Ukrayna'da Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ile muhalefet liderleri arasındaki anlaşmaya rağmen protestolar sürüyor.
Abone olUkrayna Parlamentosu sürpriz bir kararla Yanukoviç'in azledilmesiyle ilgili süreci başlattı. Yanukoviç'in ise Kiev'i terk ettiği iddia edildi.
Geçen yıl kasım ayından bu yana protestoların devam ettiği Ukrayna'da, bugün Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ile muhalefet liderleri arasında, ülkedeki krizin çözümüne yönelik anlaşmanın imzalanması, eylemlere son vermeye yetmedi.
ÜLKEYİ TERK ETTİ Mİ?
Ukrayna Parlamentosu dün gece sürpriz bir hamle daha yaparak, Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in azil sürecini başlatacak düzenlemeyi gündeme aldı. Kısa süre sonra Yanukoviç'in kendisine yakın isimler ve korumalarla birlikte uçağa binip Kiev'i terk ettiği iddiası ortaya atıldı.
Ukraynanın medya sitelerinde yer alan habere göre, Yanukoviç'in Kharkiv şehrine kaçtığı belirtildi. Haberde Yanukoviç'in buradan Rusya'ya geçeceği de iddia edildi. Yanukoviç'in Kharkiv'de taraftarlarıyla büyük bir miting yapacağı da ileri sürülüyor.
Reuters haber ajansı da göstericilerin başkanlık sarayının kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu.
YANUKOVİÇ DESTEKÇİLERİNDEN İLK AÇIKLAMA!
Ukrayna'da muhalifler tarafından Kiev'den ayrıldığı belirtilen Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in Kharkiv'de olduğu ifade edildi. Yanukoviç'in Ukrayna'da olduğunu ve kaçmadığını belirten Bölgeler Partisi Milletvekili Hanna Herman, Yanukoviç'in Kharkiv'de olduğunu ifade etti. Öte yandan muhaliflerden yapılan son açıklamadaysa Kiev'de bulunan cumhurbaşkanlığı sarayının kontrol altına alındığı ifade edildi.
İSTİFASINI İSTİYORLAR
Ukrayna'nın üst düzey güvenlik birimleri de Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in ülkede olduğunu, ancak Kiev'de olup olmadığını doğrulayamadıklarını açıkladı.
Dün hükümet ile muhalefetin krizi sonlandırmak için anlaşmaya varmasının ardından, göstericiler meydanı terketmedi. Eylemciler hala sokakta. Onların beklentisi ise Yanukoviç'in istifası.
SAĞ SEKTÖR'DEN AÇIKLAMA
Gösterilerde yer alan radikal güçleri birleştiren Sağ Sektör liderleri Dmitriy Yarosh, tüm talepler yerine getirilinceye kadar meydandaki protestoculara iktidara karşı mücadelelerini durdurmamaya çağırdı. Yarosh, Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in istifa etmesine, protestoculara karşı güç kullanma konusunda emir veren tüm emniyet yetkilileri, İçişleri Bakanı Vitaliy Zaharçenko, "Berkut" polis özel timi komutanları ve diğer emniyet yetkililerinin tutuklanmadığı sürece, "ellerindeki silahı bırakmayacaklarını" vurguladı.
Bu arada, iktidar ile imzalanan anlaşmanın ardından, başkent Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'na gelerek göstericilere seslenmek isteyen muhalefet lideri Vitaliy Kliçko, protestocuların tepkisiyle karşılaştı. Kliçko'nun konuşmasını yarıda keserek, mitingde söz alan bir aktivist, "Devlet Başkanı Yanukoviç'in yarın sabaha kadar istifa etmemesi halinde eylemcilerin silahlı saldırıya geçeceklerini" vurgulaması, meydandaki göstericiler arasında yoğun destek buldu.
Protestocuların, Kliçko'nun iktidar ile muhalefet arasında yapılan görüşmeler sırasında Yanukoviç ile tokalaşmasına da tepki göstermesi üzerine, Kliçko protestoculardan özür diledi.
Öte yandan, protestolara kullandıkları binek araçlarıyla katılmalarından dolayı Automeydan olarak adlandırılan göstericileri birleştiren eylemciler grubu da bir an evvel Yanukoviç'in istifa etmesini talep ederken, başka bir şeyin kendilerini durduramayacağını, ayrıca eylemcilere karşı "vur" emri verenlerin tespit edilerek cezalandırılması gerektiğini bildirdi.
Protestocular, Bağımsızlık Meydanı'ndaki barikatlarını sağlamlaştırmaya devam ederken, bir grup eylemci de emniyet güçlerinin parlamento ve diğer merkezi yerlerde kurdukları barikatları bırakarak, şehirden çekilmesinin ardından ortada bırakılan bir tazyikli su aracını ele geçirerek, göstericilerinin bulunduğu meydana getirmesi dikkati çekti.
İktidar ile muhalefet arasında dün gece başlayarak bugün sabaha kadar devam eden müzakerelerin ardından, Yanukoviç ile muhalefet liderleri arasında, ülkedeki krizin çözümüne yönelik anlaşma imzalanırken, söz konusu anlaşma, devlet başkanlığı erken seçimlerinin yapılmasını ve devlet başkanının yetkilerini kısıtlayacak 2004 yılı anayasasına geri dönülmesini öngörüyor.