Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Rusya-Ukrayna savaşının yem sanayisini de tedirgin ettiğini belirterek, bu süreçte çiğ süt fiyatının revize edilmesini talep etti.
Abone olBayraktar, yazılı açıklamasında, Ulusal Süt Konseyinin 29 Kasım 2021'de yaptığı toplantısında aldığı kararla, 8 Aralık 2021'den geçerli olmak üzere soğutulmuş çiğ sütün tavsiye satış fiyatının brüt 4 lira 70 kuruş olarak belirlediğini anımsattı.
Süt fiyatına gelen artışın yeme gelen zamlar sayesinden anlamını yitirdiğine dikkati çeken Bayraktar, süt fiyatları bu şekilde devam ettiği sürece daha fazla damızlık hayvanın kesime gideceğinin altını çizdi.
Bayraktar, "Üretimin sürdürülebilirliği için bir litre süt satan üretici bir buçuk kilo yem alabilmelidir. Fiyatın belirlendiği aralık ayında parite 0,93 iken, ocak ayında 0,94, şubat ayında 0,97, mart ayında ise 0,84 olarak gerçekleşti. Süt üreticileri hala sürdürülemez seviyelerin altında bir pariteyle üretime devam etmek zorunda kalıyor. Mart ayında üreticimizin bir litre süt sattığında eline net olarak 4 lira 50 kuruş geçti. Yemin kilosuna ödediği para ise 5 lira 35 kuruş. Bir litre süt sattığında bir kilo yem bile alamıyor, yani zarar ediyor. Bu, uzun yıllardır görmediğimiz bir durumdur, tablo vahimdir." ifadelerini kullandı.
Yem fiyatlarına indirim çağrısı
Bayraktar, sektörün çok sıkıntılı bir durumla karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Yem başta olmak üzere elektrik, mazot, ilaç, tohum, işçilik, veteriner hizmetleri gibi bütün maliyetlerimiz ciddi oranlarda artarken sürdürülemez fiyatlarla üretime devam etmemiz artık mümkün değildir. Rusya ve Ukrayna gibi dünya ham madde ihracatında önemli iki ülkenin savaşa girmesi yem sanayimizi de tedirgin etmeye başladı. İlerleyen günlerde ne olacağını bilmiyoruz. Bu süreçte atılacak en öncelikli adım süt fiyatının yeniden revize edilmesi olmalıdır. Üretime devam edebilmemiz ve damızlık hayvan kesimlerinin durması için; ya sattığımız çiğ süt fiyatı 1,5 pariteye denk gelecek şekilde 8 liraya çıkarılacak ya da 'çiğ süt fiyatı artmasın' deniliyorsa ilgili pariteye denk gelecek şekilde yem fiyatında indirim yapılacak ki bütün üreticilerimiz bu fiyattan yem alabilsin. Çiğ süt fiyatın belirlendiği dönemde paritenin korunması için yemde de akaryakıtta uygulanan eşel mobil sistem gibi bir sistem hayata geçirilebilir. Üreticilerin yeme gelen zamlar nedeniyle mağdur olmaları ve belirlenen pariteden sapmalar önlenebilir."
Çiğ süte verilen 20 kuruşluk primin yeterli olmadığına işaret eden Bayraktar, "Çiğ süte verilen destek hem üreticiyi destekleyecek hem de kayıt dışılığa kaymanın önüne geçirecek seviyeye yani en az 60 kuruş seviyelerine çıkarılmalıdır. Desteklemelerin kısa sürede ödenmesi için çalışma yapılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.