BIST 10.025
DOLAR 35,17
EURO 36,71
ALTIN 2.963,34
HABER /  DÜNYA

Ülkemiz yüzde 75 değerine yaklaşacak

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Orta vadeli bir perspektif ile bakıldığında önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde ülkemizin kritik eşik olan yüzde...

Abone ol

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Orta vadeli bir perspektif ile bakıldığında önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde ülkemizin kritik eşik olan yüzde 75 değerine yaklaşacağı görülmektedir" dedi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, yaptığı açıklamada, AB’yi etkileyen küresel krizin, Türkiye’nin AB ile gelir farkını kapatmasına vesile olduğunu belirterek, Eurostat tarafından açıklanan değerlere göre, on yıl önce yüzde 36 civarında olan AB ortalamasına göre satın alma gücü paritesi cinsinden kişi başı gelirin, 2012 yılı itibarıyla yüzde 56’ya yükseldiği bildirdi. Bu değerle Türkiye AB’ye tam üye olan Bulgaristan ve Romanya’dan daha iyi durumda olduğunu kaydeden Yılmaz, diğer taraftan bireylerin refah durumunu karşılaştıran Gerçek Bireysel Tüketim değeri endeksinde Türkiye’nin yüzde 60 ile Hırvatistan dahil 3 AB Üyesi ülkeden daha iyi bir görünüm sergilediğine dikkati çekti. Yılmaz, "Orta vadeli bir perspektif ile bakıldığında önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde ülkemizin kritik eşik olan yüzde 75 değerine yaklaşacağı görülmektedir. AB’nin küresel krizi atlatma sürecinin zaman alacağı, giderek yaşlanan demografik yapısının getirdiği sorunlar ve siyasi vizyon eksikliği Türkiye ile AB arasındaki makasın düşünülenden de daha hızlı kapanabileceğini gösteriyor" dedi.
Bakan Yılmaz, açıklamasında şunları kaydetti: "Türkiye geçmiş on yılda sağladığı güven ve istikrarı önümüzdeki on yılda da sürdürerek uluslararası yarışta çok daha üst bir konuma yükselecektir. Meclisimizde görüşülmeye başlanan 10. Beş Yıllık Kalkınma Planımız çerçevesinde 2018 yılında 1,3 trilyon dolarlık bir ekonomik hacme, 16 bin dolar kişi başı gelire ve 277 milyar dolar ihracata ulaşacak olan Türkiye Ekonomisi orta ve uzun vadede son derece parlak bir görünüm sergilemektedir. Dinamik ve Genç nüfus yapımız, özel sektör dinamizmimiz, tarihi ve coğrafi avantajlarımız, siyasi ve makroekonomik istikrarımız ile her geçen yıl biraz daha ileri bir konuma yükseleceğiz."
(İHA)