34 kişinin öldüğü Uludere olayında askeri mahkeme ‘takipsizlik’ kararı verdi. Peki bundan sonra ne olacak?
Abone olNESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Soruşturmayı yürüten askeri savcılık, olayda askerin kusurunun olmadığı görüşüne vardı. Bunu da askerin kendisine verilen emiri yerine getirmesine bağladı. "Görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri"ni vurguladı.
Cumhuriyet Halk Partisi Ankara milletvekili Levent Gök, Uludere emrini kimin verdiğini, askeri savcılığın kararını ve bundan sonra olacakları İnternethaber'e yorumladı:
VUR EMRİNİ VEREN TARTIŞMASIZ GENELKURMAY
"Uludere'de vur emrini kimin verdiği tartışmasız bir konudur. Türkiye'de yurt dışına yapılacak olan hava harekatında, sınır ötesi harekatlardaki tüm karar yetkileri Genelkurmay Başkanı'na aittir. Bu, bizim daha ilk günden söylediğimiz tespittir. Askeri savcılığın verdiği takipsizlik kararında da zaten bu ifade edilmiştir, bizim yazdığımız muhalefet gerekçesinde de çok ayrıntılı olarak ifade edilmiştir."
OLAYI ZAMANA YAYARAK UNUTTURMAYA ÇALIŞTILAR
"Askeri savcılığın kararı beni şaşırtan bir karar değil. Ben, Uludere olayının oluşundan sonra kurulan İnsan Hakları Komisyonu'nda görev yaptığım zaman zaten AKP'nin ve Genelkurmay'ın bu olayı kapatmaya yönelik çalışmalarına bizzat tanık oldum. Bu nedenle, daha iki yıl öncesinden söylediğimiz tablo gerçekleşmiştir. Bu tabloda iktidar ve Genelkurmay bir işbirliği içerisinde olayı zamana yayarak unutturmaya ve karartmaya çalışmışlardır."
ESAS ULUDERE DÜN İTİBARİYLE BAŞLAMIŞTIR
"İktidar ve Genelkurmay dün itibariyle sözlerinin bittiği günü yaşamışlardır. Bundan sonra konuşacak olansa kamuoyu vicdanıdır, Uludere'dki ailelerin çığlıklarıdır. Halkımız bugüne kadar belki adalet yerini bulur diyerek iktidara ve Genelkurmay'a bir avans verdi ama o avans dün bitmiştir. Bundan sonra halkın vicdanı konuşacak. Esas Uludere dün itibariyle başlamıştır."
İSTİKAMET AİHM
"Aileler mutlaka bu karar için askeri mahkemelere itiraz edecekler ama oradan da bir sonuç alaınamayacağını biliyoruz. bunun istikameti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni gösteriyor. İşin esas üzücü olan yanı, kendi hukuk sistemimizde 34 tane gencecik bedenin parçalanmasıyla sonuçlanan bir olayı bir türlü bir yargı sürecine döndüremiyoruz ve adaleti kuramıyoruz.
İşin esas üzücü olan yanı budur."
ULUDERE'Lİ AİLELER YURTTAŞLIK HAKLARINI SORGULAYACAKLAR
"Bu karar AİHM'e gittiği zaman mutlaka Türkiye çok ağır cezalarla karşılaşacaktır, bu bilinen bir durumdur. Ama önemli olan bir devletin kendi ülkesinin yurttaşlarına vereceği güven ve adalet duygusudur. Bu duygular çok ciddi olarak bir kez daha sarsılmıştır. Ve bu karar Uludere'de yaşayan yurttaşlarımızda önemli bir duygusal kopuşa yol açacaktır. Uludere'li aileler artı Türkiye'de kendilerini güvende hissetmeyecekler ve adaletin kendileri için gerçekleşmeyeceğini yüksek sesle düşünmeye başlayacaklardır. Yurttaşlık hukuklarını tartışmaya açacaklarıdır. Böyle bir tabloda devlete düşen herkese eşit adleti sağlamaktır, dün bu bir kez daha çökmüştür."
twitter.com/nsrnylmz
ÖNCEKİ HABERLER
