Cari açık tehlikesine Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen farklı bir yorum getirdi. Tüzmen'e göre kur 1 milyon 550 bin lira olsaydı aradaki açık 10 milyar dolar daha az olurdu.
Abone olDevlet Bakanı Kürşad Tüzmen, cari açık konusunda Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) son raporundaki değerlendirmelerin, ekonomik çalışmalar yapan uzmanların kendi fikirleri, serbest görüşleri olduğunu söyledi. A.A muhabirinin cari açık konusunda son yayımlanan rapora ilişkin sorularını yanıtlayan Bakan Tüzmen, raporun Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda ekonomik çalışmalar yapan uzmanlar ve doktora öğrencileri tarafından hazırlandığını söyledi. Söz konusu çalışmaları yapan uzmanlar ve öğrencileri mümkün olduğu kadar serbest bıraktıklarını ifade eden Tüzmen, yapılan çalışmanın bu kişilerin kendi fikirleri olduğunu belirtti. ''Serbest bilim, serbest tartışma ortamında yeşerir ve büyür'' diyen Tüzmen, şunları kaydetti: ''Onların yaptıkları çalışmada, aslında raporun tamamı iyice okunduğu zaman söylenen şey şu, dikkatle izlenmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu zaten bizim en başından beri söylediğimiz şeydir. Biz de 'cari açığı dikkatle izlememiz gerekiyor' diyoruz ve biz de onu bu şekilde yapıyoruz. Arkadaşlarımız Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda şu ana kadar Türkiye'nin içinde son derece önemli bilimsel çalışmalar yapıyorlar, belki bu fazla görülmüyordu ama de sonuçta bizim yaptığımız açıklamaların arkasında daima bilimsel çalışma vardır. Onlar da kendileri serbest görüşlerini söylemişler. Dikkatle izlenmesi gerektiğini söylüyorlar.'' DIŞ TİCARET AÇIĞI RAHATLIKLA ÇEVRİLİR Dış ticaret hacminin bu yıl 60 milyar dolar ihracat, 90 milyar dolar da ithalat olmak üzere 150 milyar dolar civarında olacağını ifade eden Tüzmen, ''Dolayısıyla yaklaşık 30 milyar dolar dış ticaret açığı vereceğiz, bu dış ticaret açığının toplam 150 milyar dolara oranı böldüğünüz zaman yüzde 20 çıkar ortaya. Yüzde 20 de Türkiye'nin rahatlıkla çevirebileceği dış ticaret açığıdır'' şeklinde konuştu. Türkiye'nin ihracat patlaması yapmaya çalıştığı 1983-84'lü yıllarda açığın dış ticarete oranının yüzde 50'lerin üzerinde olduğuna işaret eden Tüzmen, ''Yüzde 20 oranı rahatlıkla çevrilir ama tabii dikkatle izlenmeye devam etmemiz lazım. Çünkü ithalat baskısı bunu sıkıntıya sokuyor'' dedi. İTHALATTAKİ ARTIŞ Kendilerinin devamlı dinamik bir çalışma yaptıklarını ve o çalışma içerisinde günlük olarak tedbir ve önlem aldıklarını anlatan Tüzmen, en büyük sıkıntının aşırı değerli olan Türk Lirası'ndan kaynaklandığını söyledi. Türkiye'nin ciddi bir ithalat baskısıyla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Tüzmen, şunları kaydetti: ''Türk Lirası'nın bu aşırı değerliliği olmasaydı, kur 15-16 ay süresince 1.500-1.550 milyon aralığında devam etseydi, o zaman bizim ithalatımız yaklaşık 6-7 milyar dolar daha az, ihracatımız da yaklaşık 3-4 milyar dolar daha fazla olabilirdi ki, bu bizim dış ticaret açığımızı yaklaşık 10 milyar dolar geri çekerdi. Bunu o zaman dile getirmemizin nedeni oydu zaten. Şimdi Türk lirası aşırı değerli olduğu için dolar çok ucuz geldiği için o zaman dışarından gelen ithalat malları son derece ucuz şekilde ülkemize gelmiş oluyor. Bu sene zaten 90 milyar dolar ithalatın olması da bunu göstermekte.'' İthalat baskısının ancak kurla bir şekilde dengelenebileceğine işaret eden Tüzmen, yapılacak başka bir atılım da genellikle ülkeye gelen turizm gelirlerinin ve ihracatın artırılması gibi döviz girişini arttırıcı yollara başvurmak olduğunu söyledi. CARİ AÇIKTA ENDİŞE EDİLECEK BİR DURUM YOK Kredi derecelendirme kuruluşlarının cari açığa ilişkin görüşlerini de değerlendiren Tüzmen, her kuruluşun kendine göre görüş beyan edebileceğini belirtti. Şu anda Türkiye ekonomisindeki hızlanmanın ana kalemlerinden bir tanesi ithalattaki büyüme olduğunu belirten Tüzmen, bunun özel sektörün ara mallarda, yerli malı yerine ithal malı tercih etmelerinden kaynaklandığını söyledi. Tüzmen, ihracatçının yurtdışı pazarlarda rekabet edebilmek için buna zorlandığını ifade etti. ''Bütün zorluklara rağmen, şu anda ithalat ihracat artışımız gayet normal'' diyen Bakan Tüzmen, Temmuz ayı geçici verilerine bakıldığı zaman, ihracatın ithalatı karşılama oranının Haziran ayının üstünde olduğunu kaydetti. İhracatın ithalatı karşılama oranının yıllık ortalamasının 60-70 aralığında olmasının kendileri için sağlıklı bir gösterge olduğunu belirten Tüzmen, ''endişe edilecek bir durum söz konusu değil, ancak bu dikkatle izlenmeli'' dedi.