Hıncal Uluç, arkasından kuyusunu kazan bir kişiye değindi. Uluç açık açık isim belirtmedi. Ama Uluç, hiç bu kadar kızgın görülmedi.
Abone olHıncal Uluç, başlıklı yazısında kendisini baltalayanı yazdı.
LONDRA dönüşü birikmiş gazeteleri okurken, Sabah elimde kalakaldı.. Birileri, gizli bir el, bir kafa, bir beyin tarafından yönetilir gibi, benim Sabah ile bağlarımı yok etmeye çalışıyor..
Ben zaman zaman maddi, manevi çok zorlaşan koşullara rağmen Sabah'ta kalmak için direnirken, birileri gazetemle bağımızı kopartmak için çırpınıyor sanki..
En hassas olduğum konulardan biri.. Bu konuda ne kadar duyarlı olduğumu bilmek için hissetmek gerekmez.. Çünkü defalarca yazdım. Durum aleni.. Apaçık..
Terbiye özürlü adam hem de bu gazetenin spor sayfasında, hem de iki kez "Hıncal Uluç hayatını Şamdan'da kadın satarak kazanır. Yaşadığı lüks gece hayatının finansmanını öyle sağlar" diye yazdı..
Yani lafın gelişi, dillere pelesenk "Hastir pezevenk" falan gibisinden değil.. "Adamın gerçek işi bu. O bir kadın satıcısıdır" diyerek..
Sonra çekti, Star'a gitti. Orada açıklama yaptı..
"Bana o yazıları, zamanın Sabah yöneticileri yazdırdı. 'Adamı atamıyoruz. Öyle şeyler yaz ki, kızsın, istifa etsin' dediler. Ben de yazdım" dedi.
İma ettiği yöneticilerden çıt çıkmadı gene..
Ben hancıları ve yolcuları iyi bildiğimden midir, yoksa, kovulmadan hiçbir yeri terk etmediğim için mi, Sabah'ta kaldım ve yazmaya devam ettim.
İstediğim ve beklediğim, gazetem mensuplarının bana bu kadar ağır hakaret eden terbiye özürlü adama tavır almalarıydı. Birkaç kere adını "Görüş/ Röportaj" diye gazetemin sayfalarında görünce tepkimi açık açık gösterdim.
Bunların hepsi bilinirken, Yılın Sporcu Galası'nda bu terbiye özürlü adama paye verilmiş, onore edilmiş ve "Yılın Futbolcusu" ödülünü vermek üzere bir de sahneye çağrılmış, davet edilmesi yetmezmiş gibi..
Şimdi sevgili İskender kardeşime sormak isterim..
Terbiye özürlü adam bu yazıları, Turgay Ciner ya da senin için yazmış olsaydı, o salona gelebilir, hele hele sahneye çıkarılır mıydı?.
Peki benim sizden farkım ne, söyler misin?.
Peki o zaman niye çıkardınız?.. Yarın gene "İstifa etsin diye bu şovu düzenledik" derse ne yapacaksınız?.
Birileri bana ısrarla "Veda Yazısı" yazdırmak istiyor..
.. ve o gün galiba yaklaşıyor!.. İçimdeki kırıklık, burukluk öyle büyük ki, sizlerle dertleşmek istedim, bugün.. Kusura kalmayın sevgili okurlar..
YAZI:Hıncal ULUÇ
SABAH
ÖNCEKİ HABERLER
