BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Tüzmen e-muhtıra gecesini anlattı

Devlet eski Bakanı Kürşad Tüzmen, askerlerin 27 Nisan bildirisine karşı sivil bildirinin hazırlandığı 28 Nisan günü yaşananları anlattı.

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini tıkayan 27 Nisan e-muhtırasının üzerinden 5 yıl geçti. Bildirinin verildiği günün ertesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dışişleri konutunda bakanlarla yaptığı toplantıya katılan Devlet eski Bakanı Kürşad Tüzmen günlüklerini BUGÜN'e açtı.

Muhtıradaki "Cumhuriyet'e sözde değil özde bağlı" lafına kızarak 28 Nisan 2007'deki hükümetin konutta yaptığı toplantıya davetli olmadığı halde giden Tüzmen, "Başbakan'ın ve bizim moralimiz bozuktu. Tebessüm etmesi için gırgır yapıyordum. E-muhtıraya e-cevapmı versek diye konuşuluyordu. Şapkaları alıp gidenlerden olmadığımız, dik duruş sergilediğimiz için tarih yazdık. 27 Nisan'da biz değil asker tam siper oldu" dedi.

DAVETSİZ MİSAFİR OLARAK GİTTİM

Asıl enterasan gelişmenin 28 Nisan'da yaşandığını anlatan Tüzmen şu bilgileri verdi: "Biraz şaşkınlık vardı. Sabah 11.00'de Gümrük Vakfı toplantısına gittim. Başbakan bazı bakanlarla konuta gitti. Haberlerden izliyorum. Bana davet gelmedi. 'Kürşad atla gel bir konu tartışacağız' denmedi. Ama bu Başbakan'ın klasik hareketidir. Çevre Bakanlığı'na atandığımı bütçe sunarken öğrenmiştim. Bakanlar konutta demek ki muhtıra konusu tartışılıyor. Metin mi yazsınlar kağıtla mı cevap verilsin. E-muhtıraya e cevap mı verilsin bunlar tartışılıyor. Ben açıkça, 'rejime sahip çıkan demokrasiye sahip çıkar' dedim."

BEN ÖZÜ SÖZÜ DOĞRU BİR ADAMIM

Muhtırada yer alan 'Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak' ifadesine çok kızdığını kaydeden Tüzmen o dönemki duygularını şöyle aktardı:

"Ben özü sözü doğru bir adamım bu hükümetin içindeyim. Biz Anayasa'yı ihlal yapmışız arkadaşlar da bize e-muhtırayla hatırlatma yapmışlar. Eğer bu parti yanlışsa benim bu partide işim ne o zaman. Dik durmasaydık bugün Türkiye koalisyonlarla yönetilecekti."

'ARIYORUZ, DÖNMÜYOR'

Tüzmen'in verdiği bilgiye göre Başbakan Erdoğan, Ali Babacan, Abdülkadir Aksu, Vecdi Gönül, Cemil Çiçek, Abdullah Gül, Hüseyin Çelik sonradan Abdüllatif Şener konuta gelenler arasındaydı.

Yaşanan krizde Başbakan'ın 'şu gelsin bu gitsin' diye bir düşüncesi olmayacağını söyleyen Tüzmen, şöyle devam etti: "Ben kendime görev edindim. Önce Bakanlar Kurulu, sonra MKYK'yı toplayalım ve 'seçim kararı alalım' diye konuşuluyor. Başbakan tek tek konuşuyor.

Genelkurmay'ın açıklamasından sonra seçim kararının yanlış olacağını söyledim. Tüzmen, "Çağıralım Genelkurmay Başkanı'nı bir görelim" dediğini kaydederken Başbakan'ın kendisine 'Arıyoruz cevaben dönmüyor' dediğini belirtti. Tüzmen, "Oda saklanıyor. Yiğitsen ortaya çıkacaksın. AK Parti, diğer partiler gibi tam siper olmadı" ifadelerini kullandı.

MİLLET BÖYLE RENGİ KÜL GİBİ

Konuttaki toplantıda yaşanan havayı günlükleri ışığında anlatan Tüzmen şunları kaydetti:

"Ben millete moral veriyorum konutta. Başbakanımıza 'tebessüm et' diyorum. İçeride ben gırgır yapıyorum. Muhtıra verilmiş millet böyle rengi kül gibi. Köpekbalıklarına parmak atan, 12 bin fitten atlayan çılgın bir adam olarak bunları söylüyorum. Başbakan kızgındı. 'Telefonlara çıkmayan Genelkurmay Başkanı tam siper demek ki' dedim."

Tüzmen, kendisinin puslu havayı dağıtma girişimlerine Erdoğan'ın şu karşılığı verdiğini söyledi:

"Asıl iş Kürşatcığım. Köşk'e türbanlı eş istemiyorlar."

Tüzmen bu sözleri şöyle yorumladı:

"Askerin takıldığı oydu aslında. Ne kadar şekilcilik. Şimdi artık türban tartışılıyor mu? Haremlik selamlık mı oldu üniversiteler. Kelle koltukta, dik durduk. Başbakan 'Önce Allah sonra millet bizim arkamızda' dedi."

Muhtıradan hemen sonra seçim kararı almama yönünde fikir birliğine vardıklarını aktaran Tüzmen, Cemil Çiçek'in okuduğu Hükümet bildirisini Başbakan ve bakanlarla birlikte hazırladıklarını sözlerine ekledi.