BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Tüzmen ihracatçıya ümit verdi

Dünya Ticaret Örgütü toplantısına katılmak için Meksika'ya giden Tüzmen ihracaatçıya kur morali verdi.

Abone ol

Tüzmen, Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, 10-14 Eylül tarihleri arasında Cancun'da gerçekleştirilecek konferansa 147 ülkenin ticaretten sorumlu bakanlarının katılacağını söyledi. Çeşitli ülkelerin bakanları ile yapacağı ikili görüşmelerde Türk ihracatçılarının karşılaştıkları sorunları ele alma fırsatı bulacağını ifade eden Tüzmen, AB ülkeleri bakanlarının yanı sıra diğer Akdeniz ülkeleri, Brezilya, Meksika, Rusya, Ukrayna, Kırgızistan, Azerbaycan ve Pakistan bakanları ile çok taraflı müzakereler haricinde biraraya geleceğini bildirdi. Tüzmen, iki yılda bir gerçekleştirilen konferansta, iki yıldan bu yana Cenevre'de sürmekte olan müzakerelerde belli konularda yaşanan tıkanmanın aşılabilmesi ve müzakere paketine Singapur konuları olarak bilinen ''yatırımlar, rekabet, kamu alımlarında şeffaflık ve ticaretin kolaylaştırılması'' konularının dahil edilip edilmeyeceğine karar verileceğini söyledi. Konferansta ayrıca, Avrupa Birliği (AB) ile ABD'yi karşı karşıya getiren ''tarım'' konusunun ele alınacağını anlatan Tüzmen, ''ülkelerin acil ve kamu sağlığını ilgilendiren durumlarda bir ilacın daha ucuz olan jeneriğini zorunlu lisanslar kapsamında ithal edebilmeleri'' konusunun da görüşüleceğini ifade etti. SORULAR Bakan Kürşad Tüzmen, Çin'in dünyaya yaptığı ihracatın Türkiye'yi nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti: ''Çin'in DTÖ'ye katılmasıyla birlikte, çok büyük bir ekonomik güç örgütün içerine girdi. Çin'in ucuz ürün imalatı, rekabet açısından da birçok avantajı olduğu bir gerçek. Bütün ülkeler pazar paylaşımında ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. AB içinde daha önce kotaya çarpan ülkelerden biriydi Çin. Biz Gümrük Birliği çerçevesinde AB'ye kotasız mal satabiliyoruz. ABD'ye kotalı satabiliyoruz. Kotaların kalkmasından sonra Çin'in AB içinde pazar payını artırmasının söz konusu olduğu söyleniyor. Bence kaliteyi doğru fiyata satabilen ülkeler, rekabetlerini sürdürmeye devam edecekler. 2005 sonrasında da kotaların kalkacağını hepimiz biliyoruz. Önemli olan bu çalışmaları şimdiden başlatmaktır.'' Tüzmen, üç yıldır İhracatçı Birlikleri ile Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın Türk ürünlerinin kalite imajıyla birlikte adlandırılacağı çalışmalar yürüttüğünü belirterek, ''Ürünlerimizin doğru fiyatla yurtdışında pazarlanmasının sağlanacağı nihai ürün zincirlerine, AB ve ABD'deki mağazalar zincirlerine ulaşılması, pazarlamanın bütün tekniklerinin kullanılarak Türkiye'nin kaliteli ürünlerinin pazar payının genişletilmesi çalışmaları yapılıyor'' dedi. ÇİN'İN PAZAR PAYI Çin'in kotalı ortamda dahi pazar payını genişlettiğinin görüldüğünü vurgulayan Tüzmen, ''Ülke pazarını genişletme konusunda bütün dünyanın çalışması var. Bizim yaptığımız da, kendi ürünlerimizi gitgide daha tanınır hale getirmek, modayı, markayı yaratan ülke haline gelebilmek'' diye konuştu. Devlet Bakanı Tüzmen, Çin'in Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olduktan sonra kendi pazarını da açmak zorunda kaldığını ifade ederek, şunları kaydetti: ''Eskiden çok yüksek gümrük tarifeleri uyguluyordu. Biz 1 milyar 200 milyonluk Çin'de, Türkiye nüfusunun iki katı kadar çok yüksek alım grubu oluduğunu biliyoruz. Bizim de hedefimiz buradaki tüketicilerdir. Bütün bunlar DTÖ çalışmaları çerçevesinde liberalleşmenin göstergesi. Yani her ülke kendi içerisinde eskisi kadar korumacı önlemlerini sürdüremeyecek. Dünyada korumacılığın ortadan kalkması Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ihracatının daha da artmasına sebebiyet verecektir.'' Bakan Tüzmen, Türkiye'nin yüksek gümrük tarifelerinin olduğu bir dönemde ihracıtını artırdığına da işaret etti. İHRACATTA DURUM Kürşad Tüzmen, dolardaki düşüşün ihracatı nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine de, ''Parametrelerden bir tanesi kur. Diğer parametreler de var. Dolar olarak hitap edilen pazarlarda ABD'ye ihracat artışımız yüzde 7 civarında olmuştu. Halbuki AB ortalamaları yüzde 36 olmuştu'' diye konuştu. Önümüzdeki dönemde de ihracat artış trendinde belli bir azalmanın tekstil ve konfeksiyonda gözükeceğini ifade eden Tüzmen, ''Bu daha önceden sözünü ettiğimiz parametrelerden biri olan kurla açıklanabilecek. Girdilerini Türk Lirası ve yabancı para birimlerinden temin eden ama dolar ve euro pazarına satış yapan özellikle ihracatçı da bu tip güçlükler, son aşamasında iyice gündeme gelmeye başladı'' dedi. Türk ihracatçısının zararına satış yaparak pazar payını korumaya çalıştığını belirten Tüzmen, ''Önümüzdeki günlerde kurun kendi içinde biraz daha ihracatçının yanında bir dengeye kavuşabileceğine inanıyorum. Faizlerdeki düşüş ihracatçıyı olumlu etkiledi. Onun dışında enerji, su fiyatlarına zam yapılmaması ihracatçı açısından olumlu değerlendirilebilir'' diye konuştu. ''Bu sene 40 milyar dolar ihracatı geçeceğiz. 42 milyar dolara yakın bir rakamı yakalarız diye düşünüyorum. İhracat artış trendimiz devam ediyor'' diye konuşan Tüzmen, sözlerini şöyle tamamladı: ''Şu anda ihracat artış oranımız yüzde 33'lere geriledi. Tekstil'de yüzde 22'den yüzde 12'ye, konfeksiyon ihracatımız da yüzde 38'lerden yüzde 22'ler oranına gerilemiştir. İhracatımızın üçte birini oluşturan ana sektörlerdeki bu gerileme, genel ihracat trendini aşağı doğru çekecektir. Diğer ihraç ürünlerimizin artması bunu dengeliyor. Şuna inanıyorum, 40 milyar doları geçen bir ihracat, 60 milyar doları geçen bir ithalatla, 100 milyar dolarlık dış ticaret hacmi olan bir dünya devi, önümüzdeki dönemde kendisini çok daha iyi bir şekilde hazırlayacaktır.'' Tüzmen, basın toplantısının ardından Meksika'ya gitmek üzere THY'nin tarifeli uçağıyla ABD'nin New York kentine hareket etti.