Ukrayna'da iki aydır tutuklu olan eski başbakan ve ana muhalefet lideri Yulya Timoşenko hakkındaki kara, salı günü açıklanacak.
Abone olUkrayna'daki turuncu devrimin kadın kahramanı olarak tanınan Ukrayna eski başbakanı ve ana muhalefet lideri Yulya Timoşenko, iki aydır, tutuklu.
Ukrayna Savcılığı, Yulya Timoşenko hakkında iki ayrı dava açmıştı.
Birincisi, Kyoto Protokolü çerçevesinde karbon gazı salımına dair hakların satılmasından elde edilen gelirin yasadışı yollarla emeklilik fonlarına aktarılmasına ilişkin dava...
İkincisi, Rusya ile 2009 yılında imzalanan doğalgaz anlaşmasında devleti zarara uğratarak bundan kişisel çıkar elde etme suçlaması.
Mahkeme, bu yılın başlarında Timoşenko'ya, Kiev sınırları dışına çıkma yasağı getirmişti.
Timoşenko'nun Ağustos ayında tutuklanması ise, dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Savcılık, Timoşenko hakkında, 7 yıl hapis cezası talep ediyor.
Kiev Peçersk İlçe Mahkemesi, Timoşenko hakkındaki kararını, 11 Ekim'de açıklayacak.
Avrupa Birliği yetkilileri, Ukrayna yönetimini, Timoşenko'nun hapis cezasına çarptırılması halinde Ukrayna ile ilişkilerin kötüleşeceği konusunda uyarıyor.
Siyasi gözlemcilerin büyük çoğunluğu, Timoşenko'nun yargılanmasındaki asıl amacın, iktidara en sert muhalefeti yürüten ismin saf dışı edilmesi olduğu konusunda görüş birliği içinde.
Timoşenko Davası'nın siyasi bir dava olup olmadigi ve Ukrayna'nın iç ve dış politikası açısından ne gibi sonuçları olabileceği konularını, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Basın Sozcusu Oleg Voloşin, Avrupa Birliği Ukrayna Temsilci Vekili Maria Jurikova, Ukrayna kökenli ABD'li Federal Yargıç Bohdan A. Futey, Penta Siyasi Araştırmalar Merkezi Başkanı Volodimir Fesenko ve Kiev Sosyoloji Enstitüsü Başkanı Oleksandır Vişnyak ile konuştuk.
ABD'li Federal Yargıç Bohdan A. Futey, siyasi süreç hakkında yorum yapamayacağını, konuyu hukuki açıdan değerlendireceğini belirtti.
Futey, Timoşenko'nun yargılanma sürecinde çok sayıda hukuki ihlalin görüldüğünü söyleyerek, "bu ihlaller, muhalefet lideri olan bir kişinin suçlu veya suçsuz olduğu konusunun çok ötesinde, Ukrayna Anayasası'nda belirtilen özgürlüklerin korunmasına ilişkin maddelerin herkes için mi geçerli olduğu, yoksa sadece iktidardaki zümre ve onunla bağlantılı olan çevre için mi geçerli olduğu sorusunu sormamıza neden oluyor' diyor.
Futey 'ABDde yargı bağımsızlığını güvence altına alan hükümet dışı kuruluşlar var. Ukraynada bunlar yok. İkincisi, geçen yıl kabul edilen Yargılama Usulü ve Yargıçların Statüsü Kanunu, yargıyı büyük ölçüde siyasi iktidarın emrine soktu. Artık, Cumhurbaşkanı, bazı mahkemleri feshedebilme yetkisine sahip. Anayasa Mahkemesi'nin yetkileri, bir hayli daraldı. Bunlar, Ukraynanın hukuk devleti olduğunu söylemeyi zorlaştıran gelişmelerdir" diye konuştu.
Ukrayna makamları ve iktidara yakın olan siyasi çevreler ise, Timoşenko davasını muhalefete baskı politikasının bir parçasi olarak görmenin son derece hatalı olacağı görüşünde.
Konuyla ilgili olarak Ukrayna'nin resmi tutumunu bize açıklayan Ukrayna Dışisleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Oleg Voloşin, "Timoşenko, muhalefet lideri kimliğiyle değil, eski devlet adamı kimliğiyle yargılanmaktadır. Ikisi arasinda çok büyük fark var. Timoşenko'nun, devlette yönetici konumunda oldugu zaman altında imzası bulunan kararlar var' dedi.
Voloşin 'Timoşenko'nun şimdi muhalefet lideri olması, onu yargıdan muaf kılmaz. Yasalar, herkes için aynıdır. Bunun dışında, muhalefet, serbestçe faaliyetlerini sürdürüyor. Timoşenko'nun partisine yönelik bir baskı söz konusu değil. Ukrayna'yı, insanların siyasi görüşlerini açıkladıkları için yargılandıkları Kuzey Kore'yle karıştırmamak lazım", diye konuştu.
AB Temsilci Vekili Maria Jurikova ise, Ukrayna'da bağımsız yargıyı ve şeffaf yargılama sürecini destekleyecek altyapının hala kurulmadığını, bunun, özellikle muhalefet liderinin yargılanması durumunda, ortaya sakıncalı bir tablo çıkardığını söyledi.
Timoşenko hapis cezasına mahkum olursa, tavrınız ne olur, şeklindeki sorumuza ise, "AB, Ukrayna'nın en büyük ticari ortağı. Üstelik Ukrayna, AB ile serbest ticaret anlaşması imzalamak üzere. Ukrayna yönetiminin, bunların değerini iyi bilmesi gerekiyor", yanıtını verdi.
Ukraynalı Siyaset Bilimci Volodimir Fesenko da, davanın tamamiyle siyasi nitelik taşıdığı görüşünde.
"Timoşenko, Rusya ile imzaladığı doğalgaz anlaşmasından kişisel çıkar elde etmekle suçlanıyor. Fakat bu iddiayı doğrulayacak hiç bir kanıt ortaya konamadı", diyor, Fesenko.
Timoşenko'nun Kiev dışına çıkması zaten yasak olduğu halde, neden dava sonuçlanmadan tutuklandığı yönündeki sorumuza ise, Volodimir Fesenko, şu yanıtı veriyor: "Birincisi, Timoşenko'nun tutuklandığı Ağustos ayı, Ukrayna'da herkesin tatilde olduğu, dolayısıyla toplumun tepki gösterme olasılığının en düşük olduğu dönemdi. İkincisi ise, Ukraynada iktidar, Timoşenko'nun tutuklanması yoluyla, Batılı ülkelerden gelecek tepkileri ölçmek istedi. Timoşenko'nun hapis cezası alıp almayacağına, bu tepkilere bakılarak karar verilecek".
Sosyolog Oleksandır Vişnyak ise, Timoşenko'nun hapis cezası alacağı, fakat bu cezanın süresinin AB ile ilişkilere bağlı olacağı değerlendirmesini yapıyor. Yani, Timoşenko, yedi yıl hapis cezasına çarptırılsa da, birkaç yıl sonra tahliye edilebilir.
Peki, Timoşenko'nun tutuklanıp hapis cezası alması, muhalefeti güçlendirir mi?
Vişnyak'a göre, Timoşenko'nun cezaevinde olması, onun partisinin oylarını arttırmaz.
Çünkü, Timoşenko'nun partisi, "mazlumluk" söyleminden yararlanıp seçimlerde yüksek oy alabilecek dinamik bir yapıya sahip değil.
Parti, tamamen bir lider partisi olma özelliği taşıyor.
Lideri de cezaevinde olunca, ana muhalefet partisi, iktidarı tehdit edecek bir güç olmaktan çıkıyor.