BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Uçurtmacı Kılıçdaroğlu, sulamacı Demirtaş!

Kemal Kılıçdaroğlu'nun dev projesini ve Selahattin Demirtaş'ın Malatya’da yaptığı miting konuşmalarını izledim dün...

Kemal Kılıçdaroğlu'nun dev projesini ve Selahattin Demirtaş'ın Malatya’da yaptığı miting konuşmalarını izledim dün...

Ana muhalefet partisi olması hasebiyle önceliği Kemal Kılıçdaroğlu'na verelim. "Şu gördüğünüz TOMA'lar var ya onları çiçek, ağaç sulamada kullanacağız" diyen Demirtaş ile ilgili yoruma ondan sonra geçelim.

Samimiyetime inanıyorsanız dün Kılıçdaroğlu'nun anlattığı, ya da anlatmaya çalıştığı projeyi ben anlamadım. Anlaşılan Kemal Kılıçdaroğlu bu seçime bilim kurgu filmi izleyerek hazırlanmış.

Hazırlanan slayt gösteri bunu gösteriyor.

6 ok bir yerden fış fışlayarak çıkıyor, başka bir yere fışırt giriyor. Sonra oradan çıkıp başka bir yerde kayboluyor. Amerika'daki Central Parkı da oturtturmuşlar videonun içine. Türkiye'den tüm yakın komşu ülkelere ok fırlatıyoruz, onlar okları geri atıyor falan. "Lan noluyor 300 Spartalı filmine mi geldik. Gladyatör filminin devamı mı çekildi?" dedim bi an!

Seslendirme desen bir başka tuhaf:

"Dünyada ticaret yollarını birbirine bağlamayı amaçlayan üç proje var. Merkez Türkiye dördüncüsü olacak. Türkiye’yi içine düştüğü orta gelir tuzağından kurtaracak. Sadece yolları birbirine bağlamıyoruz; ülkeleri, kültürleri yaşamları birbirine bağlıyoruz. Bürokrasi sıfırlanacak, 2020’de faaliyete geçecek ve büyüyecek, 2035 yılına gelindiğinde tamamlanacak. Yeni bir şehir, küresel bir proje. Akdeniz ve Karadeniz limanları üzerinden dünyaya bağlanan bir merkez. 3 milyon nüfuslu yaşanacak bir cazibe merkezi olacak. Otoyol ve demiryolu ağlarının tam ortasında yer alan bir şehir. AR-GE, tekno park şehri. Bölgenin en fazla yeşil alana sahip şehri olacak. Çevresi ile 2 milyon 200 bin kişiye istihdam yaratacak. 2035’te 100 milyar dolar katma değer yaratacak. 2035 yılında Türkiye insani gelişmişlikte dünyanın ilk 20 ülkesi arasına girecek. İşsizlik yüzde 5’in altına inecek, büyüme hızı ortalama yüzde 6 olacak. Tüm yakın coğrafyaya barış mutluluk ve refah gelecek."

Bildiğiniz organıze sanayinin biraz büyük hali! 2035 yılında bitecek. Bitince 2 milyon kişiye iş imkanı sağlayacak! İsmi de "Yeni Şehir" olacak.

İngilizcesi New City... Türkçe İngilizce karışımı New Şehir!

Yok yere milletin kafasını karıştırdı adam!

Nevşehir'dekiler, "Bizim arazi istimlak edilecek galiba" diyerek bayram ediyor!

Projeyi anlamayan sadece ben miyim diye şehir planlamacı bir arkadaşı aradım, "Bu projeden bir şey anladın mı?" diye sordum. "Görebildiğim kadarıyla Tunceli'yi başkent yapacak" dedi!

AK Partili bir dostumu aradım aynı soruyu sordum!

"Bak demedi deme, bu Tayyip'in sarayını kıskanıyor. Kendine bir şehir yapmayı ve 2 milyon Kemalist'i oraya toplamayı düşünüyor. Aaylardır "Yeni Anayasa" için çırpınan Tayyip'e inat bu şehirdeki yasaların kendine özgü olacağını söylüyor" dedi.

"CHP'li vekillere söylemeyi unutmasın. Vallahi bir bakar ki hepsi rakıyı çektikten sonra Anayasa Mahkemesi'ne iptal için gitmiş!" diye dalga geçen bile oldu. Gitmeseler bile şehrin girişine, "Türbanlılar giremez" diye yazarlar herhalde...

CNN'de CHP'li bir vekili izledim gece.. Sunucunun, "Burada ne olacak, ne satacağız?" sorusuna, "Burada birşey olmayacak. Hammadde olacak, hammadde" diye cevap verdi.

Belli ki o da anlamamış!

Bakın demedi demeyin, Kemal Kılıçdaroğlu Çinli olabilir! Gördüğü her projenin çakmasını yapmaya bayılıyor. İktidarın kaldırdığı öğrenci harçlarını kaldıracağını bile vaadetti! Son olarak Başbakan Davutoğlu'nun 10 yıl önce yazdığı "Stratejik Derinlik" kitabını okumuş ve bu projeyi de oradan yürütmüş!

Erdoğan yıllardır, "Üç çocuk ve üzeri" derken en başta kendisi gülüyordu. Kılıçdaroğlu, "2035 tarihinde Türkiye yaşlı nüfusu olan ülkeler sınıfına girecek" diyor ama çözümü söylemiyor.

Hayır yani teknokent falan denilince aklım iyice karışıyor. Burada genç nüfusumuz olsun diye anasız babasız seri çocuk üretimine mi geçilecek? Yoksa 2035 yılından sonra, "Yaşlandık artık. Yılda 2 maaş ikramiye zaten veriyorum, idare edin mi?" denicek vallahi anlamadım.

Projeden birşey anlamadım ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir ay öncesine kadar "Yapacağım" dediği herşeyi kendi ağzıyla tekzip ettiğine şahit oldum. Bir defa 4 yıl iktidar isteyip 20 yıllık plan yapan tek siyasi parti lideri olarak tarihe geçti!

Aylardır "4 yıl içinde işsizliği sıfıra indireceğim" diyordu. Şimdi ise 20 yıl sonra bitireceğini vaadettiği proje sayesinde 2 milyon kişiye iş imkanı vereceğini söylüyor, "İşsizliği yüzde 5 düzeyine çekeceğim" diyor.

En sonunda da, "Tıpkı İzmir'i yönettiğimiz gibi Türkiye'yi yöneteceğiz" diyor.

İşte buna oy verilir hacı!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nda hizmet bitmiyor! AK Parti denizin altından tünel kazıp tren geçiriyor. Kocaoğlu tüneli komple suyun içinden geçiriyor! Üstelik trene gerek bile yok. Yüzer arabalar gondol görevi görüyor.

Kocaoğlu AK Parti gibi büyük bütçelerle metrobüs yapmaya bile gerek duymuyor. Kepçeler anında 'Kepçebüs'e dünüşüyor, 15 km süratle toplu taşıma hizmeti veriliyor. Adamlar yüzer hastane yapmış daha ne diyeyim?

İnşallah Kılıçdaroğlu inşaa edeceği şehrin kanalizasyonlarını yapmayı unutmaz. İzmir gibi sel basmasın en azından...

Vallahi projeye inanan varsa buyursun oyunu CHP'ye versin, saygı duyarım. Ben bu proje için Kılıçdaroğlu'na oy falan vermem! AK Parti dev projeleri 2-4 yıl arası yapıp hizmete sunarken 20 yıl projenin bitmesini bekleyecek kadar manyaklaşmadım daha!..

Hatırlarsanız yerel seçimlerden önce CHP İzmir Bayraklı için kentsel dönüşüm projesi sunmuştu. Yürüyen yollar, yürüyen merdivenler falan. O projeyi slayt gösteri üzerinde izleyenlerin ağzının suyu akıyordu ama gerçekte projenin yerinde yeller esiyor.

Kısacası televizyonlarda izlediğimiz, bilboardlarda gördüğümüz meşhur sloganda söylendiği gibi:

"CHP sallar, AK Parti yapar!.."

Neyse ki şunun şurasında 20 gün kaldı seçime. Kim kazanırsa kazansın artık önemli değil. En azından bu sallamasyondan kurtulacağız.

DEMİRTAŞ'IN TOMA SÖZÜ!

Selahattin Demirtaş'a gelince... Dün "Kendine güvenen iktidar, silah ve polis gücünü arkasına almaz. Devlet niye bu kadar TOMA alıyor? Şu gördüğünüz TOMA'lar var ya onları çiçek, ağaç sulamada kullanacağız, Orman Bakanlığı'na vereceğiz" derken izledim.

TOMA'ları Orman Bakanlığı'na verince iş tamamen çözülmüş olacak. Arkasındaki teröristlerin ellerindeki kaleşnikoflarla da yılbaşı gecesi havai fişek kutlaması yapacaklar demek ki..

6-8 Ekim olaylarında 51 ana çiçeği senin talimatın sonucunda soldu gitti unuttun mu Sayın Demirtaş? Sizlerin yakın akrabalarınız yurt dışında keyif çatarken, çocuklarınız özel okullarda eğitim görürken binlerce Kürt genci ve binlerce asker çiçek gibi soldu gitti.

Çok barışçılsın ve zaten onun için bir terör örgütün var değil mi?

TOMA'ların olmasını hiç birimiz istemiyorduk. Devletin parası okullara, hastanelere, barajlara gitsin istiyorduk ama buna izin vermediniz. Hepsini yakıp yıktınız, mühendislerini katlettiniz.

Unuttunuz mu?

Siz ancak kanla sularsınız bu ülkenin topraklarını. TOMA'lar bunun için var zaten. O TOMA'ların bir kısmı İstanbul'da zaten "Odunları" suluyor. Ne ziyanı var size? Haşere ilaçtan, halk teröristten, terörist de TOMA'dan rahatsız olur!

Biz hiç rahatsız değiliz vallahi...

Hem madem bu kadar barışçıl kesildiniz. Madem bu ülkede barışı gerçekten istiyorsunuz. O zaman alın size tarihi fırsat...

Çıkın orta yere, "PKK denen eli kanlı terör örgütünü bitirecegiz ve bu ülkede bir daha analar ağlamayacak. Çocuklar ve gençler ölmeyecek. Dağdakiler dağdan inecek. Hepimiz kardeşçe yaşayacağız ve bu ülkenin bölünmesine asla izin vermeyeceğiz" deyiverin. Dağda bulunan eli silahlı kardeşinizi de indirin!

İnanın bunu söyleyeceğine inansam, bu ülkeye barışın gelmesi için ben bile size oy verebilirim ama, söyleyemezsiniz.

İmkanınız olsa o TOMA'ları Filistin halkına karşı kullansınlar diye İsrail'e bağışlarsınız. Öyle ya, size göre Kudüs Yahudiler'in kutsal şehri ve Filistinliler orada işgalci! Biliyoruz ki imkanınız olsa siz bu ülkenin her yerini eskiden olduğu gibi kanla sularsınız.

Boşverin bu çiçek börtü böcek işlerini Sayın Demirtaş. Temiz değilsiniz bari temiz edebiyatı yapmayın bu millete...

Çiçek sulayan Kamer Genç'ten kurtulmanın sevincini bile yaşayamamışken başımıza yeni icatlar çıkarmayın!...