Hıncal Uluç, Galatasaray'daki gelişmelere değindi. Aslan'daki sessiz sedasız yürütülen operasyonları ele alan Uluç, ilerisi için umut dolu sözler söyledi.
Abone olHıncal Uluç, isimli yazısında sarı-kırmızılı takım için umutlu konuştu.
Yazı : Hıncal Uluç
Kaynak :
Galatasaray, Teknik Direktör sorununu tereyağından kıl çeker gibi çözümledi. Sessiz ve hızlı.. Hagi'nin gidişi özellikle duygusal arkadaşlarımızın beklediği kadar gürültülü olmazken, yerine geleceğin adının hemen ayni anda açıklanması da bir yönetim başarısı oldu. Böylece G.Saray'ı yıpratabilecek Hagi gündemi ve polemiği önlenirken, gözlerin ve düşüncelerin birden yeni hoca etrafında toplanması sağlandı.
Bu arada, yönetimde de sessiz sedasız bir gelişme gerçekleşti ve askerden dönen genç Ali Gürsoy futbol şubesinin sorumlu yöneticisi oldu.
Genç Gürsoy gerçekten çok iyi yetişmiş bir pırlanta yönetici. Geleceğin G.Saray'ında başkanlık dahil yolu açık. Büyüklerine nasıl saygılı bilmeniz gerek. Buna karşılık, atak ve yürekli..
Gerets ile ilgili dört bir yandan bilgi yağıyor. En önemlisi.. G.Saray'a koşarak gelmesi. "Galatasaray bir büyük dünya markası.. Oradan teklif almak onurdur" diyor.. Tüm diğer teklifleri bir kenara itiyor ve G.Saray'a hemen hiçbir şart ileri sürmeden görevi kabulleniyor.
Hücum futboluna meraklı.. "İlk görevimiz stada gelen seyirciyi ve ekran başındakileri eğlendirmek, onları futbol olarak doyurmak" diye düşünen ender hocalardan biri.
Gençlere çok önem veriyor. Hazır takımı yönetmekten çok, adı ile anılan takımlar yaratmaktan hoşlanıyor..
Eleştirmenler "Bir oyun okuma üstadı" diyorlar.
Bu vasıflar da Galatasaray'a cuk oturuyor.
G.Saray'da çalışacaksan, takımını sevecek, onun adına saygılı olacaksan.
G.Saray'da çalışacaksan, korkak futbolu aklından çıkaracaksın.
Bugün G.Saray'da fırsat bekleyen harika gençler var. Kurt bir hoca onları yoğurursa, yeri yerinden oynatırlar.. Aykut, Cafercan, Zafer, Arda, Mülayim, Uğur, Özgürcan!..
Buna karşılık..
Yönetimin şu ana kadar içinde bulunduğu transfer eylem ve söylemlerini tasvip etmek pek mümkün değil.
Birtakım ilişkiler kesilecekse, bunlar Gerets ile ortak alınan kararlar olmalıydı. (Belki de öyledir. Gerets dedikodular ve çalkantılar içine girmek istemediği için, görüşmeleri yürüttüğü Bülent Tulun'dan bir temizlik istemiş olabilir. Bilmiyorum.)
Transfer için adı geçenlere hayret ve üzüntüyle bakıyorum. Bunlar ve daha iyileri G.Saray'da var. Transfer, yapmış olmak için yapılmaz. Altan, Fahri, Ragıp, hele hele Ersen Martin küçük takımların transferi olabilir. G.Saray kulübe için mi adam arıyor?
G.Saray'ın kaleciden başlayarak, savunmada adama ihtiyacı pek yok.. Mondragon, o her yıl üç kuruş için olay çıkaran paracı Mondragon yollansa bile, Aykut, hem Galatasaray, hem milli takım kalesini dolduracak bir yetenek. Hagi onu öldürmek için elinden geleni yaptı. Yeni dönemde daha çok forma almalı.
İlle de bir şeyler aranıyorsa, sağ ve sol kanatlara olabilir. Burada da alınacakların mevcutlardan iyi olması şart. Söylenen isimler, bunlar değil..
Hücumda en az sıkıntısı olan takım
G.Saray. Hâlâ yeri doldurulmaz H. Şükür, Necati, Hasan Kabze, geri dönen Ümit Karan ve bu yıl hiç izleyemediğimiz (Gene Hagi) Hakan Yakın varken, Ersen Martin falanla uğraşmanın adı, abesle iştigal.
Galatasaray'ın ihtiyaç duyduğu yer, orta saha..
Sezon başından beri istikrara kavuşmayan tek yer burası. Hagi başlarda hemen her maçta başka bir dörtlü sürdü sahaya.. Maç içinde hatta üç değişikliğini bile bu alanda yaptı, ama bulamadı, kuramadı.
Fener'in Aurelio'su olabilecek Saido'yu kendi almadı diye kovdu, Petre'yi tesir altında kalıp gönderdi. Aylarını Baliç'le harcarken, Hasan Şaş'ı ihmal etti.. Cihan'ı orta sahadan, Volkan'ı takımdan sildi. Elinde kalan malzeme de, işte bu kadardı.. Ruhsuz ve renksiz Conceiçao.. Top kaptırma rekortmeni Ergün ve ötekiler içinde, oyuna imzasını atacak güçte ve çapta tek kişi yoktu. Hagi, gençlere de cesaret edemeyince, sorun çözülmeden sezon bitti.
Şimdi ne yapılmalı?..
Açık..
G.Saray'ın geçen yıl en büyük eksiği bir lider oyuncu idi. Takımı ve tribünleri sürükleyecek, adı durmadan bağrılacak bir lider oyuncu. Sadece küçük maçların büyük oyuncusu olmasına rağmen, Fenerli Alex'in karşıtı, Galatasaray'da yoktu mesela..
Sezon başında "Rivaldo" önerisini getirdiğimizde, Ergun Gürsoy hayal gördüğümüzü iddia etmişti. Rivaldo Yunanistan'a gitti. G.Saray'ın yeni Hagisi olabilirdi oysa.. Binlerce forma sattırıp, parasını geri getirir, tribünleri ve takımı ayağa kaldırabilirdi. Küçük düşündüler. Kaybettiler.
Bu yıl Rui Costa ve Figo isimleri gündemde. Bu ikisinden birinin transferi en büyük sorunu çözer.
Hem orta saha ve takım bir lider bulur, hem de tüm heyecanını yitiren tribün tekrar canlanır. Geçen yıl Şampiyonluk, Şampiyonlar Ligi savaşı yapılırken bile 8-10 bin kişiye oynayan G.Saray tribünlerinin dolması, bugün transfer edilen ya da edileceği söylenen ikinci sınıf adamlarla sağlanmaz. G.Saray, dünya markası G.Saray bir dünya starı bulmak zorunda..
İkinci sınıf beş transfer yerine, onlara harcanacak parayı tasarruf ederek bir "Büyük" almak doğru tercih olur. Geri kalanlar, G.Saray'ın bugünkü kadrosunda zaten var. Örnek.. Altan'ı almışlar.. Mevcut takımda, kimin yerinde, daha iyi olacak Altan, bana söyleyebilirler mi?. Renk de değilse, seyirci de getirmeyecekse, o zaman neden?.. İş olsun, torba dolsun diye mi?.
G.Saray bir an önce büyük düşünmeye başlamalı.. Gerets en azından duruma el koyup, bilgisi dışında bu tür gereksiz transferlere para harcanmasını önlemeli. G.Saray'ın boşa atacak tek kuruşu yok..
Hatta doluya da yok ya!..