BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Tüzmen, enflasyon hedefini açıkladı

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yıl sonunda enflasyonun yüzde 5 olmasını beklediklerini söyledi. Tüzmen, hedefe ulaşmak için çalıştıklarını belirtti.

Abone ol

Bakan Tüzmen, yıl sonunda yüze 5 enflasyon hedeflediklerini söyledi Kürşad Tüzmen, yıl sonunda enflasyonun yüzde 5 olmasını beklediklerini, bu beklentilerinin gerçekleşmesi için yoğun bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Bakan Tüzmen, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte Nizip Ticaret Borsası yeni hizmet binasını hizmete açtı, Nizip Ticaret Odası'nın vergi rekortmenleri ödül törenine katıldı. Tüzmen, törenlerde yaptığı konuşmalarında, Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrarın çok hızlı bir biçimde sağlandığını, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında bundan böyle ekonominin lokomotifi konumunda bulunan ticaret borsaları, sanayi ve ticaret odalarına önemli iş düştüğünü söyledi. Türkiye'nin ekonomik kalkınmasını hızla gerçekleştirmek zorunda olduğuna dikkat çeken Tüzmen, çünkü dünyada her geçen gün paylaşılan ekonomik pastanın daraldığını vurguladı. Tüzmen, ticaret borsaları iyi çalışan ülkelerin ekonomik kalkınmasını hızlı ve sağlıklı gerçekleştirdiğine işaret ederek, şunları kaydetti: 'Bizim son birkaç yıla kadar bu konuda başarılı bir performans gerçekleştirdiğimizi söyleyemem. Ancak hükümetimizin yeni ekonomik paketi uygulamaya koyması, sağlanan siyasi ve ekonomik istikrarla ticaret borsaları ile sanayi ve ticaret odalarının hızla mesafe aldığını görüyoruz. Bizim gibi ekonomisi sağlıklı gelişen ülkelerde ticaret borsalarına çok iş yükü düşüyor. Ama görüyor ve memnun oluyoruz, odalarımız bu iş yükü karşısında önemli sektörel başarılara koşuyor. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 5 olmasını bekliyoruz, bu hedefi tutturmak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. 3 yıl önce 87 milyar dolar olan dış ticaret hacmini 190 milyar dolara çıkardık. İhracat rakamını 36 milyar dolardan, 72 milyar dolara yükselttik.'' Tüzmen, enerji ve haberleşme gibi bazı önemli sektörlerde devletin, koyduğu vergileri iyi dengelemesi gerektiğini vurgulayarak, ''Enerji ve haberleşme gibi birçok sektörde vergi oranlarını iyi ayarlamak lazım. Bu denge iyi sağlanır, vergi oranları düşürülürse belki kaçak girişler düşebilir, o zaman da devletin vergi geliri de artabilir'' şeklinde konuştu. ''VERGİ ADALETİNİ HALA TESİS EDEBİLMİŞ DEĞİLİZ'' TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da vergi rekortmenleri ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'de vergi adaletini hala tesis edemediklerini söyledi. Devletin vergiyi yalnızca alabildiğinden almakta olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ''(Vergi ödemek durumunda olan herkes vergi ödüyor mu? Hepsinden önemlisi, acaba ödediğimiz bu vergiler doğru yere harcanıyor mu?) şeklinde haklı endişeler taşıyorsunuz. Açıkça ifade edeyim ki bu endişelerinize katılmamak mümkün değil'' dedi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de son 10 yılda gelir vergisi mükellefi sayısının 1 milyon 800 binde kaldığına, basit usuldeki vergi mükellefi sayısının ise 910 binden 820 bine gerilediğine dikkat çekerek, ''Peki son 10 yılda Türkiye'nin nüfusu azalmış mıdır ki mükellef sayısı düşmüştür. Esasen kayıt dışı ekonominin, tüm ekonominin yarısına ulaştığı bir ülkede vergi adaletinin sağlanabilmesi de mümkün değil'' diye konuştu. Vergi sisteminin mevcut haliyle tam bir ''kara mizah'' olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin, en zor şartlarda dahi vergi gelirlerini devlet gücüyle artırabilmiş tek ülke olduğunu vurguladı. ALLAH VERGİSİ YETENEK ''Daha doğrusu maliyemiz, vergileri artırma konusunda Allah vergisi bir yeteneğe sahip'' diyen Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama görünen odur ki ekonomiyi düzeltmek için sadece gelir artırıcı önlemlere başvurmak, yeni vergiler getirmek, vergi gelirlerini artırmak için yeterli olmamaktadır. Kamu giderlerini azaltmadan gelirleri artırmak, bugüne kadar Türkiye'nin hiçbir sorununu çözmemiştir, bundan sonra da çözmesi mümkün değil. En az vergi toplamada gösterilen gayret kadar kamu harcamalarını kısmada da gayret göstermek zorundayız.'' Hisarcıklıoğlu, kamu harcamalarını kısma yanında sosyal güvenlik reformunun da zaman geçirilmeden tamamlanması gerektiğini vurgulayarak, sosyal güvenlik sisteminin de ayrı bir ''kara mizah'' örneği olduğunu, yılda 15 milyar dolar açık verilmesine karşılık ne hizmet verenin, ne de hizmet alanın sosyal güvenlik sisteminden memnun olduğunu savundu. Türkiye'nin yapması gereken reformları bir an önce yapmak zorunda olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Büyüme neden bizim sektöre yansımıyor, neden hissedemiyoruz sorularının muhatabı da eksik kalan yapısal reformlar yüzünden katlanmak zorunda kaldığımız daha fazla vergi, daha fazla enerji maliyeti ve daha fazla finansman gideridir. Yapılmayan her reform başta bu ülkenin tüccar ve sanayicileri olmak üzere tüm vatandaşlarına ilave maliyet olarak geri dönecektir. Eğer ekonomide eksik kalan bankacılık, sosyal güvenlik, vergi sistemi ve kamu yönetimi başta olmak üzere yapısal reformları tamamlarsak, bu ülkenin girişimcileri Türkiye'yi dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına sokacaktır.''