BIST 9.916
DOLAR 35,21
EURO 36,63
ALTIN 2.973,80
HABER /  GÜNCEL

Uçuş yasağı tek başına çözüm mü?

İngiltere'nin Independent gazetesinde çıkan haber-yorumda, uluslararası topluluğun Libya'ya müdahalede ana amaç ve hedeflerin ne olduğunu açıkça belirlemesi gerektiği vurgulanıyor.

Abone ol

İngiltere basınından Independent gazetesi yazarı Patrick Cockburn, dış müdahalenin başarıya ulaşabilmesi için Libya'da açık hedefler belirlemek gerektiğini belirtiyor.

Cockburn, "Amaç doğudaki isyancıları mı korumak mı, yoksa Kaddafi'den mi kurtulmak?" diye sorduktan sonra şu satırlara yer veriyor:

"1991'de Irak'ta ilan edilen uçuş yasağı tek başına Kürtleri ya da Şiileri korumaya yetmezdi. Çünkü Saddam Hüseyin'in, milislerin başedemeyeceği zırhlı ve mekanize tümenleri vardı. Saddam Hüseyin Kürt partilerinden birinin işbirliği sayesinde 1996'da Kürtlerin başkenti Erbil'i ele geçirdi ve Amerika müdahale etmedi.''

Independent yazıar, ''Dışarıdan hava gücü, saldırı uçakları yerel milislerle işbirliği yapan karadaki yabancı askerler tarafından yönlendirilirse etkili olur'' diyor.

2001'de Taliban, 2003'te de Kuzey'deki Irak güçlerinin böyle yenilgiye uğratıldığını söyleyen Cockburn, ''Sorun, Amerika ve Avrupa'nın kime yardım edeceğinde.'' diye yazıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın uçuş yasağı konusunda fikirlerini Arap Birliği'nden gelen çağrının değiştirdiğini söylediğini aktaran Patrick Cockburn, bu açıklamayı yetersiz buluyor.

Yazara göre ''bir ölçüde itibarını yitirmiş bir örgüt olan Arap Birliği'nin üyelerinin çoğunu Kaddafi'den hoşlanmayan ve kendi yöntemleri daha az baskıcı olmayan despotlar oluşturuyor."

Financial Times ise konuya ilişkin haberinde ABD'nin sonunda uçuş yasağına destek verdiğini belirtirken, olası bir askeri müdahalede Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın da destek vereceğini yazıyor.

Gazete bu kararın alınmasında, isyancıların elindeki Bingazi'nin Kaddafi birliklerinin denetimine geçebileceği endişesinin rol oynadığını aktarıyor.

Financial Times'a göre, Tunus ve Mısır'daki halk ayaklanmasında kötü bir yönetim sergilemek ve yavaş kalmakla suçlanan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, dışlanmayı göze alarak, İngiltere'nin de desteğiyle diğer ülkeleri ikna etmeyi başardı.