BIST 9.368
DOLAR 34,47
EURO 36,22
ALTIN 2.962,86

Twitter’da akıl kayması…

Direniyoruz. Baş kaldırıyoruz. Haksızlıklara karşı savaşıyoruz. (Ama nasıl)

Evet evet yanlış okumadınız akıl kayması…

Twitter’dan yarım saat uzaklaşsa kendini ‘’Bir haftalık birikmiş ev ödevi’’ sıkıntısında, ruh halinde hissedecek olan on milyon kişi bulurum…desem, son günlerin en doğru tespiti olur.

Sanki bir dalgaya kapılmışız ve o dalganın içinde nefes almadan, alamadan, önümüze getirilen tüm caps’lerle, haberlerle, artık kime /neye inanıyorsak, duruşumuzu en afillisinden sergiliyoruz…

Bi’şeyler yapmaya çalışıyoruz. Demokratik haklarımızı savunmaya, korumaya çalışıyoruz. Direniyoruz. Baş kaldırıyoruz. Haksızlıklara karşı savaşıyoruz. (Ama nasıl)

Kendi perspektifimizden gördüğümüz yanlışları /doğruları, bunları görmediğine inandığımız kişilerin gözüne sokmaya çalışıyoruz.

Çok hummalı bir çalışma içindeyiz. Aynı hummalı çalışmayı karşı tarafta sergiliyor.

İnandıkları görüntülerle, haberlerle bir çeşit manipülasyona, aynı sıklıkla aynı ukalalıkla, aynı inatlıkla karşılık veriyorlar.

Bir çeşit savaş alanı Twitter…

Bir konu bitmeden diğeri başlıyor. Bir önceki ses kayıtları ve içeriği denizinde yüzerken bir bakıyoruz taze taze bir ses kaydımız daha olmuş.…

O gün ön plana çıkan şahsı itibarsızlaştırma, yuhalama, mesleğinden men edilmesine davet etme, görevimiz ise ‘’Part time’’ (Hiç sınıflandırmadan genel için söylüyorum)

Ben tam bu satırları yazarken İnternet yasasını onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için ''Unfollow partisi'' yapılıyor.

Ben Unf yaptım mı? Evet yaptım.

Gayriihtiyari yaptım...

Cumhurbaşkanımızın attığı Tweet’lere, hüzünlü bir son bakış attım ve arkamı dönmeden yürüdüm.

Alo Fatih

''Alo Fatih’’ bir baş yapıttır.

Şimdiye kadar olmuş olmamış tüm skandalların en afillisi, en caka’lısıdır, tarihe geçmiştir.

N’aptık? Fatih Altaylı’ya sardık. Hem o biçim sardık. Ama iyi sardık…

‘’Alo Fatih’’ diye diye inlettik ortalığı.

Atılan her on Tweet’den dokuzu ‘’Fatih Altaylı İstifa’ şeklindeydi.

Rezil oldu. Rüsva oldu, Yüzü yere yapıştı. Artık kimsenin yüzüne bakamaz. Ortalıktan kaybolur, Türkiye’den kaçar…bla bla bla

N’oldu? Fatih Altaylı sapasağlam yerinde…

Kabataş mevzusu

Kabataş mevzusuna ben o gün de inanmadım, bugün de inanmıyorum.

Hatta söz konusu mağdur(!) kişi de kendine inanamıyor. (n'aptım ben diyor)

Gün gelecek, tüm olanları açıklayacak. Hepimiz biliyoruz.

Bu sefer namlunun ucunda, Balçiçek İlter, Elif Ilgaz…aklıma gelenler…

Balçiçek için de o bildik tanıdık Tweetler atılmaya başlandı…

Gazeteciliği ne zaman bırakıyorsun, istifa, yalancı, satılmış vesaire vesaire…

Balçiçek istifa edecek beklentisinin ardından…

N’oldu? Balçiçek tam kaldığı yerden hatta ve hatta oturduğu koltuğa daha bir kurularak devam ediyor…

Erdoğan Bayraktar’ın özürü

İstifa etti. Sonra özür diledi.

Delikanlı adam tükürdüğünü yalamaz denildi.

Dansöz gibi kıvırma denildi…

Üç kuruşluk dünya menfaati için fırıldak olmaya gerek yok denildi…

18 yıllık şoförüm böyle u dönüşü görmedim denildi…

Bir ara Bayraktar’a sarmıştık…İyi sarmıştık.

N’oldu? HİÇ. 

Örnekler çok. Şimdilik bunlar yeterli...

Twitter’daki yarış tam olarak şu…

A partisi B partisi… Artık kime karşı zaafımız varsa, en bomba gündemi yakalayıp, en çekici en seksi, en keskin, en karizmatik cümleyi kurup, Twitter ahalisinin huzurlarına sunmak. 

Şapkadan tavşan çıkarmak gibi. ''Buyrun en entelektüel ayar benden, nasıl çaktım ama lafı'' yarışı. Yarış bu.

Retweet manyağı olmuşuz.

İtirazı olan var mı?

Bakınız…

Ülkemiz ciddi bir süreçten geçiyor. Ülkemizde olan bitenlere karşı klavyelerimiz çok zayıf.

Tekrarlıyorum; ‘’Ciddi bir süreç, hayat meyat meselesi’’

Dolayısıyla; Twitter üzerinden yapılan karalama politikaları, karalama kampanyaları,‘’Yok unf edelim, yok itibarsızlaştıralım, yok küfredelim’’ vesaire…bir işe yaramıyor.

Ben Cumhurbaşkanını Unf etsem n’olur, etmesem n’olur?

Takipçisi atıyorum iki milyon eksilse n’olur eksilmese n’olur? 

Şener Şen’le, Cem Yılmaz’ın ‘’Av mevsimi’’adlı filmini izlemeyen yoktur…

Cem Yılmaz; ölüm anında can çekişirken, gizli kameraya bakarak meslektaşına ipucu veriyor.

Bu ipucu şu: ‘’Bakış açınızı değiştirin’’ ( Gerçi film de biraz komik kaçmış ama anladınız siz beni) 

Kıssadan hisse.

Hatırlatma; Yazarlık yaptığı gazetenin arkasında kimler olduğunu bilmeden Tweet atanlar olarak çok şirinsiniz…

https://www.facebook.com/aylaname

twitter.com/Aylaname