenmiştir. Bu, şu anlamı taşımıyor; 'Kanla, parayla alınmaz' gibi laflar söyleniyor, bu o değildir. Bunu, o hatanın, hem o mağdurlar hem de kamuoyu nezdinde hafifletilmesi, iç barışa katkıda bulunulması için Hükümetin çabaları olarak değerlendirmek lazım. Ötekileştirerek, 'bize ne bundan' dememiştir” dedi. 

“DUYGUSAL DEĞİLİM AMA BEN DE AĞLADIM”

Uludere'deki incelemelerinde gördüklerini de değerlendiren Şener şunları söyledi, “Benim de 13 yaşında bir oğlum var, orada bir anda onu düşündüm. O ağlayan annelerin acısı yüreğimde sızladı, hâlâ sızlıyor. 13-15-20 yaşındaki çocukların bu halde ölmeleri kabul edilecek bir olay değil. Çok duygusal biri değilim ama onlarla birlikte orada ağladım. Ama ağlamak çözüm üretmiyor. Bundan sonra bu tür hataların yapılmaması için tedbirlerin alınması lazım. Belki de Türkiye'de ilk defa askeri bir operasyonla ilgili Meclis komisyon kurdu. Bunların önemsenmesi lazım. Bundan sonra bu tür hataları engelleyeceğini umut ediyoruz bu tür şeylerin. Bu tür hataların tekerrür etmemesi için, bütün tedbirlerin alınmasına yönelik, oradaki sınır güvenliği, güvenlik birimlerinin ve idari birimlerin koordinasyonu, kaçakcılık, kaçakçılık adı altında yapılan alışverişler... Bunların tamamına yönelik bilgiler raporumuzda olacak.”