BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,13
ALTIN 3.018,69
HABER /  GÜNCEL

TVyi gören taksiden inmiyor

Şehirlerarası otobüslerde yaygın olarak bulunan televizyon şehir içi ulaşımda taksilerde de kullanılmaya başlandı.

Abone ol

Müşterilerine daha farklı hizmet sunmak isteyen bazı taksi sürücüleri masraftan kaçınmayarak araçlarına televizyon ve ses sistemi taktırıyor.

Başkentte, bir hastanenin önündeki taksi durağında 10 yıldır çalışan Hasan Laçinok, yaklaşık 12 bin TL harcayarak taktırdığı televizyon ve ses sisteminin müşterilerinin ilgisini çektiğini söyledi.

Taksiye binen müşterilerin istediği kanalı izleyebildiğini anlatan Laçinok, ''ABD Başkanı Barack Obama'nın TBMM'deki konuşmasını bir müşterim canlı yayında izledi. Bazı müşteriler de istedikleri spor karşılaşmasını gideceği yere kadar izliyorlar. Hatta program bitmeyince, 'biraz daha dolaşalım' diyenler bile var'' şeklinde konuştu.

Laçinok, ön koltuk başlarında ve ön panele yerleştirilen ekranlarda normal antenle televizyon izlenebildiğini ifade ederek, ''Bütün kanalları çekiyor. Ancak daha çok haber ve spor kanallarına rağbet var'' dedi.

Hasan Laçinok, aracında DVD sisteminin de bulunduğunu, bu sistemle televizyonun çekmediği kimi yerlerde müşterilerine vizyondaki bazı filmleri de izlettiğini belirterek, taksiyle uzun mesafeli yolculuk yapacak müşterilerin kendisini cep telefonla arayarak çağırdığını söyledi.

Arabasını çok sevdiğini, bakımına ve temizliğine özen gösterdiğini anlatan Laçinok, ''Her gün yıkatıyorum. Benim için çok değerli. En ufak bir çizik olsa üzülüyorum. Çocuğum gibi bakıyorum. Arabam benim için bir tutku'' diye konuştu.

''DİKKAT DAĞINIKLIĞI'' UYARISI

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Başkanı Fevzi Apaydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ankara'da 7 bin 800 civarında taksi bulunduğunu ve bunların bir kısmında televizyon kullanıldığını kaydetti.

Taksilerde kullanılan televizyonların şehir dışında çekmediğini anlatan Apaydın, bazı taksicilerin araçlarında gazete ve dergi bulundurduğunu, bunun da müşteriyi memnun ettiğini söyledi.

Apaydın, televizyonlu taksilerin Avrupa'da da yaygın olmadığını belirterek, ''Televizyonlu taksi yolculuk esnasında şoförü de olumsuz etkileyebilir. Seyir halindeyken kaza yaptırabilir. Özellikle araçların göğüsüne takılan televizyonlar dikkat dağınıklığına yol açabilir'' dedi.

İnsanların taksilere binerken sürücünün giyimine, tıraşına, arabasının temizliğine baktığını anlatan Apaydın, televizyon gibi araçlara takılan çeşitli aksesuarların müşterilerin tercihini çok fazla etkilemediğini kaydetti.

''EĞİTİMSİZLİK KONUSUNDA SIKINTI''

Apaydın, ''Türkiye genelinde şoförlerin eğitimi konusunda sıkıntı olduğunu'' ifade ederek, şöyle konuştu:

''2005 yılında Esnaf ve Zanaatkarlar Temel Yasası yeniden yapılandırıldı. Bu yasada şoförleri meslek odalarından çıkardılar. Dolayısıyla dün ehliyet alan bir kişiyi bugün taksi kullanırken görüyorsunuz. Yani hiçbir odaya kayıtlı değil, hiçbir vesikası yok, sadece bir ehliyeti var.

Biz eskiden şoförlere ticari taşıt belgesi verirken odalarda şoförleri eğitiyorduk. Bunlara 50 saat ders veriyorduk. Sürüş, trafik, çevre, insanlarla münasebet konusunda dersler alıyorlardı. Bugün bunlardan şoför esnafı yoksun. Şu anda eğitimsiz bir şoför toplumuyla karşı karşıyayız. Aslında bu şoförlerin odalarda eğitim alması lazım. Bu yok... Sıkıntımızda buradan kaynaklanıyor zaten.''

Apaydın, ticari araçlarda çalışan sürücülerin yaklaşık yüzde 75'inin ''gündelikle çalıştığını'' ifade ederek, ''Mal sahipleri yüzde 25 civarında. Büyük şehirlerde gece gündüz mesai yapan taksilerimiz var. Ama gelin görün ki şoförlerimiz eğitim almamışlardır. Eğitim olmayınca da kaybeden şoförlük mesleği oluyor'' dedi.

''Sürücülerin eğitimsizliğinin müşterilerde güvenensizlik yarattığını'' savunan Apaydın, yolcuların sürücüye güvenmesi için eğitimin gerekli olduğunu da söyledi.