Tüzmen:Kıbrıs'ta sorun ekonomik

Tüzmen, Akdeniz'in serbest ticaret bölgesi haline getirilmesi ile birçok fırsatların yakalanabileceğini iddia etti.

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Kıbrıs konusunun gelecek nesillere bırakılmaması gerektiğini belirtti. Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası'nın dün düzenlenen geleneksel Bahar Balosu'nun ardından gecenin ilerleyen saatlerinde bir basın toplantısı düzenleyen Bakan Tüzmen, Pazar günü yapılacak referandumda Kıbrıs'ın kuzeyinden ''evet'' güneyinden ''hayır'' çıkması halinde ambargoların kaldırılması için neler yapılacağı sorusunu yanıtladı. Bu konuda her türlü siyasi senaryoya göre hazırlıklı olmaya çabaladıklarını belirten Tüzmen, referandumda hangi sonuç çıkarsa çıksın, buna saygılı davranmak gerektiğini vurguladı. Kıbrıs konusunun bir ''sorun'' olarak adlandırılmasına başından beri karşı çıktığını belirten Tüzmen, Kıbrıs'ın sorunlarının çözülmesinin temelinde, ekonomik sorunlarının çözümünün yattığını, bunda da Akdeniz'in bir serbest ticaret bölgesi haline getirilmesiyle büyük yararlar sağlanabileceğini bildirdi. ''Akdeniz'i bir serbest ticaret alanı haline getirip, gelirini artırıp, işsizliğine son verdiğimiz zaman siyasi sorunlar da zaten ortadan kalkacaktır'' diyen Bakan Tüzmen, bu öneriyi ilk olarak 1995 yılında henüz bir bürokratken ortaya attığını, ancak o dönemde kabul ettiremediğini anlattı. 1996 yılında Kıbrıs'ın sermayeye ihtiyaç duyan bir ülke olduğunu, 1998 yılında da Hong Kong'un Çin yönetimine geçtiğini ve bütün sermayenin ''yersiz yurtsuz'' kaldığını hatırlatan Tüzmen, ''bu sermaye dünyada bir yer arıyordu. Bu yer Kıbrıs olabilirdi. Yükte hafif pahada ağır üretimi yapılabilirdi. Taiwan modeli gibi yazılım, elektronik ve mücevher üretimi yapılabilirdi'' dedi. Ancak o dönemde grev ve lokavt yasağı getirmek gibi zorunluluklar yüzünden sendikalardan çekinildiğini ve önerinin kabul görmediğini belirten bakan Tüzmen, ''ben de onlara, (bu bir ilaçtır, alırsanız iyileşirsiniz almazsanız, benim size yapacağım bir şey yok) dedim'' şeklinde konuştu. FIRSAT ISKALANDI 1998 fırsatının ıskalandığını, kaçırıldığını belirten Bakan Tüzmen, Kıbrıs'ın aynen Türkiye gibi ölçek ekonomisine uygun bir endüstrisi bulunmadığını, dolayısıyla da ağır bir maliyet yarattığını kaydetti. 2001'de bütün tartışmalara rağmen Kıbrıs ile bir ticaret anlaşması imzalandığını hatırlatan Tüzmen ''Akdeniz'i serbest ticaret alanı haline getirdiğimiz zaman Türkiye'de de KKTC'de de, ticareti rahatlattığımız, gelir seviyelerini artırdığımız zaman siyasi sorunlar kendiliğinden çözülecek diye düşünüyorum'' dedi. Bu sabah başlatacağı Atina ziyaretinin de bu açıdan büyük önem taşıdığını, ülkeler arasındaki potansiyelin hareketlendirilmesine çaba göstereceklerini belirten bakan Tüzmen, Kıbrıs konusunun gelecek nesillere çözümsüz olarak aktarılmaması gerektiğinin altını çizdi. Tüzmen, ''En azından doğru kararı eldeki verilerle vermemiz gerek. Kıbrıs bizim açımızdan AB için yaptığımız çalışmalar içinde önemli bir mihenk taşıdır'' dedi. Kıbrıs'ın Türkiye'nin batıya yolculuğunun önemli bir merhalesi olduğunu da belirten bakan Tüzmen, Güney'den ''hayır'' çıkması, Kuzey'in ise Annan planını onaylaması halinde, KKTC'lilerin ve Türkiye'nin dünyada ticaretin serbestleştirilmesi ve siyasetin demokratik ortamda devamı için samimi bir irade ortaya koymuş olacaklarını vurguladı. SAMİMİYET TESTİ Kıbrıs'ta yapılacak referandumların bir samimiyet testi olduğunu, Türkiye'nin de bu test için elinden geleni yaptığını belirten Tüzmen, ''Bence bu da dünya kamuoyu tarafından çok iyi bir şekilde değerlendirilecektir'' dedi. Irak'ta yeniden yapılanma döneminde Türk işadamlarının aldıkları iş sayısının istenilen oranda olmadığını, bunun artırılması için çabaların sürdüğünü belirten Tüzmen, Türk işadamlarının güvenliğinin nasıl sağlandığı sorusu üzerine de, ''Bizim en önemli avantajımız Türk iş adamlarının risk alabilmesidir. Bizim işadamımız dünyada diğer insanların gidemedikleri ülkelere gider, diğerlerinin yapamadıkları işleri yaparlar. Yürekli, bileklidirler. Irak'ta şu anda elde edilen başarının altında da bu vardır. Tabii ki biz de elimizden geldiği kadar onlara yardımcı oluyoruz'' diye konuştu. Bakan Tüzmen, bu sabah da Dış Ticaret Müsteşarı ve diğer yetkililerle birlikte ticaret anlaşmaları yapmak üzere Yunanistan'ın başkenti Atina'ya gitti. Bakan Tüzmen'i, Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Akın Alptuna ve diğer yetkililer uğurladı.