Ufuk Uras, Mesut Yılmaz'ın Brüksel'de yaptığı konuşmanın şokunu atlatabilmiş değil. Şaşkınlığı halen sürüyor.
Abone olEski Başbakan Mesut Yılmaz'ın Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı çıkışa en çok şaşıranlardan biri Ufuk Uras'tı. ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Uras, Yılmaz'a tepki gösterdi.
Ancak şaşkınlığı henüz geçmiş değil. Yılmaz'ın konuşması sırasındaki duygularını Zaman'a anlatan Uras, "Başka yüzyıldan gelen bir ses gibiydi." dedi.
Soğuk Savaş döneminden kalma 'Mesut Yılmaz tarzı siyaset'i Türkiye'nin denediğini ve her seferinde duvara çarptığını vurgulayan Uras, "Toplantıda Yılmaz'dan sonra ben konuştum. Benim eleştireceğim konuları o öneri olarak söyledi. Bana gollük pas verdi." ifadelerini kullandı. Esas tehlikenin yeni 28 Şubat arayışları olduğunu ifade eden Uras, "28 Şubat başarılı olsaydı bugün bunları tartışıyor olmazdık. Yanlışta ısrar edilmemeli. Mücadele demokrasi içinde olmalı." diye konuştu.
Türkiye'nin aydınlık yüzü olan 'darbeye, vesayete, parti kapatmalara karşı olanlar'ı Strasbourg'da anlattığını belirten Uras, şöyle devam etti: "Ülke sadece darbecilerden, çetelerden, karanlık güçlerden ibaret değil. Benim gördüğüm Yılmaz, AKP'ye karşı bir seçenek olarak kendini tanımlamaya çalışıyor. Ama siyasetin geleceğini belirleyecek olan akım özgürlük, eşitlik ve adalet olacak. Deli gömleğini atmak isteyenler kazanacak, gömleğin bağını daha da sıkalım diyen iradenin şansı olmayacak."
Uras, Yılmaz'ın savunduğu 'Türk laisizmi'nin aslında 'otoriter laiklik' olduğunu dile getirdi. Kendisinin 'demokratik laiklik'i savunduğunu kaydetti. Yılmaz AP'de yaptığı konuşmada, ilkel bir ceza olmasına rağmen parti kapatmanın Türkiye'de korunmasını istemişti. Ayrıca, 'irtica ve bölücülük' tehlikesi varken 'askerin kışlaya dönemeyeceğini' savunmuştu.