Heron'lardan gelen istihbaratı değerlendiren Komuta Kontrol Daire Başkanı'nın emekliye ayrıldığı öğrenildi...
Abone olUludere olayıyla ilgili soruşturmalar sürüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) emekliye ayrılan iki generalden birinin Genelkurmay Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Salim Cüneyt Kavuncu olduğu öğrenildi.
Kavuncu'nun başında bulunduğu birim, insansız hava aracı Heron'ların topladığı istihbaratı değerlendirmekle görevliydi. 34 yurttaşın yaşamını yitirdiği Uludere olayındaki Heron görüntüleri de bu daire başkanlığınca izlendi. Emekliye ayrılan diğer ismin ise Bornova'daki Topçu Tugayı'nın Komutanı Tuğgeneral Erkan Atalay olduğu bildirildi. Atalay'ın sağlık gerekçeleriyle emekli olduğu öğrenildi.
TSK'de iki general sessiz sedasız görevden ayrıldı. Görevden ayrılmalar, Genelkurmay Başkanlığı'nın, düzenli olarak aylık güncellemeye başladığı personel istatistiklerini internet sitesinde yenilemesi üzerine ortaya çıktı.
Bu istatistiklerde, bir önceki aya göre en önemli farklılık general sayılarında görüldü. Halen 58 general ve amiral çeşitli davalar nedeniyle tutuklu bulunurken TSK'de görevdeki general ve amiral sayısı 362 olarak açıklandı.
Bir önceki istatistikte bu rakam 364 olarak yer almıştı.
Genelkurmay Başkanlığı, ordudan ayrılan iki general konusunda bilgi vermezken, isimler sır gibi saklanıyordu.
Vekâleten bir isim mi? Emekliye ayrılan Tuğgeneral Cüneyt Kavuncu'nun Uludere olayının yaşanmasından önce görevinden ayrıldığı öne sürüldü. Bu durumda ise Uludere olayı yaşandığı sırada Genelkurmay Başkanlığı'nın da Heron görüntülerini değerlendirerek, "Operasyon onayını veren birimin başında vekâleten bir isim mi bulunuyordu" sorusu gündeme geldi. Söz konusu gelişmenin de tartışmaları tetiklemesi bekleniyor.
Uludere olayı için İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyonda, İçişleri Bakanlığı'nın olayla ilgili raporları görüşülürken "Operasyondan yerel komutanlığın değil, üst komutanlıkların sorumlu olduğunun düşünüldüğü" bilgisi kamuoyuna yansımıştı. Uludere olayına ilişkin çarpıcı tespitlerin yer aldığı 200 sayfalık "gizli" damgalı rapor milletvekillerine dağıtılmamış, yalnızca incelemelerine izin verilmişti.
Raporda, operasyonun sınır ötesi harekât olduğu belirtilmişti. Operasyon ve insansız hava aracı talebinin 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'ndan gelmediği ifade edilen raporda, bu taleplerin nereden geldiğinin yetkili olan komutanlıklardan öğrenilmesi gerektiği kaydedilmişti. Raporunda, atış emri verilmeden önce yerel komutanlıklardan bilgi alınmadığı, bu nedenle yerel komutanlıkların sorumlu olamayacağı ve "Üst komutanlıkların sıralı bir biçimde sorumlu olabileceklerinin düşünüldüğüne" vurgu yapılmıştı.