Üçüncü köprüye göz kırptı

Kadir Topbaş İstanbul'un üçüncü köprüye kesinlikle ihtiyacı olduğunu söylerken, köprü için 7 koridor belirlenmiş bile...

Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün, mevcut köprülerin dışında İstanbul Boğazı'nı bir asma köprü ile geçebilecek 7 koridor belirlediğini ifade ederek, ''Bunlar değerlendirilecek ve bir tanesine karar verilecektir. Buna, geçmişte kim karar vermişse bugün de o karar verecektir'' dedi. Özak, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen ''Ulaştırma Zirvesi''ne ilişkin düzenlenen basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine Özak, nüfus artışı ve ulaşım sorunları nedeniyle Boğaziçi Köprüsü'nün 1972 yılında, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün de 1987 yılında açıldığını anlattı. Özak, 1988 yılından itibaren 3. köprü çalışmalarının başlatıldığını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Bugün Karayolları'nın üzerinde durduğu konu şu, İzmit-İstanbul-Tekirdağ hattındaki mevcut karayolu ulaşımı, altyapısının kapasitesinin üzerinde bir trafiğe maruz kalmasından dolayı yeni bir karayolu yapılması ihtiyacı doğmuştur. Bu projenin güzergah tespiti ve ön çalışmaları son aşamaya gelmiştir. Projenin en kritik bölümü İstanbul Boğazı'ndan geçen bölümüdür, yani köprüdür. Karayolları Genel Müdürlüğü'nce, mevcut köprülerin dışında İstanbul Boğazı'nı bir asma köprü ile geçebilecek 7 tane koridor belirlenmiştir. Bu koridorlar hangi kriterlere göre değerlendiriliyor?Birincisi çevresel etkiler, yani su kaynakları, yeşil alanlar, tarihi yapılar ve yerleşim alanları. İkincisi işletme şartları, yani akaryakıt, amortisman, işgücü kaybı, bakım maliyeti. Mevcut ulaşım sistemiyle entegrasyon, yapım maliyetleri, bölgesel gelişim planlarına uygunluk açısından bu değerlendirilecek ve bir tanesine karar verilecektir. Kim karar verecektir? Geçmişte kim karar vermişse bugün de o karar verecektir. Biz diyoruz ki ilgili bakanlıklar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri ve İstanbul uzmanı Sayın Başbakanımız bu kararı verecek ve tarihi açıklayacaktır.'' Bir soru üzerine Özak, bu hattın henüz tespit edilmediğini, zamanıgelince açıklanacağını söyledi. ''İSTANBUL'UN ULAŞIM SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ'' İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da kentin ulaşımsorunlarını çözmek için ciddi adımlar attıklarını ve atacaklarını belirterek, ''İstanbul'un ulaşım sorununu çözeceğiz'' dedi. Toplantıda, İstanbul'un otopark sorununun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Topbaş, İstanbul'da 145 bin otopark kapasitesi bulunduğunu, devam eden projelerle bu rakamın 300 bine çıkartılmasının hedeflendiğini anlattı. Topbaş, yapılan çalışmalar sonucunda gelişigüzel park etmenin ortadan kalkacağını söyledi. Topbaş, minibüs mantığını azaltarak, toplu taşımada etkili olacak otobüs işletmelerine dönüştürme çalışmaları bulunduğunu belirtti. 90 DAKİKA İÇİNDE BEDAVA Kadir Topbaş, bir soruyu yanıtlarken de 1 Şubat'tan itibaren tek bilet entegrasyonuna geçeceklerini belirterek, böylece toplu taşıma araçlarında yüzde 30 ucuzlama olacağını, toplu taşımanın özendirileceğini dile getirdi. Topbaş, bu uygulama ile vatandaşların İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı araçların 90 dakika içinde ücretsiz kullanabileceğini belirtti. Banliyö trenlerinde bu uygulamanın olup olmadığının sorulması üzerine Topbaş, banliyö trenlerinin Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı olduğunu ifade ederek, uygulamaya banliyö trenlerinin de dahil edilebilmesinin söz konusu bakanlıkla yapılacak protokolle sağlanabileceğini söyledi. Bunun üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bununla ilgili çalışmalara hemen başlayabileceklerini bildirdi. TRAFİK YÖNETİMİ VE DENETİMİ Trafik yönetimi ve denetiminin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesine ilişkin bir soru üzerine Kadir Topbaş, trafik polisininyaptığı görevin büyükşehirlere devredilmesinin söz konusu olduğunu belirterek, ''Ama bunun Türkiye geneline yayıldığında başarılı olup olmayacağı konusu net değil. Burada talebimiz şu; İstanbul pilot kabuledilerek bunun 5 yıl uygulanması. O zaman trafik cezalarının da Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsil edilmesi söz konusu olacaktır.Ama bu yasal bir düzenleme gerektirmektedir'' diye konuştu. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, trafik denetiminin belediyede olması konusunun Büyükşehir Belediye Kanunu'na dahil edilmediğini, bunun içinayrı bir yasal düzenleme gerektiğini belirterek, bunun çalışmalarının ayrıca yapılacağını söyledi. PİLOT UYGULAMA- İstanbul Valisi Muammer Güler de aynı yöndeki soruyu yanıtlarken, trafiğin tek elde toplanması konusunun toplantıda değerlendirildiğini bildirdi. Büyükşehir Belediye Kanunu ile il trafik komisyonlarının kaldırıldığını ve bu konuda UKOME'nin tek yetkili kılındığını anlatan Güler, bununla ulaşım otoriteleri arasında birlik sağlandığını vurguladı. Trafiği denetim yetkisinin merkezi idareye bağlı bir görev olduğunu anlatan Güler, şöyle konuştu: ''Yeni bir kanun değişikliği ile denetim yetkisinin de kısmen veyatrafik zabıtası ile beraber belediye zabıtasına verilmesi söz konusu. Bununla ilgili tasarı, TBMM gündeminde. Belediye personeline trafik cezası kesme yetkisi verilmesinin kanun değişikliği yapılmadan gerçekleşmesi mümkün değil. Araçların çekilmesi de trafik denetimi yetkisi dahilinde... Pilot uygulama, Büyükşehir Belediyesi'nin kendi içinde kurduğu birşirketle bir trafik polisi nezaretinde, belediyenin de ekiplerini kullanarak, çekicilik hizmetlerinden başlayacak ama kanun çıktığı zaman trafik cezası kesme yetkisi de belediye personeline tanınacak. Zaman içinde de şehir içindeki yetkiler belediye tarafından yerine getirilecek.'' ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, yapılması düşünülen üçüncü köprü ile ilgili bir soru üzerine, Anadolu'nun kuzey hatlarını toplayan ve kuzeyden geçen bir boğaz geçişi düşünüldüğünü belirterek, ''İstanbul'un akciğerleri olan kuzeydeki ormanlık bölgelerinin yağmalanmaması konusunda hassasız'' dedi. Köprünün, kuzeydeki dokuyu bozmadan, viyadüklerle geçişi sağlayarak yapılabileceğini anlatan Topbaş, İstanbul'un üçüncü köprüye ihtiyacı olduğunu kaydetti. İstanbul'un artan nüfusu karşılamaya takati kalmadığını vurgulayan Topbaş, İstanbul'da tarım arazilerinin bittiğini, su havzalarının yok olmaya başladığını söyledi.