BIST 9.227
DOLAR 34,37
EURO 36,51
ALTIN 2.872,85
HABER /  GÜNCEL

Uğur Işılak seçimi ayakkabı kutusuyla açıkladı

Dombra şarkısıyla seçim kampanyasının konuşulan isimlerinden Uğur Işılak, iktidar karşıtlarına fena yüklendi.

Abone ol

17 Aralık sürecinde Başbakan Erdoğan hakkında çirkin kampanya yürütüldüğünü savunan Uğur, Işılak, seçim sonuçlarını "Ne kadar hırsızlık yolsuzluk yalan üzerine propaganda yapan, muhalefet yapan insan varsa, vatandaş onların hepsini 30 Mart'ta bir ayakkabı kutusu içine doldurdu ve postaladı." sözleriyle değerlendirdi.

A Haber'de Nihan Günay'ın sunduğu Ajans Bugün, AK Parti'nin seçim şarkısı Dombra'nın söz yazarı ve yorumlayıcısı Uğur Işılak'ı konuk etti.

Şarkının neden bu kadar sevildiğini canlı yayında anlatan Işılak, şarkı sözlerinin 17 Aralık'tan sonra yazıldığını söyleyerek "Başbakanın o kadar saldırıya maruz kalışından sonra içimizdeki yoğunluğun bir yansımasıydı" dedi. şarkının profesyonel değil, samimi bir düşüncenin ürünü olduğunu da dile getiren Işılak, "İçimden geldiği gibi yazdım, duygularımı ifade etmiş oldum. Aslında mısraları yazmadım, mısralar kendini yazdırdı diyebilirim." şeklinde konuştu.

Uğur Işılak, 17 Aralık sonrasında yapılan kara propaganda ile motivasyonunu kaybeden vatandaşın Recep Tayyip Erdoğan marşıyla motive olduğunu dile getirdi ve ekledi: "Ne kadar hırsızlık, yolsuzluk, yalan üzerine propaganda yapan, muhalefet yapan insan varsa, vatandaş onların hepsini 30 Mart'ta bir ayakkabı kutusu içine doldurdu ve postaladı."

BEN ŞİİRİ YAZMADIM ŞİİR KENDİNİ YAZDIRDI
Başbakan'ın çok ciddi saldırılara maruz kaldığını belirten Işılak, konuşmasına şöyle devam etti:

17 Aralık ve 25 Aralık akabinde kirli kampanyalar hakaretler, küfürler çok ciddi saldırı vardı, bırakın bir başbakanı, bir insana dahi yapılmayacak hakaretler yapıldı. İçimiz burkuldu. Başbakan'a böyle bir saldırıyı hazmedemedik. Herkes eşlinden geldiğince, başbakana inanan, Türkiye'nin istikbaline, Türkiye'nin istiklaline inanan insanlar elinden geldiğince bir şeyler yaptı. Bir ozan olarak da Başbakan'ın yanında olduğumuzu ifade edecek bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Başbakan'a olan bu saldırılardan sonra normalinde muhabbetimin eksilmesi gerekirken, muhabbetim tavan yaptı diyebilirim ve milletin de öyle oldu gerçekten. Başbakanımızın yanında olduğumuzu ifade eden bir şeyler söylememiz gerekiyordu. Başbakanımızın hususiyetlerini ortaya koyan ve ayrıca bu milletin neden başbakanı sevdiğini mısralarla ifade etmem gerekiyordu, böyle bir sorumluluk hissettim. Aslında mısraları yazmadım, mısralar kendini yazdırdı diyebilirim. Ben şiiri yazmadım şiir kendini yazdırdı. Bütün bunlar 17 Aralık'tan sonra kaleme alınmış ve yazılmış oldu .Bir gece yarısı, 1-1,5 saatte yazdım bitirdim. Ertesi gün de bir kelimesine dahi dokunmadım. İçimden geldiği gibi yazdım, duygularımı ifade etmiş oldum. Başbakanın o kadar saldırıya maruz kalışından sonra içimizdeki yoğunluğun bir yansımasıydı o. Başbakanı neden sevdiğimizin cevabıydı o eser. Aslında o nedenler var o.

DOMBRA PROFESYONEL BİR DÜŞÜNCENİN DEĞİL, SAMİMİ BİR DÜŞÜNCENİN ÜRÜNÜ
Profesyonel bir düşüncenin ürünü değildir bu. Bu samimi bir düşüncenin ürünüdür. Profesyonel olursanız, Tayyip Erdoğan'a yazdığınız gibi bir başkasına da yazarsınız, tamamen zıt bir görüşe de aynı şeyleri yazarsınız. Ben yazamam ama profesyonel olan yazar. Ama profesyonellikte bu manada samimiyet yoktur. Konuşursunuz. Siz ne kadar güzel cümleler kurarsanız kurun, diksiyonunuz ne kadar sağlam olursa osun etki yapmaz. Ben eserde inandığım şeyleri okudum. Nasıl inandıysam öyle okudum. Bu sesinize de, dinleyene de yansır. Böyle bir yansımalar zinciri.

VATANDAŞ YALAN ÜZERİNE PROPAGANDA YAPANLARI AYAKKABI KUTUSUNA DOLDURUP POSTALADI
Ne dediler, ayakkabı kutusu dediler, hırsız dediler, yolsuz dediler. Şimdi bir vatandaş bir kıraathaneye giriyor o saldırılara maruz kalıyor, televizyonu açıyorsunuz gazeteciler konuşuyor bu saldırılara maruz kalıyorsunuz. Vatandaş gerçekten motivasyonunu kaybetti. Ama 30 Mart'ta görüşeceğiz dedi. 30 Mart'a kadar da Recep Tayyip Erdoğan marşıyla iyice motive oldu. Bununla beraber de ne kadar hırsızlık yolsuzluk yalan üzerine propaganda yapan, muhalefet yapan insan varsa, vatandaş onların hepsini 30 Mart'ta bir ayakkabı kutusu içine doldurdu ve postaladı. Ben bu milletin ferasetine kurban olayım. 30 Mart aynı zamanda bizim aydın zevatın münevver dediğimiz kişilerin kendisini tekrar gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor.