Hasan Pulur'un yazısı Hıncal Uluç'u iğrendirdi. Peki neydi onu böylesine utandıran?
Abone olMilliyet yazarı Hasan Pulur'un Sabah yazarı Hıncal Uluç ve Vatan yazarı Haşmet Babaoğlu'nun sevgilisi Sabah yazarı Ayşe Özyılmazel hakkında söyledikleri yenilir yutulur gibi değil. Pulur'un kadın gazetecilerin ilişki karşılığı köşe yazarı olduğunu ima etmesi ortalığı karıştırdı. Pulur, 1 Ekim tarihli Milliyet'teki köşesinde şunları söylemişti:
"Kim bu "Küçük Hanım" ya da hanım kızımız? Ayşe Özyılmazel... "Sabah" gazetesinin eki "Günaydın"ın köşe yazarı... Biz "Gazetecilik, köşe yazarlığı meslek değildir" dediğimiz zaman tepesi atanlara saygıyla sunarız. Gazetecilik, köşe yazarlığı "meslek" değil, iştir iş! Nasıl iş? İşte böyle bir iş!
Sinemanın kadın, kız oyuncularına yakıştırılan hoş olmayan bir deyim vardır: "Onların yolu, yönetmenin yatak odasından geçer!" diye... Artık bu iftiradan vazgeçsek iyi olacak... "
İşte bu sözler Hıncal Uluç'u çıldırttı. Uluç, ile duyduğu tepkiyi dile getirdi:
"İğrenç bir yazıydı.. Aşağılık.. Pislik.. Okurken kusmak istedim.. Çöpe atsam kirletir.. Öylesi.. Ana önemlisi bu çirkin, bu ayıp, bu yüz karası, bu meslek utancı yazının altında, bu meslekte en sevdiğim, en saydığım, bu köşede defalarca sevgi ve saygıyla andığım, ağabey dediğim bir imzanın olmasıydı..
Hasan Pulur (Ona artık ağabey demem söz konusu değil..) bu yazıyı bir bunalım, bir kriz anında mı yazmış?.. Yoksa sarhoş muymuş yazarken?. Ya da feci bir kıskançlık krizine mi girmiş, "Ben fena halde yaşlanırken köşeler pırıl pırıl gençler tarafından işgal ediliyor" diye.. Belki hepsi.. Belki hiç biri.. Ama bildiğim Hasan Pulur'un derhal bir ruh doktoruna ihtiyacı var.."
Genç kadın yazarlara atılan bu iftiranın ağır olduğunu yazar Uluç, Basın Konseyi'ni göreve yazarı da özür dilemeye çağırdı:
"Hasan Pulur başta Ayşe bir yığın genç kadın gazeteciye salyalarla saldırarak çok çirkin bir gazetecilik örneği vermiştir. Böyle bir gazeteciliği yargılaması gereken bir kurum da Basın Konseyi'dir. Basında ahlakı korumak için kurulan kurum. Bir yıllanmış gazetecinin genç kadın meslekdaşlarına böylesine çirkin saldırmasına karşı ne tavır alacağını merakla beklediğim Basın Konseyi..Rezilliğe el koymak için ille de şikayet mi beklerler?.. Resen müdahale hakları yok mudur?.. Yoksa, işte bu yazı, açık şikayet dilekçemdir, kamuoyu önünde yapılmış..
Hasan Pulur, derhal, çok açık ve çok net bir ifade ile, bu rezil yazıyı yazdığı sütunlarda, özür dilemelidir.. "