Sabah yazarı Hıncal Uluç, futbol federasyonu başkanlığı seçimlerinin AK Parti'de liderlik savaşına dördüğünü iddia ederek "Gökçek Erdoğan'ın yolunu kesti" dedi.
Abone olUluç başlıklı yazısında Başbakan'ın Çankaya yolunda ağır bir darbe aldığını iddia etti.
Yazı : Hıncal ULUÇ
Olay bir futbol, bir spor olayı değil.. Olay AKP içindeki bir mücadelenin sandığa yansımasıdır.
Bu sandıkta da, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı yenmiştir.
Erdoğan'ın AKP gurubunda "Futbol Federasyonu Başkanı seçiminde bir Belediye Başkanının karşı tarafı desteklemesi bizleri üzmüştür" derken iki şeyi birden itiraf etti.
1- Başbakan bu seçimde Ayhan Bermek'i tutmuştur.
2- Başbakan, seçimi 'Bir belediye başkanına karşı kaybetmiştir.
Başbakan'ın Melih Gökçek adını vermeyişi ve ondan bu şekilde bahsedişi ona ne kadar öfkelendiğinin ifadesidir..
Konuyu futbola getirip "Haluk Ulusoy bu koşullarda başkanlığa devam edebilir mi" tartışması yapanlar, meselenin yüzeydeki çok küçük yanına bakıp işi geçiştirmeye çalışanlar..
O sandığın oraya Haluk Ulusoy/Ayhan Bermek için konduğunu düşünürseniz öyle sanırsınız..
Oysa o sandığın anlamı büyük.. O sandık belki de Recep Tayyip Erdoğan'ın Çankaya yolunu kesecek kadar anlamlı..
Başbakanın, Özal'ın yolunu izleyip Çankaya'ya çıkmaya fevkalade meraklı ve hevesli olduğunu bilmeyen yok.. Mesele, çıkarsa ne olacak?.. Özal gibi iktidarsızlaşmayı, RTE'nin kabul etmesi mümkün değil.. O zaman partinin ve hükumetin başına her dediğine "He" diyen birini koyacak ki, hayalinde yaşattığı Başkanlık Sistemini, resmen değilse de, fiilen gerçekleştirsin..
Yani, kendisinden sonra AKP'nin başına deyim yerinde ise, kuklasını getirmek istiyor..
Oysa Melih Gökçek'in düşüncesi bu değil..
Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidara götüren yol, İstanbul Belediye Başkanlığından geçmedi mi?..
Peki Ankara Belediye Başkanlığı, İstanbul'dan çok mu az önemli..
Melih Gökçek'in Ankara Belediye Başkanı olarak başarılarını, en azılı MHP (Gökçek'in çıkış partisi) ve AKP düşmanları dahi kabul edip, yerel seçimde oylarını ona vermediler mi?.
Melih Gökçek bu başarı ve gücünü, niye parti liderliği yolunda denemesin?.
Gökçek, AKP'nin tepesine oynuyor. Buraya oynayan adamın, aslında RTE ile iyi geçinmesi, kendisini halef ilan ettirmesi daha doğru olmaz mı?. Gökçek niye şimdiden bayrak açıyor, üstüne üstüne gidiyor?..
Melih Gökçek bir geri zekâlı değil.. O zaman, bu tutumunun bir sebebi olmalı..
Ya AKP içinde RTE'nin artık eskisi kadar güçlü olmadığını biliyor. Cumhurbaşkanlığına giderken partiyi istediği adama bırakma düşüncesine karşı önemli bir gücün oluştuğunun farkında..
Ya da kendisini RTE'ye kafa tutacak kadar bir güce sahip biliyor.. Sarıgül benzeri bayrak açıyor.. Futbol Federasyonu Başkanlığı seçimlerini bir gövde gösterisine dönüştürüp, Başbakan ve onun Spor bakanı alenen ve resmen Bermek'i desteklerken, RTE, aile dostlarını Bermek listesine yazdırırken, çekinmeden ortaya çıkıyor ve "Ulusoy" diyor.
..Ve seçimi Ulusoy kazanıyor..
Yani Melih Gökçek kazanıyor.
Yani Melih Gökçek, 2003 yılında yıldızı parladığı günden bu yana Recep Tayyip Erdoğan'ı sandıkta mağlup eden ilk adam olarak, RTE sonrası AKP liderliğindeki iddiasını ortaya koyuyor..
Önümüzdeki günlerde futbol dünyası karışır mı, bilmem..
Ama AKP çok karışacak.
RTE'nin Gökçek hezimetini kabul etmesi, sindirmesi mümkün değil..
Siyaset dünyasında önemli gelişmelere hazır olalım!..