Dış politakadaki yoğunluk nedeniyle ele alınamayan kamu personel reformu sempozyumla gündeme getirilecek.
Abone olTürkiye’nin dış politika gündeminin yoğunluğu nedeniyle Bakanlar Kurulu’nun iki defa gündemine almasına rağmen görüşemediği kamu personeli reformu, düzenlenecek bir sempozyumla masaya yatırılacak. Sempozyum 22-23 Şubat 2003 tarihlerinde yapılacak. Başta Irak ve Kıbrıs sorununun oluşturduğu dış politika gelişmeleri nedeniyle Bakanlar Kurulu’nun bir türlü görüşemediği kamu personel reformu, bayram sonrası düzenlenecek geniş kapsamlı bir sempozyumla tartışılacak. Sempozyumda olgunlaştırılan konuların daha sonra Bakanlar Kurulu’nda ele alınarak personel reformunu yeniden düzenleyen bir yasa tasarısının hazırlanarak Meclis’e sevk edilmesi bekleniyor. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in himayesinde Devlet Personel Başkanlığı (DPB) ile Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) “Türkiye’de Kamu Personel Rejiminin Yeniden Yapılandırılması Sempozyumu” düzenliyor. Sempozyumda, işçi memur ayrımı, memurlar arasındaki farklılıklar, norm kadro, ilerleme ve terfi sistemi, ücret farklılıları ile performansa dayalı ücret sistemi vb. konular tartışılacak. 22–23 Şubat 2003 tarihindeki sempozyumun açılışını Başbakan Abdullah Gül yapacak. Kamuda, aynı eğitim almalarına, benzer işler yapmalarına ve aynı başarıyı göstermelerine rağmen kişiler görev aldıkları kurumlara, kuruluşlara göre ekonomik yönden birbirlerinden bir, iki hatta üç kata varan farklı maaş alabiliyor. Bu, çalışanlar arasında adaletsizlik ve eşitsizlik oluştururken, çalışanları da birbirine düşüren unsurların başında geliyor. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde çalışan bir makine mühendisi, Merkez Bankası’nda çalışan makine mühendisinin yarısı kadar ücret alırken, yine TBMM’de çim biçen işçi Cumhurbaşkanlığı’nda çim biçen memurdan kat kat fazla ücret alabiliyor. Kamudaki çarpıklık bunlarla kalmıyor. Kamu çalışanlarının mevzuatını düzenleyen 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na göre dört çeşit istihdam türü var. Bunlar memur, işçi, sözleşmeli personel ve geçici personel. Memurlar da, mülki idare, hakimlik, sağlık, teknik, genel idare, yardımcı hizmetler ve denetim gibi 9 farklı sınıfa ayrılıyor. Bu sınıflar arasında da büyük ücret farklılıkları var. Örneğin İçişleri Bakanlığı’nda genel müdürlük yapan bir kişi ile Sağlık Bakanlığı’nda genel müdürlük yapan kişinin maaşları birbirinden farklı. Yine KİT’lerde çalışanların mevzuatını düzenleyen ayrı bir personel rejimi var. Sözleşmeli personel olarak adlandırılan bu kitlenin arasında bile kurumlara göre ücret farklılıkları bulunuyor. Son yıllarda oluşturulan üst kurullarda çalışan yönetici ve personel diğer kurumlara göre daha yüksek ücret alırken, bu üst kurullarda çalışan uzman ve yöneticilerin maaşlarında da farklılıklar var. Yani her üst kurula göre farklı istihdam ve ücret sistemi düzenlenmiş durumda. RTÜK, BDDK, RK gibi üst kurulların yönetici ve uzmanları birbirinden farklı ücret alıyor. Yine 657’ye tabi olmalarına rağmen kendi yasalarına yapılan ilavelerle ücret ve özlük hakları farklılaştırılan kurumların başında TBMM, Maliye Bakanlığı ve Başbakanlık geliyor. Bu kurumlarda çalışan memurlar diğer kurumlarda çalışan benzer işi yapan memurlardan daha fazla maaş alıyor. Bazı kurumların ücret bakımından ayrıcalıklı hale getirilmesi, memurları bu kurumlara geçmeye yöneltirken, memurlar arasında da husumete sebep olabiliyor. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in himayesinde düzenlenen ve Başbakan Abdullah Gül’ün de katılacağı “Türkiye’de Kamu Personel Rejiminin Yeniden Yapılandırılması Sempozyumu”nda kamudaki bu adaletsizlik ve eşitsizlikler ele alınacak. ZAMAN