Uğur Dündar Zürih’te Başbakan Gibi Uğurlandı!
Uğur Dündar sevdiğim ve saygı duyduğum bir gazetecidir.
Uğur Dündar sevdiğim ve saygı duyduğum bir gazetecidir. Gazetecilik kimliği bir tarafa, duruşu, beyefendiliği Türk Milleti tarafından her zaman takdir toplamıştır.
Bu da önemli değil mi, aynı zamanda kişiliğine saygı duymak?…
Bir yazarın yazılarını beğeniyle okursunuz ama kişilik olarak tasvip etmeyebilirsiniz.
Uğur Dündar her zaman büyük bir kitle tarafından sevilen bir kimlik olmuştur. Görüşü ne olursa olsun; öyle veya böyle davasının peşini bırakmayan, çizgisini değiştirmeyen insanlara o kadar ihtiyacımız var ki; bu yanardöner ortamda…
Bazı ünlü gazetecilerin ve sanatçıların, u dönüşü yaparak saflarını değiştirdiklerine o kadar alıştık ki, artık şaşırmıyoruz bile…
Uğur Dündar; geçtiğimiz Pazar günü, Zürih’e ‘Türkiye nereye gidiyor’ adı altında bir panel için geldi, konuştu, hatta ve hatta bir talk show kıvamında olan konuşma büyük alkış topladı ve Başbakan gibi uğurlandı dersem hiç abartmış olmam.
Konuşması bittiğinde yanımdaki gazeteci arkadaşıma aynen şöyle söyledim; “Güzel bir konuşmaydı ama bizim bildiklerimizi, basından duyduklarımızı tekrarladı.”
‘Türkiye nereye gidiyor? ’un bahsi geçmedi.
“Aynen öyle” cevabını aldım.
Yaklaşık 500 kişiye seslenen salondakileri, zaman zaman kahkahaya boğan Dündar, bakınız İsviçre’deki hayranlarına neler anlattı: Zürih’e gelmeden bir gün önce, siyasetçiler, bürokratlar ve uzmanların katıldığı bir yemek davetinde olan Dündar, ‘Türkiye nereye gidiyor’ u bol bol derinlemesine tartıştıklarını söyledi. Bu kadar derin tartışılan konudan daha farklı sonuçlar çıkmıştır elbette ama bize anlatılanlarla yetinmek zorundaydık…
Dündar konuşmasına şöyle başladı;
“Çok değerli çapulcular beni bekliyor diyerek geldim…”
“Ben açıkçası; Avrupa’da bu kadar terörist olduğunu bilmiyordum…” (Salondakileri kastederek)
Gezi parkı eylemlerinin son derece demokratik, barışçıl bir hava içinde yapıldığını, iktidara oy vermeyenlerin haklı taleplerinin es geçilip, bilerek, isteyerek, birçok terör örgütü üretilerek, eylemlerin asıl amacından saptırıldığını, birçok kişi için akıllara durgunluk veren dosyalar ve davalar açıldığını, neticede gezi parkı eylemlerinin demokrasi anlayışına aykırı bir noktaya geldiğini söyledi…
Başbakan’ın; tencere /tava çalanları birbirine düşürmeye ve halka ‘muhbirlik’ yaptırmaya kalkıştığını, yüzde ellinin de psikolojik bir operasyon olduğunu, yandaş kuruluşların anketler yaptığını ve böyle algı yaratıldığını ve dahi Türk halkının %99’unun Andımızın kaldırılmasına karşı olduğunu, hatta ve hatta AKP yandaşlarının %67’sinin de andımızın kaldırılmasına karşı olduğunu söyledi ve salondakilere Başbakan’ın andımızın neresinden rahatsız olduğunu sordu…
Gazetecilik hayatında, kimseye iftira atmadığını, yalan haber yapmadığını, kimsenin aile hayatına girmediğini, meslek ilkelerinin yapma dediği hiçbir şeyi yapmadığını, tüm bunlara rağmen işine son verildiğini anlatan Dündar, konuşmasına şöyle devam etti;
“Ha ben şunu yapmadım; yağcılık ve yalakalık yapmadım, halkın gerçekleri görme hakkını sağladım ve kimsenin önünde eğilip bükülmedim…”
Meslek hayatında çok acı çektiğini, Sözcü gazetesi sayesinde özgürce yazabildiğini, Halk TV’nin teknik imkansızlıklara rağmen yayın yapmaya çalıştığını, birçok ceza verildiğini, asla reklam almadıklarını, sermayenin reklam vermekten korktuğunu, tüm bu yapılanların dünyanın tepkisini çektiğini, ama…
“Bu yapılanlarla, bizler daha fazla kenetleniyoruz” şeklinde konuştu.
İktidarın Suriye politikasını da eleştiren Dündar; Batının Müslüman Kardeşlerden desteğini kestiğini, İktidarın Müslüman Kardeşlerle ruh ikizi olduğunu, ılımlı İslam’ın laikliği beslemediğini söyledi.
Gençlerin Cumhuriyete sahip çıktığını, tam burada iktidarın hesaplarını allak bullak ettiğini belirtti.
Sandıktan yüzde elliyle çıkmış olmanın kendisine oy vermeyenlerin, taleplerini kabul etmeyeceği, kendi düzenlerini dikte ettiremeyeceğini belirten Dündar, Demokraside en büyük gücün birey olduğunun altını çizdi.
Çoğunluğun azınlığa her icraatını kabul ettirmek gibi bir gerçekle karşı karşıya bulunulduğunu söyledi.
“İleri demokrasi varsa niye demokrasi paketi çıktı, demokrasi paketi sır olur mu? Demokrasilerde paket dediğin tartışılır, muhalefete danışılır, demokrasilerde paket demokrat hazırlanır…’’ şeklinde konuştu.
“Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete” diyerek konuşmasını bitiren Dündar, seçim konuşması yapan parti lideri gibiydi dersem… İnanın.