Televizyon dizilerinde zengin ve güçlü karakterlerin, yoğun şekilde alkol ve sigara tüketmesi özellikle gençler arasında özendirici oluyor ve kullanım oranını artırıyor.
Abone olAdana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Psikiyatrist Dr. Hamza Avcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, televizyon kanallarının alkol ve sigara kullanımında özendirici olmaktan kaçınmalarını istedi. Klinik gözlemlerine dayanarak, son yıllarda alkol bağımlılığında yüzde 10-15 oranında artış, sigara bağımlılığında ise başlama yaşının ilköğretim düzeyine indiğini gözlemlediklerini kaydeden Avcı, özellikle geniş kitlelere ulaşan yazılı ve görsel medya araçları ile örnek alınan ünlü kişilerin bu konuya duyarlılıkla yaklaşmalarını istedi. Görsel öğelerin, davranışların şekillenmesi ve öğrenme üzerinde son derece etkili olduğunun altını çizen Avcı, şöyle konuştu: ''Sayıları giderek artan televizyon dizileri, izleyicilerin hayatlarına yeni kahramanlar soktu. Bu kahramanlar, sanki ailenin bir üyesiymiş gibi görülmeye başlandı. Özellikle gençler bu televizyon kahramanları gibi giyinmeye, yürümeye, konuşmaya hatta yaşamaya çalışır oldular. Etkilenmenin bu boyutta olduğu düşünüldüğünde dizilerdeki alkol ve sigara tüketiminin de yol açabileceği olumsuzluklar daha net ortaya çıkıyor.'' Avcı, dizilerdeki zengin ve güçlü kahramanların sevindiklerinde, üzüldüklerinde ya da yorgun olduklarında alkol tükettiklerini ve bunun bir statü göstergesi şeklinde sunulduğunu ifade ederek, ''İzleyici de onları taklit etmeye başlıyor. Sonuçta alkol dizilerde olduğu gibi zengin ve itibarlı kişilerin bir aksesuarı olarak görülüyor'' dedi. Dizilerdeki alkol ve sigara kullanımının aynı zamanda gizli reklam özelliği de taşıdığını vurgulayan Avcı, görselliğin belleğe yerleştiğini ve tüketimi artırdığının da altını çizdi. Bazı dizilerde alkol alınan sahnelerde şişe ya da bardakların teknik yöntemlerle kapatılmaya çalışıldığını hatırlatan Avcı, şöyle devam etti: ''Bu yöntem, bazı kişilerde ve özellikle gençlerde daha fazla ilgi uyandırabilir. Bu noktada yapım ekiplerinin özellikle izleyicilerin psikolojik etkilenmeleri ile ilgili uzman yardımı almadıklarını görüyoruz. Ekrana yansıttıkları görüntünün kişilerin ruhunda ve davranışlarında ne gibi etkiler yaratabileceğini daha iyi sorgulamaları gerekir. Bir anda milyonlarca insana ulaşabiliyorsanız, bu gücü en doğru şekilde kullanmak öncelikli sorumluluğunuz olmalıdır. Medyada ciddi bir otokontrol sisteminin yerleşmesi gerekiyor.''