Tuzlu yemek yemenin zararları! Meniere hastalığını tetikliyor mu
Baş dönmesi ile başlıyor, kulak uğultusu, dalgalı işitme kaybı, kulakta çınlama ve dolgunluk hissi ile hayatınızı bi anda ele geçirebiliyor.“Baş döndüren” Meniere ataklarından korunmada ise gerginlikten, stresten ve aşırı tuz tüketiminden uzak durmak gerekiyor.
İç kulak sıvılarındaki basınç artışı Meniere hastalığı olarak tanımlanıyor. Hastalığın en önemli bulgusu; belirli periyodlar halinde gelen baş dönmesi atakları. İç kulak sıvılarındaki bu basınç artışının neden kaynaklandığı tam olarak bilinmiyor. Ancak KBB Uzmanı Op. Dr. Celal Ünver’e göre, sıvı üretiminin atılımdan fazla olması veya iç kulak sıvılarının boşaldığı kanallarda tıkanıklık bulunması ile basınç artışı gelişebilir. VİRÜSLER, ALERJİLER VE GENETİK ETKİLİ OLABİLİR Meniere hastalığının iç kulakta bulunan, denge ve işitmeden sorumlu, labirent isimli içi sıvı dolu organın fonksiyon bozukluğu sonucu ortaya çıktığını belirten Dr. Ünver, “Hastalığın asıl nedeni, iç kulaktaki sıvının ve bu sıvı basıncının artmasıdır. Sebebi tam olarak bilinmese de bazı faktörler suçlanmaktadır. Virüs enfeksiyonları, alerjiler, otoimmün mekanizmalar ve genetik yapı bunlardan bazılarıdır” dedi. Tıp dünyasında Meniere hastalığının sıklığına ilişkin fikir birliği bulunmadığını, her yaşta görülebilmesine rağmen 40-60 yaş aralığında daha sık ortaya çıktığını aktaran KBB Uzmanı, Türkiye için ortalama yaşın 48 olarak kabul edildiğini söyledi.
BELİRTİLER PANİK ATAK NÖBETLERİYLE KARIŞTIRILABİLİYOR Hastanın yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren hastalık; baş dönmesi, kulak uğultusu, başta dalgalı işitme kaybı, kulakta çınlama ve dolgunluk hissi ile başlıyor. Baş dönmesine bulantı, kusma, çarpıntı, ishal terleme, ölüm korkusu eklenebiliyor. Bu belirtilerin bir kısmı panik atak nöbetleriyle de karıştırılabiliyor. Baş dönmesinin aniden başladığını, 20 dakika ile 24 saat arasında sürebildiğini ifade eden Ünver, hastalığın seyri hakkında şunları anlattı: “Baş dönmesi başlamadan önce bazen kulakta dolgunluk hissi oluşabilir. Gerginlik, stres ve aşırı tuz alımı baş dönmesi ataklarını başlatabilir. Baş dönmesi atakları arasında hasta tamamen normal ya da hafif dengesiz olabilir. Hastaların %2’sinde bilinç kaybı olmadan denge kaybı ve yere düşme atakları olabilir.
“İŞİTME KAYBI KALICI HALE GELİR” İşitme kaybı baş dönmesi olduğu dönemde olur ve kalın seslerdedir (alçak frekanslarda). Hastalığın ilk zamanlarında baş dönmesi atakları sonrasında azalan işitme düzelir fakat ilerleyen yıllarda atak sonrasında da işitme kaybı kalıcı hale gelir. Dalgalanmalara ilk 5 yıl içinde daha çok rastlanır. Kulak çınlaması hastadan hastaya değişir ve uğultu şeklindedir.”Meniere hastalığının kesin teşhisini koymanın zor olduğunu belirten, “Baş dönmesi atakları sırasında hastada görülebilecek en önemli bulgu nistagmus denilen istemsiz göz hareketleridir” diyen Dr. Ünver, ayakta durma, yürüme zorluğu, bulantı ve kusmanın tanı için ayırt edici belirtiler olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Tanı koymaya en yardımcı olan hastanın anlattıkları ve hikayesidir. Odiometri ile işitme kaybının varlığı ve iç kulağın durumu hakkında bilgi edinilir. Meniere hastalığını kuvvetle düşündürecek bir yöntem de gliserol testidir. Bu testte hastaya odiometri yapıldıktan sonra gliserol içirilir. Elektrokokleografi, BT veya MR tetkikleri beyinde veya iç kulaktaki tümör ya da yer kaplayan lezyonları ayırt etmek için kullanılabilir.”
MENİERE HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİYOR? Tedavinin genellikle ilaçlarla yapıldığını, ilaçların etki etmediği durumlarda ise cerrahi yöntemlere başvurulduğunu söyleyen Dr. Ünver, tedavi süreci ile ilgili ise şu bilgileri verdi: Kese drenaj ameliyatı ile iç kulaktaki sıvıların bulunduğu endolenfatik kese adı verilen bölüm başka boşluklara bağlanarak basınç azaltılıyor. Denge sinirinin kesilmesi operasyonunda ise vestibüler sinir kesilerek baş dönmesi duyusu yok ediliyor.