İftarı kuru fasülyeye kaşık sallayarak açan da var. Kişi başına 130 YTL'ye iftar açan da...
Abone olRamazan ayında dar gelirlilerin imdadına yine belediyelerin kurduğu iftar çadırları yetişti. İstanbul’daki en büyük çadırlardan biri Şişli’de kurulanıydı. Çadıra Gültepe, Kuştepe ve Mecidiyeköy’den 2 bini aşkın vatandaş akın etti. Neredeyse tamamına yakını dar gelirli ve yoksullardan oluşan vatandaşlar, 3 çeşitten oluşan mönüyle iftar etti. İlk günün mönüsünde çorba, etli bezelye ve pilav vardı. İftariyelikler ise zeytin, hurma, domates ve salatalıktı. Bağcılar Belediyesi’nin kurduğu 2500 kişilik çadır ise Türkiye’nin en büyük iftar sofrası oldu. Çoluk çocuk, genci yaşlısı diğer yerlerde olduğu gibi burada da saatler öncesinden kuyruğa girerek çorba, kavurma, pilav ve baklavaya kaşık salladı. İftar çadırlarında karınlarını doyuranların söyledikleri ortaktı: “İyi ki belediyeler bu çadırları kuruyor da gariban iftar etme imkanı buluyor.”
Kuzu gerdanlı, levrek tavalı mönü 130 milyon
Çırağan Sarayındayız. Kırmızı halıların üzerinden Tuğra restoranın olduğu birinci kata çıktık. Saat 18.50. İftar için daha 20 dakikamız var. Rezervasyon yaparken, son 6 masanın boş olduğunu öğrenmiştik. Biraz erken gelince, sarayın bahçesinde bir düğün hazırlığına tanık olduk. Restorana girmeden bir kadın görevli boş olan üç masadan birini tercih edebileceğimizi söylüyor. Restoranın kapısından girer girmez, ortasında cami minaresi olan bir tatlı reyonu karşıladı bizi. Yerimizi alıyoruz ve iftar vaktini bekliyoruz.
İLAHİLERLE BEKLEDİK
Dört kadın sanatçı yerlerini aldı ve kanun, def, piyano ile ilahiler çalıp söylemeye başladı. Masalar iftar vaktine kadar hemen hemen dolmuştu. Hepsi zengin iftariyelik çeşitlerle donatılmıştı. Pideler taze ama sıcaklığını kaybetmişti. Masalarda hazır vaziyette bekletilen iftariyelik soğuk başlangıçlar, yaprak dolması, zeytinyağlı enginar, imambayıldı, fava, pastırma, sucuk, hurma, kaymak, bal, nar suyu ile marine edilmiş beyaz peynir, gül reçeli, kalamata zeytini, kars peyniri ve pideden oluşuyordu. Masada ahududu şerbeti ve ince belli çay bardağı hazır bekletiliyordu.
Sanatçılar ilahileri söylemeyi tamamladı ve salonun içini ezan sesi doldurdu. Masalarda şık türbanlı eşleriyle birkaç aile vardı. Müşterilerin yarıya yakını turistlerden oluşuyordu. Japon turist çift, ezan sesiyle birlikte uyması gereken bir ritüel var mı diye etrafı kontrol ediyordu. Otel müşterisi olan 10 kişilik bir turist grubu ezandan çok sonra masalarına geçip yemeklerini yediler. Kamuoyunun tanıdığı, vergi listelerinde adı geçen simalar yoktu. Siparişlerimizi verdik: Süzme yoğurt ile kuzu gerdan çorbası ve kırmızı mercimek çorbası gelince çorbalarımızı içmeye başladık.Sıcak başlangıçlar için talaş böreği ve etli yaprak sarmayı tercih ettik. Ana yemek olarak ise Osmanlı usulü haşlama tavuk budu ve levrek tava istedik.
Garsonların masalara çay servisi yemek boyunca hiç durmadı. Açık büfe tatlı servisiyle birlikte kişi başına 130 YTL fiyat belirlenmiş. Yemeklerin lezzetine diyecek yoktu. Hazım için birer kola ve meşrubat isteyince, bunların ekstra ödemeye tabi olduğunu anladık. Türk kahvesi de ekstraya giriyordu. Yemeğin sonuna doğru, Dede Efendi’den başlayan Klasik Türk müziği repertuarı, “Lale Devri Çocuklarıyız Biz” gibi günümüz şarkılarıyla devam etti.
HESAP 272 YTL
Boğaz manzarası eşliğinde eşsiz lezzette yemeklerin iki kişilik faturası 272 YTL oldu. Kişi başına 130 YTL’den oluşan fiks fiyatın yanında iki meşrubat için 12 YTL eklenmişti.
Sadece kuş sütü eksik en ucuzu 45 YTL
Gariban vatandaş karnını doyurmak için iftar çadırına hücum ederken, zenginler soluğu lüks otellerin restoranlarında alıyor. Kuş sütünün eksik olduğu mönülerin en ucusu 45 YTL’den başlıyor. İşte İstanbul’daki beş yıldızlı otellerin iftar mönüleri ve fiyatları...
* CEYLAN
Ramazan ayı boyunca konuklara iki ayrı seçenek var. Safran’daki mönüde, yayla veya mercimek çorbası, zeytinyağlı tabağı ya da etli mantı, çoban veya yeşil salata seçenekli olarak sunuluyor. Ana yemek olaraksa hünkar beğendi, çetnik kebap veya külbastı var. Türk tatlılarından oluşan bir menüde çay ve kahve sınırsız. Fiyatı 84 YTL.
* MOVENPICK
Azzur Restaurant’ta Ramazan büfesi 70 YTL. Mönüde çorbalar, baklava böreği, zeytinyağlı çeşitleri, asma yaprağına sarılmış fıstıklı pastırmalı tavuk rulosu, güllaca sarılmış iç pilavlı kuzu tandır, zırh ile çekilmiş kebap çeşitleri, kuzu şaşlık kebabı, güveçte kuru fasulye gibi Türk damak tadını yansıtan pek çok yemek var.
* DEDEMAN
45 YTL olan fiks mönde çorbalar, zengin tatlı çeşitleri, salata çeşitleri dışında 6 çeşit sıcak yemeği bulunuyor. İç pilav, pastırmalı su böreği, mantarlı tavuk sote, kuzu tandır, sebzeli fırın köfte, karışık sebze yemeği yer alıyor. 4 kişilik fasıl heyeti bulunuyor.
* HYATT-REGENCY
Agora Restaurant’ta bir kişilik açık büfe fiks mönü 75 YTL. Tavuk, et ve balık ürünlerinin olduğu ızgara bölümü dışında sıcak yemeklerin dikkat çektiği mönüde kuzu tandır, tavuk güveç, patlıcan kebab, efe sarma, ızgara somon, su böreği, bademli pilav yer alıyor. Nar, ahu dudu ve çilek şerbetlerinin yanında içecekler kısmına ise nefis köy ayranı, boza ve salep bulunuyor. r.
* RITZ CARLTON
Açık büfe olarak verilen iftarda toplam 70 çeşit yemek bulunuyor. Dokuz çeşit sıcak yemeğin yeraldığı mönüde her gün 2 çeşit çorba bulunuyor. İftar yemeklerinin mönüsü Osmanlı ve Akdeniz mutfağı ağırlıklı oluyor. Yemek boyunca şerbet, haftasonları ise Maraş dondurması veriliyor. Ritz’de iftar mönüsü 95 YTL.
* FOUR SEASONS
Kişi başı 85 YTL olan restoranda yer kalmadı. 54 kişilik restorant 10 gün öncesinden doldu. Açık büfe mönüde ayran, portakal suyu, sıcak meşrubat, sahlep ve boza ücretsiz servis ediliyor.Osmanlı mutfağının hemen hemen belli başlı tüm yemekleri açık büfe şeklinde sunuluyor. n Swiss Otel
Bir kişinin iftar açmak için 85 YTL ödediği restoranda limitsiz içecek sunuluyor. Açık büfede 20’ye yakın sıcak, 50’ye yakın soğuk yemeğin yanı sıra 30 çeşit tatlıya yer veriyor. Ana yemek olarak Osmanlı mutfağına ağırlık veriliyor.
* HILTON
“Bosphorus” restoranındaı fasıl eşliğinde fiks mönü kişi başına 75 YTL. 25 çeşit sıcak yemeğin bulunduğu mönüde pazı dolma, Kayseri usulü mantı, şiş kebabı, ızgara pirzola, içli köfte olarak uzayan liste, Türk tatlılarıyla devam ediyor.
Haber: Alper URUŞ-Barlas YURTSEVER
Kaynak: www.vatanim.com.tr